Tevbe Suresi 113. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphesiz olarak cehennem ehli oldukları kendilerince bilindikten sonra akraba bile olsalar Peygamberin ve inananların, müşriklerin yarlıganmalarına dua etmeleri yakışmaz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli olduktan sonra, -yakınları da olsalar- Allah’a ortak koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır, ne de mü’minlere. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ne peygambere, ne iman edenlere akraba bile olsalar cehennemlik oldukları iyice belli olduktan sonra müşriklere istiğfar etmek yoktur. |
Mehmet Okuyan Meali | (Kâfir olarak ölüp) cehennem halkı oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba bile olsalar, (Allah’a) ortak koşanlar için af dilemek, Peygamber için de iman etmiş olanlar için de söz konusu olamaz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Peygamber için ve imân edenler için muvafık değildir ki, müşrikler hakkında mağfiret talebinde bulunsunlar, velev ki, karabet sahipleri olsunlar. Onların cehennem ashâbı oldukları kendilerine tebeyyün ettikten sonra. |
Süleyman Ateş Meali | Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları belli olduktan sonra (Allah'a) ortak koşanlar için mağfiret dilemek; ne peygamberin, ne de inananların yapacağı bir iş değildir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Cehennem ahalisi oldukları iyice belli olmuş olan müşriklerin bağışlanmalarını istemek ne Nebiye düşer ne de müminlere; isterse en yakınları olsun. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları açıkça belli olduktan sonra müşrikler için af dilemek ne peygambere yakışır ne de iman edenlere. |
Tevbe Suresi 113. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 113 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 212 |
Toplam Harf Sayısı | 162 |
Toplam Kelime Sayısı | 32 |
Tevbe Suresi, Müslüman toplumu için önemli bir çok konuyu içeren bir suredir. Genel olarak savaş, müşriklerle olan ilişkiler ve iman konularını işler. Ayet 113 ise, müminlerin, cehennemlik olduğu kesinleşen müşrikler için af dilemelerinin ne Peygamber'e ne de diğer inananlara uygun olmadığını belirtir. Bu ayet, Müslümanların kimlerle dayanışma içinde olacağı, kimlere karşı nasıl bir tutum sergileyeceği konusunda net bir yaklaşım ortaya koyar. Mekke döneminde inmiş olan bu sure, inananların içindeki ayrışmanın ve müşriklerle olan ilişkilerin net bir şekilde belirlenmesine yönelik bir mesaj taşır. Surede müşriklerin özellikleri, onlarla olan ilişkilerin nasıl olması gerektiği, iman edenlerin sorumlulukları gibi çeşitli konular ele alınmıştır. Ayetin bağlamı ise, sosyal ve dinî bir bakış açısı sunmakta; inananları toplumsal ilişkilerde dikkatli olmaya yönlendirmektedir. Ayrıca, bu ayet, inananların karşılaşabileceği ahlaki ve etik sorunlara da işaret ederken, onların tavırlarını belirlemede önemli bir kriter sunmaktadır.
Tevbe Suresi 113. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُشْرِكَينَ | müşrikler |
مَغْفِرَةً | bağışlama |
قَرَابَةً | akraba |
Ayetin Arapça metninde önemli tecvid kuralları bulunmaktadır. 'مُشْرِكَينَ' kelimesinde idgam (yutma) kuralı geçerlidir. 'مَغْفِرَةً' kelimesinde ise med (uzatma) kuralı uygulanır. Bu kurallar ayetin telaffuzunda anlamı etkileyen unsurlardır.
Tevbe Suresi 113. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُشْرِكَينَ | müşrikler | 22 |
مَغْفِرَةً | bağışlama | 3 |
قَرَابَةً | akraba | 5 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki geçiş sıklığı, bu kelimelerin önemini vurgulamakta ve konuların tekrarı ile ilgili bir anlam katmaktadır. 'مُشْرِكَينَ' kelimesinin sık kullanımı, müşriklerin Kur'an'daki olumsuz konumunu ve onlarla olan ilişkilerin önemini göstermektedir. 'مَغْفِرَةً' kelimesinin az sayıda geçişi, bağışlama ve af taleplerinin belirli koşullar altında geçerli olduğunu vurgularken, 'قَرَابَةً' kelimesindeki tekrar, akrabalık bağlarının önemli olduğunu ancak bu bağların inançla sınırlı olduğunu ortaya koymaktadır.
مُشْرِكَينَ
22
قَرَابَةً
5
مَغْفِرَةً
3
Tevbe Suresi 113. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | müşriklerin yarlıganmalarına dua etmeleri yakışmaz. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali | af dilemek ne Peygambere yaraşır, ne de mü’minlere. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | İmanı edenlere akraba bile olsalar cehennemlik oldukları belli olduktan sonra | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | müşrikler için af dilemek, Peygamber için de iman etmiş olanlar için de söz konusu olamaz. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | müşrikler hakkında mağfiret talebinde bulunsunlar. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | mağfiret dilemek; ne peygamberin, ne de inananların yapacağı bir iş değildir. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | müşriklerin bağışlanmalarını istemek ne Nebiye düşer | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | müşrikler için af dilemek ne peygambere yakışır ne de iman edenlere. | Modern |
Tabloda görülen ifadeler, mealler arasında benzerlikler ve farklılıklar sunmaktadır. 'mağfiret dilemek' ifadesi, birçok mealde sıkça kullanılmıştır. Bu durum, ayetin vurgusunu pekiştirirken, bağışlama talebinin belirli sınırlar içinde olduğunu ifade eder. Ayrıca, 'ne Peygambere yaraşır' ifadesi de ortak bir unsurdur ve bu, Peygamberin konumunu vurgulamak amacı taşır. Farklılıklar arasında ise, her bir mealin kendine özgü dil ve ton tercihleri olduğu gözlemlenmektedir. Bazı mealler geleneksel bir dille ifade edilirken, diğerleri daha modern bir üslup benimsemiştir. Genel olarak ifadeler, anlam olarak benzerlik gösterse de, kelimelerin seçimi ve kullanımı açısından farklılıklar barındırmaktadır. Bu, okuyucuların metni algılayışında farklı etkiler yaratabilir ve her meali ayrı bir perspektifle değerlendirmeye olanak tanır.