Kıyamet Suresi 8. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve ay tutulunca. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 7,8,9,10. Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan “kaçış nereye?” diyecektir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ay tutulur, |
Mehmet Okuyan Meali | 7,8,9,10. İşte göz(ler kamaşıp) şimşek çaktığı, ay karardığı, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, işte o gün (inkârcı) insan “(Acaba) nereye kaçmalı(yım)?” diyecektir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve ay tutulmuş olur. |
Süleyman Ateş Meali | Ay tutulduğu, |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ay’ın ışığı kalmamış, |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ay tutulduğunda, |
Kıyamet Suresi 8. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kıyamet |
Sure Numarası | 75 |
Ayet Numarası | 8 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 577 |
Toplam Harf Sayısı | 18 |
Toplam Kelime Sayısı | 5 |
Kıyamet Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak kıyametin kopuşu, ahiret, insanların yaptıklarıyla yüzleşmeleri gibi temaları işlemektedir. Kıyamet Suresi, insanları düşünmeye ve kendilerini sorgulamaya yönlendiren güçlü bir anlatıma sahiptir. Ayet 8, bu bağlamda, kıyamet günü yaşanacak doğa olaylarından birine işaret etmektedir. Ay tutulması, insanların dikkatini çeken bir doğal olaydır ve bu olayın yaşanması insanların o gün ne durumda olacağını düşündürmektedir. Bu ayet, insanların o gün karşılaşacakları durumlara dair bir uyarı niteliği taşımaktadır. Kıyamet Suresi, genel olarak insanın sonunu ve ahiret hayatına dair inançları pekiştiren bir üsluba sahiptir. Ayet 8, surenin genel akışı içinde insanlara önemli bir mesaj ileterek, kıyamet günü yaşanacak olayların ciddiyetini vurgular. Doğa olaylarının, insan hayatındaki derin etkileri ve bu etkilerin insanları nasıl sorgulattığı konusunu ön plana çıkarır. Bu nedenle, ayet, okuyucuların düşünsel derinliğe inmelerine olanak tanır.
Kıyamet Suresi 8. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
قَمَرٌ | Ay |
خَسَفَ | Tutulmak |
يَوْمَ | Gün |
Ayet içindeki kelimeler, ay tutulmasını ve bu olayın bir kıyamet gününe işaret ettiğini anlatmaktadır. Bu kelimelerde idgam ve med gibi bazı tecvid kuralları uygulanmıştır. Örneğin, قَمَرٌ ve خَسَفَ kelimeleri, özellikle Arapça'da ses uyumu açısından dikkat çekmektedir.
Kıyamet Suresi 8. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
قَمَرٌ | Ay | 28 |
خَسَفَ | Tutulmak | 3 |
يَوْمَ | Gün | 77 |
Kur'an'da geçen kelimeler arasında قَمَرٌ (Ay) kelimesi 28 defa, خَسَفَ (tutulmak) 3 defa ve يَوْمَ (gün) 77 defa geçmektedir. Bu kelimelerin tekrar sayıları, hem doğa olaylarının hem de kıyamet gününün önemini vurgulamak amacıyla sıkça kullanıldığını göstermektedir. Özellikle يَوْمَ kelimesinin fazla geçmesi, kıyamet gününün sıkça hatırlatıldığını ve bu konu üzerinde durulduğunu ortaya koyar.
يَوْمَ
77
قَمَرٌ
28
خَسَفَ
3
Kıyamet Suresi 8. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve ay tutulunca. | Edebi |
Diyanet İşleri | ay karanlığa gömüldüğü. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ay tutulur. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | ay karardığı. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve ay tutulmuş olur. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ay tutulduğu. | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | Ay’ın ışığı kalmamış. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Ay tutulduğunda. | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meallerde kullanılan ifadeler arasında ortak noktalar ve farklılıklar gözlemlenmektedir. Özellikle 'ay tutulduğunda' ve 'ay tutulur' gibi ifadeler, genel anlamda ayın tutulma durumunu ifade etmektedir. Bu ifadeler, hem geleneksel hem de modern meallerde sıkça tercih edilmiştir. Ancak Diyanet İşleri'nin mealinde 'ay karanlığa gömüldüğü' ifadesi dikkat çekmektedir; bu ifade, daha görsel bir anlatım sunmakta ve okuyucuya daha farklı bir algı sunmaktadır. Genel olarak, birçok mealde 'ay' kelimesinin öne çıkması, ay tutulmasının önemini belirtirken, bazı meallerde kullanılan 'ışığı kalmamış' gibi ifadeler ise durumu daha dramatik bir biçimde aktararak okuyucunun dikkatini çekmektedir. Bu durum, mealler arasında anlam farklılıklarının nasıl oluşturulduğunu ve dilin esnekliğini göstermektedir.