Kıyamet Suresi 40. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bunları yapanın, ölüyü diriltmeye gücü mü yetmez? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şimdi, bunları yapan Allah’ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Peki, bunu yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi? |
Mehmet Okuyan Meali | (O’nun), ölüleri diriltmeye hiç gücü yetmez mi! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık o (Hâlık-ı Azîm) ölüleri diriltmeye kâdir değil midir? (Elbette kâdirdir) |
Süleyman Ateş Meali | Şimdi bun(ları yapan Allah)ın ölüleri diriltmeğe gücü yetmez mi? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunları yapan, ölüleri diriltmenin ölçüsünü koyamaz mı? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Peki bunu yapan, ölüyü diriltmeye güç yetiremez mi? |
Kıyamet Suresi 40. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kıyamet |
Sure Numarası | 75 |
Ayet Numarası | 40 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 600 |
Toplam Harf Sayısı | 56 |
Toplam Kelime Sayısı | 10 |
Kıyamet Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 75. suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, kıyamet gününün korkunç manzaralarını, insanların dirilişini ve hesap verme sürecini dile getirir. Genel olarak, insanın hayatı, ölümü ve ahiret günündeki durumu üzerine yoğunlaşır. Ayet 40 ise, insanların Allah'ın kudretine dair bir sorgulama yapmasına yönelik bir ifade içermektedir. İnsanın yaratılışını, yeniden dirilişin mümkünlüğünü anlatan bu ayet, insanın güçsüzlüğü ve Allah'ın her şeye kadir oluşunu vurgulamaktadır. Bu bağlamda, ayet, müminleri ve gerçekleri sorgulayanları düşündürmekte; ulaşılması zor olan bir gerçeği hatırlatmaktadır. Ayetin bağlamı, insanların ölümden sonraki hayatı sorgulaması ve Allah'ın yaratma gücünü unutmamaları gerektiği üzerine kuruludur.
Kıyamet Suresi 40. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَقْدِرُ | gücü yetmek |
يُحْيِي | diriltmek |
مَارَ | bunu yapan |
Ayetin içerisinde yer alan kelimelerin bazıları, cümle yapısının anlaşılmasına yardımcı olur. 'يَقْدِرُ' (gücü yetmek) ifadesi, Allah'ın kudretini vurgulamak için kullanılırken, 'يُحْيِي' (diriltmek) kelimesi, ölümden sonra dirilişi ifade eder. Ayrıca 'مَارَ' (bunu yapan) ifadesi, Allah'ın yaratma gücüne işaret etmekte ve insanın varoluşunun sorgulanmasını sağlamaktadır. Ayette med, idgam gibi tecvid kuralları bulunmaktadır; 'يَقْدِرُ' kelimesinde 'ا' harfi uzatılırken, 'يُحْيِي' kelimesinde de uzatma kuralı geçerlidir.
Kıyamet Suresi 40. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَقْدِرُ | gücü yetmek | 6 |
يُحْيِي | diriltmek | 11 |
مَارَ | bunu yapan | 5 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayıları, bu kelimelerin temas ettiği ana konuların önemini ortaya koymaktadır. 'يَقْدِرُ' (gücü yetmek) kelimesi, Allah'ın kudretine dair vurguları artırmakta; 'يُحْيِي' (diriltmek) ise ahiret ve diriliş ile ilgili temasları desteklemektedir. 'مَارَ' (bunu yapan) kelimesi, Allah'ın yaratıcı sıfatının hatırlatılması açısından önemlidir. Bu kelimelerin sık kullanımı, insanlığın yaratılış, ölüm ve diriliş konularındaki tefekkürünü teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
يُحْيِي
11
يَقْدِرُ
6
مَارَ
5
Kıyamet Suresi 40. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Bunları yapanın, ölüyü diriltmeye gücü mü yetmez? | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Şimdi, bunları yapan Allah’ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi? | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Peki, bunu yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | (O’nun), ölüleri diriltmeye hiç gücü yetmez mi! | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Artık o (Hâlık-ı Azîm) ölüleri diriltmeye kâdir değil midir? (Elbette kâdirdir) | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Şimdi bun(ları yapan Allah)ın ölüleri diriltmeğe gücü yetmez mi? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Bunları yapan, ölüleri diriltmenin ölçüsünü koyamaz mı? | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Peki bunu yapan, ölüyü diriltmeye güç yetiremez mi? | Açıklayıcı |
Tabloda, farklı meal sahiplerinin kullandığı ifadelerin dilsel tonları ve ortak ifadeleri gözlemlemek mümkündür. Bazı meallerde, 'bunu yapan' ifadesi önemle vurgulanırken, diğerlerinde ise Allah'ın ismi belirtilmektedir. 'Gücü yetmez mi?' gibi sorular, çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, insanların inançları doğrultusunda Allah'ın kudretini sorgulamalarını teşvik etmektedir. Ancak, farklı mealler arasında kullanılan ifadelerde anlamda farklılıklar mevcuttur. Örneğin, 'ölüyü diriltmeye güç yetiremez mi?' ifadesi, bazı meallerde doğrudan bir eylem olarak vurgulanırken, bazıları ise Allah'ın kudretini daha çok sorgulayıcı bir tonda ifade etmektedir. Bu durum, ifadelerin dilbilimsel ve anlam bilimsel yönlerinin farklı bakış açılarıyla değerlendirilmesine olanak tanımaktadır.