Kıyamet Suresi 9. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve güneşle ay birleştirilince. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 7,8,9,10. Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan “kaçış nereye?” diyecektir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Güneş ve ay toplanır, |
Mehmet Okuyan Meali | 7,8,9,10. İşte göz(ler kamaşıp) şimşek çaktığı, ay karardığı, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, işte o gün (inkârcı) insan “(Acaba) nereye kaçmalı(yım)?” diyecektir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve güneş ile ay toplatılmış bulunur. |
Süleyman Ateş Meali | Güneş ve Ay bir araya toplandığı zaman! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Güneş ile Ay bir araya getirilmiş olur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ve Güneş'le Ay biraraya getirildiğinde, |
Kıyamet Suresi 9. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kıyamet |
Sure Numarası | 75 |
Ayet Numarası | 9 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 576 |
Toplam Harf Sayısı | 37 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
75. Kıyamet Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve genel olarak kıyamet, ahiret ve insanların hesap verme gününe dair temalar içermektedir. Bu surede, o günün korkunç manzaraları, insanların yaşadığı derin kaygılar ve kaçış yollarının tükendiği durumlar betimlenmektedir. Ayet, güneş ve ayın bir araya gelmesiyle ilgili güçlü bir görüntü sunarak kıyamet gününün dehşetini vurgular. Bu bağlamda, insanların o gün yaşadığı kaygı ve korku içinde haykırışları ile birlikte, bu olayların insan psikolojisine etkisi anlatılmaktadır. Ayrıca, sure içerisinde inkâr edenlerin o gün nasıl bir ruh hali içinde olacakları ve karşılaşacakları durumlar üzerinde durulmuştur. Bu nedenle, ayet, kıyameti ve onun getireceği sonuçları daha iyi anlamak amacıyla, zamanın geçiciliğini ve insanların eylemlerinin sonuçlarını düşündürmek için önemli bir yer tutmaktadır.
Kıyamet Suresi 9. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
جَمَعَ | bir araya getirmek |
الْشَّمْسُ | güneş |
الْقَمَرُ | ay |
Ayetin telaffuzunda, 'cim' harfi idgam ile diğer harfle birleştirilir. Ayrıca, 'şemsi' kelimesinde med kuralları uygulanmaktadır.
Kıyamet Suresi 9. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
جَمَعَ | bir araya getirmek | 21 |
الْشَّمْسُ | güneş | 92 |
الْقَمَرُ | ay | 27 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'ın genel temalarıyla sıkı bir ilişki içindedir. 'Güneş' ve 'ay', kıyamet tasvirlerinde sıkça kullanılan semboller olup, bu kelimelerin çok kullanılması, insanların bu doğal unsurlar üzerinden kıyametin büyüklüğünü ve dehşetini anlamalarına yardımcı olmaktadır. 'Bir araya getirmek' ise, kıyametin getirdiği dönüşüm ve yeniden oluşum temalarının merkezinde yer almaktadır.
الْشَّمْسُ
92
الْقَمَرُ
27
جَمَعَ
21
Kıyamet Suresi 9. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | güneşle ay birleştirilince | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | güneş ve ay bir araya getirildiği zaman | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Güneş ve ay toplanır | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | güneş ve ay bir araya getirildiği zaman | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | güneş ile ay toplatılmış bulunur | Geleneksel |
Süleyman Ateş | güneş ve Ay bir araya toplandığı zaman! | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | güneş ile Ay bir araya getirilmiş olur | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Güneş'le Ay biraraya getirildiğinde | Modern |
Tabloda, ayetin çeşitli meallerindeki ifadeler gösterilmektedir. 'Güneş' ve 'ay' kelimeleri, birçok mealde ortak olarak kullanılmakta ve bu, ayetin temel unsurlarını oluşturmakta. 'Bir araya getirilmek' ifadesi de yine ortak bir tema olarak ön plana çıkıyor. Bu ifadelerin birçok mealde tercih edilmesinin nedeni, ayetin anlamını en iyi şekilde yansıtmasıdır. Bununla birlikte, bazı meallerde 'toplanmak' ya da 'birleştirilmek' gibi farklı kelimelerin kullanılması, dil açısından alternatif çözümler sunmaktadır. Bu farklılıklar, anlamda büyük bir değişiklik oluşturmasa da, bazı meallerin daha edebi, bazılarının ise daha modern bir dil kullanması dikkat çekmektedir.