Nahl Suresi 98. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kur'an okuyacağın vakit Allah'a sığın taşlanmış Şeytan'dan. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şimdi Kur'ân okumak istediğin zaman önce o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. |
Mehmet Okuyan Meali | Kur’an’ı okuduğun zaman kovulmuş şeytandan Allah’a sığın! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi, Kur'an'ı okuyacağın zaman o kovulmuş olan şeytandan hemen Allah'a sığın. |
Süleyman Ateş Meali | Kur'an, oku(mak iste)diğin zaman kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Öyleyse Kur’ân okuyacağın zaman taşlanmış Şeytan’dan Allah’a sığın. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kur'an'ı okuduğun zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah'a sığın! |
Nahl Suresi 98. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 98 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 323 |
Toplam Harf Sayısı | 56 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Nahl Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak Allah'ın yaratışına, nimetlerine, insanlara gönderilen peygamberlere ve bu peygamberlerin tevhid çağrısına dair konuları ele alır. Bu surede, insanlara sunulan çeşitli nimetler ve bunların Allah'a şükretme gerekliliği üzerinde durulmuştur. Nahl Suresi'nin 98. ayeti, Kur'an okuyacak olan kimselere, okuma sırasında şeytandan Allah'a sığınmalarını öğütler. Bu ayet, Kur'an'ın okunması öncesinde, insanın kalbini ve zihnini şeytani düşüncelerden korunması için bir hatırlatma niteliğindedir. Bu durum, Müslümanların Kur'an okumanın önemi ve ciddiyeti hakkında bir bilinç geliştirmeleri adına bir araç olarak işlev görmektedir. Nahl Suresi, bu ayeti ile Müslümanlara sadece okuma eylemi değil, aynı zamanda bu eylemin ruhsal bir hazırlık gerektirdiğini de hatırlatmaktadır.
Nahl Suresi 98. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
الْقُرْآنَ | Kur'an |
أَعُوذُ | Sığınmak |
الشَّيْطَانِ | Şeytan |
مَطْرُودًا | Kovulmuş |
Ayetin tecvid kuralları arasında, 'مَطْرُودًا' kelimesindeki 'مد' (uzatma) kuralı ve 'أَعُوذُ' kelimesindeki 'إدغام' (bitişme) durumu dikkat çekmektedir.
Nahl Suresi 98. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
الْقُرْآنَ | Kur'an | 70 |
أَعُوذُ | Sığınmak | 10 |
الشَّيْطَانِ | Şeytan | 88 |
مَطْرُودًا | Kovulmuş | 7 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça yer alan terimlerdir. Özellikle 'Kur'an' ve 'şeytan' kelimeleri, İslam dininin temel kavramlarını sembolize etmektedir. 'Kur'an', Allah'ın kelamı olarak insanlara rehberlik eden bir metin olmasından dolayı sıkça zikredilmektedir. 'Şeytan' ise, insanın en büyük düşmanı olarak, toplumda ve dinî metinlerde sıkça anılan bir figürdür. Bu nedenle, bu iki kelimenin Kur'an'da yoğun bir şekilde geçmesi, onların önemini ve merkezî rolünü yansıtmaktadır.
الشَّيْطَانِ
88
الْقُرْآنَ
70
أَعُوذُ
10
مَطْرُودًا
7
Nahl Suresi 98. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Kur'an okuyacağın vakit Allah'a sığın taşlanmış Şeytan'dan. | Edebi |
Diyanet İşleri (Yeni) | Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Kur'ân okumak istediğin zaman önce o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | Kur’an’ı okuduğun zaman kovulmuş şeytandan Allah’a sığın! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Kur'an'ı okuyacağın zaman o kovulmuş olan şeytandan hemen Allah'a sığın. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Kur'an, oku(mak iste)diğin zaman kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Kur’ân okuyacağın zaman taşlanmış Şeytan’dan Allah’a sığın. | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | Kur'an'ı okuduğun zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah'a sığın! | Modern |
Mealler arasında ortak kullanılan ifadeler 'Allah'a sığın', 'kovulmuş şeytan' ve 'Kur'an okumak' ifadeleridir. Bu ifadeler, ayetin ana temasını oluşturmakta ve okuyuculara benzer bir mesaj iletmektedir. Ancak dilsel ton açısından belirgin farklılıklar göze çarpmaktadır. Örneğin, bazı mealler daha edebi bir dil kullanırken, bazıları modern ve daha doğrudan bir ifade tarzı benimsemiştir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerine hitap etme çabasının bir yansımasıdır. Ortak ifadelerin tercih edilmesi, ayetin özünü koruma amacı taşırken, farklılıklar ise her bir mealin kendine özgü üslubunu ortaya koymaktadır.