Tevbe Sûresi 10. Ayet
لَا
يَرْقُبُونَ
ف۪ي
مُؤْمِنٍ
اِلاًّ
وَلَا
ذِمَّةًۜ
وَاُو۬لٰٓئِكَ
هُمُ
الْمُعْتَدُونَ
١٠
Lâ yerkubûne fî mu/minin illen velâ żimme(ten)(c) veulâ-ike humu-lmu’tedûn(e)
Tevbe Suresi 10. Ayet Meâlleri

Tevbe Suresi 10. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 10 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 215 |
Toplam Harf Sayısı | 60 |
Toplam Kelime Sayısı | 11 |
Tevbe Suresi, Medine döneminde inmiş olup, Müslümanların savaş durumları ve müşrikler ile olan ilişkileri üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu sure, savaş hukuku, ihanet, dostluk ve düşmanlık temalarını işlemektedir. Ayet 10, bazı kimselerin müminler ile olan ilişkilerini sorgulamakta ve bu kişilerin güvenilir olmadığını ifade etmektedir. Ayet, müminlerin güvenini sarsan ve antlaşma ya da akrabalık gibi temel yükümlülüklere saygı göstermeyen bireylerin durumunu açıklamaktadır. Tevbe Suresi, iman ve ahlaki değerlerin önemini vurgulamakta ve toplumsal bağların ne derece önemli olduğunu belirtmektedir. Ayet, müminler arasındaki güvenin ve anlaşmanın ihlal edilmesinin ciddi bir sorun olduğunu ortaya koyarken, bu tür davranışların toplumda yarattığı olumsuz etkileri de gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda, ayet, bireysel ve toplumsal sorumluluğun altını çizmektedir ve güvenin temellerinin sarsılması durumunda ne gibi sonuçlar doğurabileceği hakkında düşünmeye teşvik eden bir içerik sunmaktadır.
Tevbe Suresi 10. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُؤْمِنٍ | mümin |
عَهْدٍ | antlaşma/yemin |
تَجَاوُزٍ | taşkınlık/sınırı aşma |
Ayetin içinde belirgin bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle idgam ve med durumları söz konusudur. Med, uzun okuma gerektiren harflerin kullanımıyla ortaya çıkarken, idgam, bir harfin diğerine birleşmesi durumunu ifade eder. Bu durumlar okuyuşta akıcılığı sağlamak için önemlidir.
Tevbe Suresi 10. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُؤْمِنٍ | mümin | 92 |
عَهْدٍ | antlaşma/yemin | 24 |
تَجَاوُزٍ | taşkınlık | 5 |
Kuran'da geçen kelimelerin sıklığı, bu terimlerin İslamiyet'in temel öğretilerinde ne kadar önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Özellikle mümin kelimesinin sıkça geçmesi, inanan bireylerin toplumdaki yerini ve önemini vurgularken, antlaşma kelimesi de sosyal sözleşmelerin ve güvenin önemini ifade eder. Taşkınlık ise, ahlaki ve sosyal sınırların ihlal edilmesinin ciddiyetini ortaya koyar. Bu kelimelerin sürekli olarak kullanılması, müminler arasındaki ilişkilere dair güçlü bir vurgu yapmaktadır.
مُؤْمِنٍ
92
عَهْدٍ
24
تَجَاوُزٍ
5
Tevbe Suresi 10. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ne bir yakınlık gözetirler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | ne akrabalık gözetirler | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | ne bir yemin gözetirler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | söz ve antlaşma gözetmezler | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | ne bir yemin ve ne de bir zimmet gözetmezler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ne and, ne de andlaşma gözetmezler | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | ne antlaşma akıllarına gelir | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | ne bir yemine saygı gösterirler | Modern |
Yukarıdaki tabloda farklı meallerin ortak ve farklı ifadeleri gösterilmektedir. Ortak olarak dikkat çeken ifadeler, 'gözetmezler', 'mümin', ve 'antlaşma' terimleridir. Bu ifadeler, çoğu mealde güvenin, ahlakın ve sosyal ilişkilerin önemini vurguladığı için tercih edilmiştir. Farklılaşan ifadeler arasında ise 'yakınlık', 'akrabalık' ve 'yemin' gibi kelimeler bulunmaktadır. Bu kelimeler, farklı bağlamlar ve kelime tercihleriyle anlamda nüans farklılıkları yaratmaktadır. Örneğin, 'yakınlık' kelimesi daha genel bir ilişkiyi ifade ederken, 'akrabalık' daha spesifik bir aile ilişkisini belirtir. Bu durumlar, okuyucunun metinle olan bağlantısını ve anlayışını etkileme potansiyeline sahiptir.
Tevbe Sûresi 10. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Tevbe Sûresi 10. ayet, münafıkların, Allah'a ve peygamberine karşı olan düşmanlıklarını, inananlardan uzak durmalarını ifade eder. Bu ayet aynı zamanda müminlerin sıkıntıları karşısında nasıl bir tavır sergilediğine dair bir uyarı içerir.
- Bakara Suresi 19. Ayet: Bu ayet, münafıkların kalplerindeki ve yüzlerindeki cehaleti ve hakikate karşı olan kayıtsızlıklarını açıklamaktadır. Tevbe Sûresi 10. ayetteki münafıklarla ilgili mesajı güçlendirir.
- Âl-i İmrân Sûresi 167. Ayet: Bu ayet, müminlerin savaş sırasında yaşadığı zorlukları ve münafıkların bu durumdaki olumsuz tutumlarını yinelemektedir. Tevbe Sûresi 10. ayetteki konuyla paralellik gösterir.
- Nisâ Sûresi 142. Ayet: Münafıkların durumu hakkında uyarıcı bir mesaj taşır. Tevbe Sûresi 10. ayetteki münafıkları anlamamıza yardımcı olur.
Tüm bu ayetler birlikte, münafıkların inananlar üzerindeki etkilerini, onların düşünce yapısını ve iman edenlerin karşılaştığı zorluklar karşısındaki tavırlarını anlamamıza olanak tanır. Münafıklığın tanımı, bu ayetlerle daha net bir şekilde belirginleşir ve müminlerin uyanık olması gerektiğine dair önemli bir ders sunar.
Okumak istediğin ayeti seç