Tevbe Suresi 10. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İnanan birisine karşı ne bir yakınlık gözetirler, ne bir ahde riayet ederler ve onlardır haddi aşanların ta kendileri. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bir mü’min hakkında ne akrabalık (bağlarını), ne de antlaşma (yükümlülüğünü) gözetirler. İşte onlar taşkınlık yapanların ta kendileridir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir mümin hakkında ne bir yemin gözetirler, ne de bir antlaşma. Bunlar işte böyle haddi aşan kimselerdir. |
Mehmet Okuyan Meali | Bir mümin hakkında söz ve antlaşma gözetmezler. (Çünkü) onlar, saldıranların ta kendileridir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Onlar) Bir mü'min hakkında ne bir yemin ve ne de bir zimmet gözetmezler. Ve işte haddi tecavüz etmiş olanlar, onlardır. |
Süleyman Ateş Meali | Bir mü'mine karşı ne and, ne de andlaşma gözetmezler. İşte saldırganlar onlardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Hiçbir inanıp güvenen hakkında ne antlaşma akıllarına gelir ne de onlara karşı sorumlulukları. İşte asıl saldırganlar onlardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bir mümin hakkında onlar ne bir yemine saygı gösterirler ne de bir antlaşma şartına. Onlar düşmanlık dolu, azmış kişilerin ta kendileridir. |
Tevbe Suresi 10. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 10 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 215 |
Toplam Harf Sayısı | 60 |
Toplam Kelime Sayısı | 11 |
Tevbe Suresi, Medine döneminde inmiş olup, Müslümanların savaş durumları ve müşrikler ile olan ilişkileri üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu sure, savaş hukuku, ihanet, dostluk ve düşmanlık temalarını işlemektedir. Ayet 10, bazı kimselerin müminler ile olan ilişkilerini sorgulamakta ve bu kişilerin güvenilir olmadığını ifade etmektedir. Ayet, müminlerin güvenini sarsan ve antlaşma ya da akrabalık gibi temel yükümlülüklere saygı göstermeyen bireylerin durumunu açıklamaktadır. Tevbe Suresi, iman ve ahlaki değerlerin önemini vurgulamakta ve toplumsal bağların ne derece önemli olduğunu belirtmektedir. Ayet, müminler arasındaki güvenin ve anlaşmanın ihlal edilmesinin ciddi bir sorun olduğunu ortaya koyarken, bu tür davranışların toplumda yarattığı olumsuz etkileri de gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda, ayet, bireysel ve toplumsal sorumluluğun altını çizmektedir ve güvenin temellerinin sarsılması durumunda ne gibi sonuçlar doğurabileceği hakkında düşünmeye teşvik eden bir içerik sunmaktadır.
Tevbe Suresi 10. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُؤْمِنٍ | mümin |
عَهْدٍ | antlaşma/yemin |
تَجَاوُزٍ | taşkınlık/sınırı aşma |
Ayetin içinde belirgin bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle idgam ve med durumları söz konusudur. Med, uzun okuma gerektiren harflerin kullanımıyla ortaya çıkarken, idgam, bir harfin diğerine birleşmesi durumunu ifade eder. Bu durumlar okuyuşta akıcılığı sağlamak için önemlidir.
Tevbe Suresi 10. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُؤْمِنٍ | mümin | 92 |
عَهْدٍ | antlaşma/yemin | 24 |
تَجَاوُزٍ | taşkınlık | 5 |
Kuran'da geçen kelimelerin sıklığı, bu terimlerin İslamiyet'in temel öğretilerinde ne kadar önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Özellikle mümin kelimesinin sıkça geçmesi, inanan bireylerin toplumdaki yerini ve önemini vurgularken, antlaşma kelimesi de sosyal sözleşmelerin ve güvenin önemini ifade eder. Taşkınlık ise, ahlaki ve sosyal sınırların ihlal edilmesinin ciddiyetini ortaya koyar. Bu kelimelerin sürekli olarak kullanılması, müminler arasındaki ilişkilere dair güçlü bir vurgu yapmaktadır.
مُؤْمِنٍ
92
عَهْدٍ
24
تَجَاوُزٍ
5
Tevbe Suresi 10. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ne bir yakınlık gözetirler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | ne akrabalık gözetirler | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | ne bir yemin gözetirler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | söz ve antlaşma gözetmezler | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | ne bir yemin ve ne de bir zimmet gözetmezler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ne and, ne de andlaşma gözetmezler | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | ne antlaşma akıllarına gelir | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | ne bir yemine saygı gösterirler | Modern |
Yukarıdaki tabloda farklı meallerin ortak ve farklı ifadeleri gösterilmektedir. Ortak olarak dikkat çeken ifadeler, 'gözetmezler', 'mümin', ve 'antlaşma' terimleridir. Bu ifadeler, çoğu mealde güvenin, ahlakın ve sosyal ilişkilerin önemini vurguladığı için tercih edilmiştir. Farklılaşan ifadeler arasında ise 'yakınlık', 'akrabalık' ve 'yemin' gibi kelimeler bulunmaktadır. Bu kelimeler, farklı bağlamlar ve kelime tercihleriyle anlamda nüans farklılıkları yaratmaktadır. Örneğin, 'yakınlık' kelimesi daha genel bir ilişkiyi ifade ederken, 'akrabalık' daha spesifik bir aile ilişkisini belirtir. Bu durumlar, okuyucunun metinle olan bağlantısını ve anlayışını etkileme potansiyeline sahiptir.