الْمُجَادَلَةِ
Mücadele Suresi 17. Ayet
لَنْ
تُغْنِيَ
عَنْهُمْ
اَمْوَالُهُمْ
وَلَٓا
اَوْلَادُهُمْ
مِنَ
اللّٰهِ
شَيْـٔاًۜ
اُو۬لٰٓئِكَ
اَصْحَابُ
النَّارِۚ
هُمْ
ف۪يهَا
خَالِدُونَ
١٧
Len tuġniye ‘anhum emvâluhum velâ evlâduhum mina(A)llâhi şey-â(en)(c) ulâ-ike ashâbu-nnâr(i)(s) hum fîhâ ḣâlidûn(e)
Onların malları da, evlatları da Allah'a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
Surenin tamamını oku
Mücadele Suresi 17. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onları, malları ve evlatları, hiçbir suretle ve kesin olarak Allah'tan kurtaramaz, onlardır cehennem ehli, orada ebedidir onlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onların malları da, evlatları da Allah’a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onların ne malları, ne de evlatları, kendilerinden, Allah'dan hiçbir şey savamaz. Onlar ateş halkıdır. Orada ebedî kalacaklardır. |
Mehmet Okuyan Meali | Onların malları da çocukları da Allah(’ın azabına karşı) kendilerine hiçbir şeyde asla yarar sağlamayacaktır. İşte onlar ateş halkıdır; onlar orada [ebedî] kalacaklardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onları ne malları ve ne de evlatları hiçbir şey ile Allah'tan kurtaramaz (müstağni kılamaz). Onlar ateş ashâbıdırlar, onlar o ateşte ebedîyyen kalıcılardır. |
Süleyman Ateş Meali | Onların ne malları, ne de çocukları kendilerini Allah'a karşı koruyabilir. Onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onların malları da çocukları da Allah’tan gelecek olana karşı bir fayda sağlamaz. Onlar cehennem ahalisidir. Orada ölümsüz olacaklardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Onların malları da çocukları da kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şey sağlamaz. Ateş halkıdır onlar. Uzun süre kalacaklardır orada. |
Mücadele Suresi 17. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mücadele |
Sure Numarası | 58 |
Ayet Numarası | 17 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 578 |
Toplam Harf Sayısı | 134 |
Toplam Kelime Sayısı | 25 |
Mücadele Suresi, genel olarak müminlerin ve münafıkların karşı karşıya geldiği durumları ve dikkat etmeleri gereken hususları ele alan bir Medeni suredir. Ayetler, özellikle münafıkların Allah'ın azabından koruyacak hiçbir şeyleri olmadığını vurgulamakta ve bu bağlamda onları cehenneme girecek olanlar olarak tanımlamaktadır. Mücadele Suresi, Medine döneminde inmiş olup, toplumsal yapının ve Müslümanların karşılaştığı zorlukların daha belirgin hale geldiği bir dönemde nazil olmuştur. Bu sure, inananların birlikteliği ve düşmanlıkla başa çıkma konularına odaklanırken, münafıkların ve kafirlerin durumunu da gözler önüne sermektedir. 17. ayet ise, Allah'tan gelen azap karşısında dünyevi varlıkların hiç bir fayda sağlamayacağına dair net bir uyarı niteliğindedir. Bu bağlamda, müminlerin ve münafıkların mallarının ve evlatlarının, Allah'ın iradesi karşısında bir anlam taşımadığı, sadece ahiretteki durumlarının önemli olduğu ifade edilmektedir. Ayet, insanların dünya hayatındaki değer yargılarını sorgulatmakta ve onları ahirete yönlendirmektedir.
Mücadele Suresi 17. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مال | mal |
أولاد | evlatlar |
جهنم | Cehennem |
خالدين | ebedî |
يوم | gün |
Ayet içinde geçen bazı temel Arapça kelimeler, belirli bir kavramı ifade ederken, aynı zamanda dil bilgisi açısından da önemli kurallara tabidir. Örneğin, 'مال' (mal) ve 'أولاد' (evlatlar) kelimeleri mukayese edilerek, karşılaştırmalı bir anlatım sunar. Tecvid açısından, ayette 'med' (uzatma) kuralları ve 'idgam' (birleşme) durumları dikkatle incelenmelidir.
Mücadele Suresi 17. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مال | mal | 9 |
أولاد | evlatlar | 10 |
جهنم | Cehennem | 19 |
Kur'an'da geçen kelimelerin sıklığı, bu kelimelerin taşıdığı derin anlam ve önemle alakalıdır. Örneğin, 'مال' (mal) kelimesi, insanın dünya hayatındaki geçici varlıklarını simgelerken, 'أولاد' (evlatlar) ise insanın miras bıraktığı değerleri yansıtır. Bu kelimelerin çok kullanılması, insanlara dünya hayatının geçiciliği ve ahiret hayatının önemini hatırlatmak içindir. 'جهنم' (Cehennem) kelimesinin sık geçişi ise, müminleri ve münafıkları cezalandırma konseptinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
جهنم
19
أولاد
10
مال
9
Mücadele Suresi 17. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | malları ve evlatları, hiçbir suretle ve kesin olarak Allah'tan kurtaramaz | Geleneksel |
Diyanet İşleri | malları da, evlatları da Allah’a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | ne malları, ne de evlatları, kendilerinden, Allah'dan hiçbir şey savamaz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | malları da çocukları da Allah(’ın azabına karşı) kendilerine hiçbir şeyde asla yarar sağlamayacaktır | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onları ne malları ve ne de evlatları hiçbir şey ile Allah'tan kurtaramaz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ne malları, ne de çocukları kendilerini Allah'a karşı koruyabilir | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | malları da çocukları da Allah’tan gelecek olana karşı bir fayda sağlamaz | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | malları da çocukları da kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şey sağlamaz | Modern |
Tabloda yer alan ifadeler, farklı meal sahiplerinin ayeti yorumlama şekillerine göre değişiklik göstermektedir. Genel olarak, 'malları' ve 'evlatları' ifadeleri, çoğu mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu kelimelerin, insanların dünya hayatındaki değerlerini sorgulamak için tercih edilmiş olması muhtemeldir. Ancak bazı meallerde 'koruyabilir' ya da 'kurtaramaz' gibi ifadeler, dilsel olarak anlamda farklılıklar yaratmaktadır. Bu, kelime seçimlerinden kaynaklanmakta ve okuyuculara farklı tonlar sunmaktadır. Örneğin, 'koruyabilir' ifadesi, bir koruma anlamı taşırken, 'kurtaramaz' ifadesi daha güçlü bir kesinlik sunmaktadır. Bu tür dilsel farklılıklar, metinlerin anlaşılmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç