Mürselât Suresi 42. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | arzuladıkları meyveleri bulurlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Canlarının çektiği meyveler içerisindedirler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Canlarının çektiğinden türlü meyveler arasındadırlar. |
Mehmet Okuyan Meali | 41,42. Şüphesiz ki [muttakî]ler (duyarlı olanlar), gölgelerde, (su) kaynaklarında ve canlarının çektiği her tür meyve(lik)lerde olacaklardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve canlarının istediğinden meyveler (içindedirler). |
Süleyman Ateş Meali | Gönüllerinin çektiği meyvalar içindedirler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Orada canlarının istediği meyveler olur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Canlarının çektiği meyvelerle yan yanadırlar. |
Mürselât Suresi 42. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mürselât |
Sure Numarası | 77 |
Ayet Numarası | 42 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 576 |
Toplam Harf Sayısı | 39 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Mürselât Suresi, Mekke döneminde indirilmiş bir suredir ve genellikle kıyamet, ahiret ve Allah’ın kudreti üzerine odaklanmaktadır. Ayet 42, cennetteki nimetlerden ve müminlerin durumu ile ilgili bir tasvir sunmaktadır. Ayet, cennetteki meyvelerle ilgili olumlu bir tablo çizmektedir. Bu surede, müminlerin ahiretteki ödülleri ve cennetteki huzurları sık sık dile getirilmektedir. Ayet, özellikle cennetteki meyvelerin çeşitliliğini ve insanların bu meyvelere olan arzularını ifade eder. Surenin genelinde ruhsal tatmin ve manevi huzur vurgulanırken, bu ayet de o bağlamda bir örnek teşkil etmektedir. Müminlerin cennette arzuladıkları meyveleri bulacakları mesajı, cennetin sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir tatmin kaynağı olduğuna işaret eder. Bu tasvir, ahirete inanan kişilerin hayal gücünde cenneti daha canlı ve çekici kılmaktadır.
Mürselât Suresi 42. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَا | Ne |
فِي | İçinde |
مَوَاقِع | Yerler |
مِن | Den |
فَاكِهَة | Meyve |
Ayetin tecvid kurallarında genel olarak 'med' ve 'idgam' gibi kuralların uygulanması dikkat çekmektedir. Özellikle, 'مَّا' kelimesindeki medler ve diğer kelimelerdeki harflerin düzgün okunması, ayetin akıcılığını artırmaktadır.
Mürselât Suresi 42. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَوَاقِع | Yerler | 3 |
فَاكِهَة | Meyve | 5 |
قَلْب | Kalp | 2 |
Ayet içinde geçen kelimeler, genel olarak cennet ve ahiret ile ilgili konuların tekrarını gösteriyor. 'مَوَاقِع' (yerler) kelimesi, genellikle cennetteki farklı yerleri tarif etmek için kullanılırken, 'فَاكِهَة' (meyve) kelimesi, cennetteki nimetlerin çeşitliliğini vurgulamak için önemli bir yere sahiptir. Bu kelimeler, cennet tasvirlerinde sıkça kullanılarak, cennetin çekiciliğini artırmakta ve insanları bu ilahi vaatlere yönlendirmektedir.
فَاكِهَة
5
مَوَاقِع
3
قَلْب
2
Mürselât Suresi 42. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | arzuladıkları meyveleri bulurlar. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Canlarının çektiği meyveler içerisindedirler. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Canlarının çektiğinden türlü meyveler arasındadırlar. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | canlarının çektiği her tür meyve(lik)lerde olacaklardır. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | canlarının istediğinden meyveler (içindedirler). | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Gönüllerinin çektiği meyvalar içindedirler. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Orada canlarının istediği meyveler olur. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Canlarının çektiği meyvelerle yan yanadırlar. | Modern |
Ayetin 9 farklı mealinde dikkat çeken ifadeler şunlardır: 'canlarının çektiği meyveler', 'arzuladıkları meyveler' ve 'gönüllerinin çektiği meyveler'. Bu ifadeler, cennet tasvirlerinde müminlerin arzularını ve tatminlerini simgeler. Çoğu mealdeki 'canlarının çektiği' ifadesi, müminlerin cennetteki durumunu daha kişisel ve samimi bir şekilde yansıttığı için sıkça tercih edilmiştir. Farklı mealler arasında, bazıları daha geleneksel bir dil kullanırken, bazıları daha modern ve açıklayıcı bir dil tercih etmişlerdir. Bu durum, meal yazarlarının kendi üslup ve yaklaşımlarına göre değişiklik göstermektedir.