Kamer Suresi 14. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Gözümüzün önünde akıp giderdi; bir mükafattı nankörlük görene. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Gemi, inkâr edilen kimseye (Nuh’a) bir mükâfat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu. |
Mehmet Okuyan Meali | (O gemi) inkar edilmiş olana (Nuh’a) bir karşılık olarak gözlerimizin önünde akıp gidiyordu. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (O gemi) Bizim nezaretimiz altında akıp gidiyordu. O tekzîp edilmiş olana (Nûh aleyhisselâm'a) bir mükâfaat olarak. |
Süleyman Ateş Meali | (Kendisine karşı) Nankörlük edilen(kulumuz)a (bizden) bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Görmezlikten gelinmiş o zatın ödülü olarak gemi gözlerimizin önünde akıp gidiyordu. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için. |
Kamer Suresi 14. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kamer |
Sure Numarası | 54 |
Ayet Numarası | 14 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 526 |
Toplam Harf Sayısı | 77 |
Toplam Kelime Sayısı | 16 |
Kamer Suresi, Kur'an'ın Mekki surelerinden biri olup, genel olarak inkâr ve nankörlük temalarını ele alır. Bu sure, özellikle Nuh (a.s) ve onun zamanındaki kavmin durumu üzerine yoğunlaşarak, inkâr edenlerin başlarına gelen felaketleri dile getirir. Ayet 14, Nuh'un gemisini ve onun inkâr edilen bir mükâfat olarak gözler önünde akıp gidişini ifade eder. Bu bağlamda, ayet, inkâr edenlerin kaybettikleri fırsatları ve Allah'ın izniyle kurtuluşa erenlerin durumunu vurgular. Nuh’un gemisi, inkâr edenlerin gözleri önünde geçerken, bu durum aynı zamanda bir uyarı niteliği taşır. Mekki dönemde inen bu sure, insanların inkârlarının sonuçlarını düşünmelerine teşvik ederken, inanmanın ve teslim olmanın önemini de gözler önüne serer. Ayet, toplumda yaygın olan nankörlük ve inkâr temalarını işlerken, aynı zamanda Allah’ın rahmetinin ve kurtuluşunun her zaman mevcut olduğunu hatırlatır.
Kamer Suresi 14. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَكَانَ | yer |
تَجْرِي | akmak |
نَكَارَ | inkâr etmek |
جَزَاءً | karşılık |
أَمَرَ | emretmek |
Ayet, Arapça dilbilgisi açısından belirli tecvid kuralları içermektedir. Özellikle, idgam ve med gibi durumları dikkatlice göz önünde bulundurmak önemlidir. Kelimelerdeki uzatma ve birleşme, ayetin akışında önemli bir rol oynamaktadır.
Kamer Suresi 14. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نَكَارَ | inkâr etmek | 15 |
جَزَاءً | karşılık | 8 |
تَجْرِي | akmak | 25 |
Bu kelimeler, Kur'an'da çeşitli bağlamlarda sıkça geçmektedir. Özellikle 'نَكَارَ' kelimesi, inkâr etmenin sonuçlarını vurgulamak için tekrar eden bir anlatım tarzı sergilemektedir. 'جَزَاءً' kelimesi ise, Allah'ın adaletinin ve insanların eylemlerine karşılık verilen ödüllerin hatırlatılması açısından önemli bir yere sahiptir. 'تَجْرِي' kelimesi, evrensel bir akış ve varoluşun devamlılığını simgeler. Bu kelimeler, Kur'an'ın genel temalarına ve verimlerine atıfta bulunarak, tüm müslümanlar için önemli mesajlar taşır.
تَجْرِي
25
نَكَارَ
15
جَزَاءً
8
Kamer Suresi 14. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Gözümüzün önünde akıp giderdi | Edebi |
Diyanet İşleri (Yeni) | gözetimimiz altında yüzüyordu | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | bir karşılık olarak gözlerimizin önünde akıp gidiyordu | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bizim nezaretimiz altında akıp gidiyordu | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | görmezlikten gelinmiş o zatın ödülü olarak | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için | Modern |
Verilen meallerde en sık tekrar eden ifadeler 'gözlerimizin önünde akıp gidiyordu' ifadesi ve 'nankörlük edilen' vurgusudur. Bu ifadeler, nankörlük teması ve gözlem vurgusunu öne çıkarmakta olup, bu sebeple çoğu mealde tercih edilmiştir. Ancak farklı meallerde, kullanılan dilsel tonlar arasında farklılıklar bulunmaktadır. Bazı meallerde edebi bir anlatım tercih edilirken, diğerlerinde daha açıklayıcı veya geleneksel bir üslup benimsenmiştir. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı ve Süleymaniye Vakfı'nın mealleri daha edebi bir dille yazılmışken, Diyanet İşleri ve Mehmet Okuyan'ın mealleri daha modern ve açıklayıcı bir yaklaşım sunar. Bu durum, her bir mealin hedef kitlesine ve kullanım amacına göre farklı şekillerde şekillendiğini ortaya koymaktadır.