Tevbe Suresi 111. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok ki Allah, kendilerine cenneti vermek üzere inananların canlarını, mallarını satın almıştır adeta; onlar öldürürler, öldürülürler, her iki surette de vaadi gerçektir ve Tevrat'ta da sabittir, İncil'de de, Kur'an'da da ve ahdine Allah'tan daha ziyade vefa eden kimdir ki? Artık şu giriştiğiniz alışverişten dolayı sevinin ve budur işte en büyük kurtuluş ve saadet. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah, bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, İncil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alışveriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur. |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki Allah, Allah yolunda savaşan, öldüren ve öldürülen müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. (Bu), Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da O’nun üzerinde gerçek bir vaat olarak (böyledir). Sözünde Allah’tan daha vefalı kim olabilir ki! O’nunla yapmış olduğunuz alışverişinizden dolayı sevinin! Asıl büyük kurtuluş işte budur. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, Allah Teâlâ mü'minlerden nefislerini ve mallarını, cennet muhakkak onların olması mukabilinde satın almıştır. Allah Teâlâ yolunda mücâhedede bulunacaklar da öldürecekler ve öldürüleceklerdir. Onların öyle cennete konulmaları, Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da mezkûr, hak olan bir vaad-i ilâhîdir. Ve ahdini Allah Teâlâ'dan ziyâde ifâ edebilen kim vardır? Artık yapmış olduğunuz o alışverişten dolayı size müjdeler olsun ve işte bu, en büyük bir saadettir. |
Süleyman Ateş Meali | Allah, mü'minlerden canlarını ve mallarını cennet kendilerinin olmak üzere satın almıştır. Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allah'ın, Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da üstlendiği gerçek bir sözdür! Kim Allah'tan daha çok sözünde durabilir? O halde O'nunla yaptığınız bu alışverişinizden ötürü sevinin. Gerçekten bu, büyük başarıdır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah, inanıp güvenenlerin kendilerini ve mallarını Cennete karşılık satın almıştır. Allah yolunda çarpışırlar; öldürürler ve ölürler. Bu Allah’ın Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da verdiği gerçek sözdür. Sözünü Allah’tan daha iyi tutan kimdir? Öyleyse yaptığınız bu satıştan dolayı sevinin. Bu, büyük bir kurtuluştur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah, müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır. Allah yolunda çarpışırlar da öldürürler, öldürülürler. Allah'ın; Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kendi üzerine hak olarak yazdığı bir vaattır bu. Ahdine, Allah'tan daha vefalı kim var? Perçinlediğiniz bu antlaşmanızdan ötürü müjdeler olsun size. İşte budur o büyük başarının ta kendisi. |
Tevbe Suresi 111. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 111 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 225 |
Toplam Harf Sayısı | 283 |
Toplam Kelime Sayısı | 50 |
Tevbe Suresi, Medine döneminde inmiş olup, Müslüman topluluğun savaş ve barış durumlarına dair önemli bilgiler içermektedir. Bu sure, Müslümanların düşmanlarıyla olan ilişkilerini ve onlarla nasıl bir tutum sergilemeleri gerektiğini ele alır. Ayet 111, müminlerin Allah yolunda canlarını ve mallarını vermesinin karşılığında cennetle müjdelendiğini ifade eder. Bu durum, bir tür anlaşma veya alışveriş olarak tasvir edilir ve bu bağlamda, insanlara olan vaadlerin ciddiyetinin altı çizilmektedir. Ayette, cennet vaadi, Tevrat ve İncil gibi diğer kutsal metinlerde de yer aldığı belirtilerek, bu vaadin evrenselliğine dikkat çekilmektedir. Ayrıca, bu ayet, müminlerin fedakarlıklarının ve Allah yolunda savaşmanın ehemmiyetini vurgular. Surenin genel içeriği, savaş ve cihat temalarının öne çıktığı bir yapıda şekillenmiştir. Ayetin getirdiği mesaj, inananların Allah'a olan güvenlerinin bir ifadesidir ve Allah'ın vaadlerine sadık kalmasının önemini vurgular. Farklı meal ve yorumlarda da benzer anlamlar taşımaktadır, bu da ayetin evrensel bir mesaj taşıdığını göstermektedir.
Tevbe Suresi 111. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُؤْمِنِينَ | müminler |
أَنْفُسَهُمْ | canlarını |
مَالًا | mallar |
عَهْدًا | sözleşme |
جَنَّةً | cennet |
يُقَاتِلُونَ | savaşırlar |
Ayet içerisinde dikkat çeken tecvid kuralları arasında med ve ghunnah kuralları yer almaktadır. Özellikle 'مُؤْمِنِينَ' kelimesindeki 'مِ' harfi, diğer harflerle birleştiğinde med kuralına uyar. Ayrıca, bazı kelimelerde idgam kuralları da mevcut.
Tevbe Suresi 111. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُؤْمِنِينَ | müminler | 70 |
جَنَّةً | cennet | 75 |
أَنْفُسَهُمْ | canlarını | 34 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayısı, belirli kelimelerin önemine ışık tutmaktadır. 'مُؤْمِنِينَ' kelimesi, inananların sürekli vurgulanması gerektiğini gösterirken; 'جَنَّةً' kelimesinin çok geçmesi, cennet vaadinin Müslümanlar için ne kadar merkezi bir tema olduğunu ortaya koymaktadır. 'أَنْفُسَهُمْ' kelimesinin geçiş sayısı ise, bireyin kendini feda etmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, suredeki ana temaların önemini artırmaktadır.
جَنَّةً
75
مُؤْمِنِينَ
70
أَنْفُسَهُمْ
34
Tevbe Suresi 111. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kendilerine cenneti vermek üzere | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | cennet karşılığında | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | cennet vermek üzere | Edebi |
Mehmet Okuyan | kendilerine (verilecek) cennet karşılığında | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | cennet muhakkak onların olması mukabilinde | Geleneksel |
Süleyman Ateş | cennet kendilerinin olmak üzere | Düz |
Süleymaniye Vakfı | Cennete karşılık | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | karşılığında kendilerine cennet vermek üzere | Açıklayıcı |
Tabloda görüldüğü gibi, 'cennet karşılığında' ve 'cenneti vermek üzere' gibi ifadeler, farklı meallerde benzer anlamlar taşımasına rağmen farklı dilsel tonlar ve anlatım biçimleriyle sunulmaktadır. Çoğu mealde ortak tercih edilen 'cennet' kelimesinin vurgusu, bu ayetin ana temasını oluştururken, 'karşılık' ve 'vermek' gibi ifadelerdeki farklılık ise, meal yazarının üslup tercihine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Genel olarak, 'cennet' gibi kelimelerin sık kullanımı, bu ayetin önemini artırmaktadır ve inananların cennet ile olan ilişkisine dair evrensel bir mesaj vermektedir. Mealler arasında belirgin şekilde farklılaşan ifadeler, bazı durumlarda anlamda önemli farklılıklar ortaya çıkarırken, genellikle eş anlamlı ifadelerle de ifade edilmektedir.