A'râf Suresi 19. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ey Âdem, sen ve eşin, cennete yerleşin, ikiniz de dilediğiniz şeyleri yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın, çünkü zalimlerden olursunuz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Sonra Allah, Âdem'e hitab etti): "Ey Âdem! Sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz." |
Mehmet Okuyan Meali | (Allah): “Ey Âdem! Sen ve eşin şu bahçede yerleşip dilediğiniz yerden (ürünlerden) yiyin! Şu ağaca yaklaşmayın; yoksa kaybedenlerden olursunuz!” (demişti). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve ey Âdem! Sen ve eşin cennette ikamet ediniz, dilediğiniz yerden yiyiniz ve şu ağaca yaklaşmayınız, sonra ikiniz de zalimlerden olursunuz.» |
Süleyman Ateş Meali | (Sonra Allah, Adem'e hitabetti): "Ey Adem, sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz." |
Süleymaniye Vakfı Meali | “Bak Âdem, sen ve eşin şu bahçeye yerleşin. Beğendiğiniz yerden yiyin ama bu ağaca yaklaşmayın. Yoksa yanlış yapmış olursunuz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Ey Âdem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz." |
A'râf Suresi 19. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 19 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 185 |
Toplam Harf Sayısı | 163 |
Toplam Kelime Sayısı | 36 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inen bir sure olup, genel olarak insanları, özellikle de Müslümanları ahlaki değerlere, doğru inançlara ve Allah'a kulluk etmeye çağırır. Bu surede, insanlık tarihinin başlangıcında yer alan kıssalar, özellikle Hz. Âdem ile ilgili olaylar üzerinde durulmaktadır. A'râf Suresi, insanın yaratılışı, irade özgürlüğü, günah ve tövbe gibi temaları işler. Ayet 19, Hz. Âdem'e hitaben Allah tarafından yapılan bir uyarıyı içermektedir. Bu uyarı, cennetteki yaşamlarının nasıl olması gerektiğini ve onlara sunulan nimetleri kapsamaktadır. Ayet, Hz. Âdem ve eşinin cennette bulundukları dönemden bahsetmektedir ve onlara bir ağaçtan uzak durmalarını söylemektedir. Bu durum, insanın seçme özgürlüğü ve sorumluluğu üzerine bir derstir. Mekke döneminde inen bu sure, aynı zamanda inananları uyararak, Allah'ın emirlerine dikkat etmeleri gerektiğini bildirmektedir. Cennet yaşamı ve zorluklar arasında bir denge kurarak, insanlara doğru yolu bulmaları için rehberlik etmektedir. Bu ayet, dini metinlerde sıkça referans verilen bir örnek teşkil eder, bu da onun eğitim amacı taşıyan bir işlevinin olduğunu gösterir.
A'râf Suresi 19. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
آدَمَ | Âdem |
بَشَرٍ | insan |
جَنَّةَ | cennet |
كُلِّ | her |
شَجَرَةٍ | ağaç |
ظَالِمِينَ | zalimler |
Ayet içerisinde dikkat çeken tecvid kuralları arasında, "med" ve "idgam" kuralları bulunmaktadır. Özellikle "ظَالِمِينَ" kelimesinde, idgam kuralı uygulanırken, harflerin akışında yumuşak bir telaffuz sağlanır.
A'râf Suresi 19. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
آدَمَ | Âdem | 25 |
جَنَّةَ | cennet | 36 |
شَجَرَةٍ | ağaç | 8 |
ظَالِمِينَ | zalimler | 9 |
Kur'an'da geçen bu kelimelerin sıklığı, insanlık tarihi boyunca Allah'ın insanlara, özellikle de Hz. Âdem'e olan hitaplarını ve cennet ile ilgili tasvirleri vurgular. "آدَمَ" kelimesinin sık geçmesi, insanlığın yaratılışına ve temel öğretilerine olan vurguyu belirgin kılarken, "جَنَّةَ" kelimesi cennetin önemini ve Allah'ın nimetlerini hatırlatır. "شَجَرَةٍ" kelimesi, insanın seçim özgürlüğü ve sınavını temsil ederken, "ظَالِمِينَ" kelimesi ise bu seçimlerin sonuçlarını hatırlatmaktadır. Bu kelimelerin tekrarı, metnin ana temalarının güçlendirilmesine hizmet eder.
جَنَّةَ
36
آدَمَ
25
ظَالِمِينَ
9
شَجَرَةٍ
8
A'râf Suresi 19. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | cennete yerleşin | Geleneksel |
Diyanet İşleri | cennette kalın | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | cennette oturun | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | cennette durun | Geleneksel |
Süleyman Ateş | cennette durun | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | bahçede yerleşip | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | cennette ikamet ediniz | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | şu bahçeye yerleşin | Açıklayıcı |
Bu meallerde dikkat çeken ortak ifadeler, 'cennette kalın' ve 'cennette durun' gibi ifadelerin benzerlik göstermesidir. Bu ifadeler, cennetin insanın varoluşundaki önemine vurgu yapıyor olabilir. Ayrıca, 'yerleşin' ifadesi de bazı meallerde kullanılarak, cennetteki yaşamın sürekli olduğunu ifade eder. Belirgin farklılıklar ise, 'oturun' ve 'ikamet ediniz' gibi ifadelerde görülebilir. 'Oturun' kelimesi, daha günlük bir dil kullanırken, 'ikamet ediniz' ifadesi, daha resmi ve ağır bir dil yapısındadır. Bu tür dilsel farklılıklar, meallerin hedef kitlesine ve yazarların üslup tercihine göre değişiklik gösterebilir ve anlamda belirgin farklılıklar yaratabilir, ancak genel içerik benzer kalmaktadır.