Bakara Suresi 36. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şeytansa oradan onların ayaklarını kaydırdı, onları bulundukları makamdan çıkarıverdi. Dedik ki: Bazınız, bazınıza düşman olarak inin buradan. Bir zamana kadar yeryüzünde oturmanız, oradan rızıklanmanız mukadder. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Derken, şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumdan çıkardı. Bunun üzerine biz de, “Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır” dedik. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de: "Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır." dedik. |
Mehmet Okuyan Meali | (Ağaçtan yiyince) Şeytan onları(n ayaklarını) kaydırıp bulundukları yerden onları çıkarmıştı (çıkarılmalarına sebep olmuştu). (Bunun üzerine) “Bir kısmınız diğerine düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde (bahçe dışında) belirli bir süre kalma ve geçim imkânları vardır.” demiştik. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi, Şeytan Âdem ile Havva'yı cennetten kaydırdı. Oradaki nîmetlerden çıkarıp uzaklaştırdı. Biz de dedik ki: «Bâzınız bâzınıza düşman olmak üzere yeryüzüne ininiz, sizin için yer yüzünde bir vakte kadar bir karar ve bir nasip vardır.» |
Süleyman Ateş Meali | Derken şeytan onlar(ın ayağın)ı oradan kaydırdı, içinde bulundukları (ni'met yurdu)ndan çıkardı. (Biz de) dedik ki: "Birbirinize düşman olarak inin. Sizin, yeryüzünde kalıp bir süre yaşamanız lazımdır." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sonra Şeytan, o ağaç yüzünden ayaklarını kaydırdı da onları bulundukları yerden çıkardı. Onlara şöyle dedik: “İnin oradan! Biriniz diğerinin hakkına göz dikecek. Sizin için bu topraklarda yerleşecek yer ve bir süreye kadar geçineceğiniz şeyler bulunacaktır”. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bunun üzerine şeytan onların ayaklarını kaydırdı da onları içinde bulundukları yerden çıkardı. Biz de şöyle buyurduk: "Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak aşağıya inin. Belli bir süre kadar yeryüzünde sizin için bir bekleme yeri, bir nimet/bir yararlanma imkânı olacaktır." |
Bakara Suresi 36. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 36 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 1 |
Kur'an Sayfası | 2 |
Toplam Harf Sayısı | 157 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olup, Medine döneminde inmiştir. Bu sure, çeşitli konuları ele almakta olup, İslam’ın temel inançlarını, ahlak ve ibadet kurallarını içermektedir. Surenin başlangıcında müminler, kâfirler ve münafıklar hakkında bilgiler verilirken, Allah’a karşı bağlılık ve itaat vurgulanmaktadır. Bu bağlamda Bakara Suresi'nin 36. ayeti, insanlığın ilk annesi ve babası olan Âdem ve Havva'nın, şeytan tarafından aldatılması ve cennetten çıkarılmaları ile ilgilidir. Ayet, insanlığın düşmanlık ve rekabet içindeki durumuna da işaret etmektedir. İkili ilişkiler ve toplumsal dinamikler açısından derin anlamlar barındıran bu ayet, insanın zorluklar karşısındaki durumunu ve hayatın geçici olduğunu hatırlatır. Sure, genel itibarıyla insanlara hitap etmekte ve onları doğru bir yaşam sürmeye davet etmektedir.
Bakara Suresi 36. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
شَيْطَانَ | Şeytan |
أَقْدَامَ | Ayaklar |
عَدُوًّا | Düşman |
إلى | İnin |
أَرْضٍ | Yeryüzü |
Ayetin içerisinde, tecvid kurallarından med ve idgam gibi durumlar gözlemlenebilir. Med, özellikle ''إلى'' gibi kelimelerde belirgin bir şekilde kullanılırken, bazı kelimelerde de idgam kuralları geçerlidir. Bu durum, Kur'an'ın melodik okunuşunu zenginleştirir.
Bakara Suresi 36. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
شَيْطَانَ | Şeytan | 88 |
أَقْدَامَ | Ayaklar | 9 |
عَدُوًّا | Düşman | 7 |
Bakara Suresi 36. ayette geçen kelimelerden ''şeytan'', Kur'an'da sıkça kullanılan bir terimdir. Şeytan figürü, insanın kötü yola yönlendirilmesinin sembolü olarak birçok ayette geçmektedir. 'Ayaklar' kelimesi, insanların düşüşünü ve aldatılmasını sembolize eden bir mecaz olarak kullanılırken, 'düşman' kelimesi de insanın karşılaştığı zorlukları ve rekabeti ifade eder. Bu kelimelerin sık kullanılması, insanlığın temel sorunlarına ve düşmanlık ilişkilerine dikkat çekmektedir.
شَيْطَانَ
88
أَقْدَامَ
9
عَدُوًّا
7
Bakara Suresi 36. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şeytansa oradan onların ayaklarını kaydırdı | Geleneksel |
Diyanet İşleri | şeytan ayaklarını oradan kaydırdı | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | şeytan onları oradan kaydırdı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Şeytan onları(n ayaklarını) kaydırdı | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | şeytan Âdem ile Havva'yı cennetten kaydırdı | Geleneksel |
Süleyman Ateş | şeytan onlar(ın ayağın)ı oradan kaydırdı | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Şeytan, o ağaç yüzünden ayaklarını kaydırdı | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | şeytan onların ayaklarını kaydırdı | Açıklayıcı |
Tablo incelendiğinde, birçok mealde 'şeytan' kelimesinin kullanılması ortak bir tercih olarak öne çıkmakta. Bu, şeytanın insan hayatındaki rolünü vurgulamakta ve bu terimin Kur'an'da sıkça geçtiğini göstermektedir. Ayrıca 'kaydırdı' ifadesi de hemen hemen her mealde mevcut, bu da şeytanın insanları yanılttığı düşüncesini pekiştirmektedir. Farklılıklar açısından, bazı meallerin geleneksel, bazıları ise modern bir dil kullanması dikkat çekiyor. Özellikle 'şeytan onları kaydırdı' ifadesinin, bazı meallerde daha açıklayıcı bir şekilde kullanılması, okuyucunun konuyu daha iyi anlamasına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bu farklılıklar, metnin anlamını ve dilsel yaklaşımını zenginleştirerek, okuyucuya daha fazla seçenek sunmaktadır.