Tevbe Sûresi 31. Ayet
اِتَّخَذُٓوا
اَحْبَارَهُمْ
وَرُهْبَانَهُمْ
اَرْبَاباً
مِنْ
دُونِ
اللّٰهِ
وَالْمَس۪يحَ
ابْنَ
مَرْيَمَۚ
وَمَٓا
اُمِرُٓوا
اِلَّا
لِيَعْبُدُٓوا
اِلٰهاً
وَاحِداًۚ
لَٓا
اِلٰهَ
اِلَّا
هُوَۜ
سُبْحَانَهُ
عَمَّا
يُشْرِكُونَ
٣١
İtteḣażû ahbârahum veruhbânehum erbâben min dûni(A)llâhi velmesîha-bne meryeme vemâ umirû illâ liya’budû ilâhen vâhidâ(en)(s) lâ ilâhe illâ hu(ve)(c) subhânehu ‘ammâ yuşrikûn(e)
Tevbe Suresi 31. Ayet Meâlleri

Tevbe Suresi 31. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 31 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 198 |
Toplam Harf Sayısı | 170 |
Toplam Kelime Sayısı | 35 |
Tevbe Suresi, İslam toplumu için önemli bir dönüm noktasını yansıtır ve inananların bireysel ve toplumsal sorumluluklarını vurgular. Mekke döneminin sona ermesinin ardından Medine'de inen bu sure, inanç ve ibadet konularında net bir çerçeve sunarken, özellikle müşriklerle ilişkiler ve savaş durumlarında nasıl bir tutum sergilenmesi gerektiğini ortaya koyar. Ayet 31, bu bağlamda, geçmişteki bazı toplulukların Allah'tan başka varlıkları rab edinmelerinin, monoteizmin özüne aykırı olduğunu ifade eder. Bu ayet, Hristiyanlar ve Yahudiler tarafından Allah’tan başka bilginlerin, rahiplerin ve Mesih’in rab olarak kabul edilmesinin yanlışlığına dikkat çekerken, aynı zamanda tek Allah’a ibadet etmeyi emreder. Bu, özellikle yeni Müslüman topluluklar için bir hatırlatma niteliğindedir ve onların inanç sistemlerini güçlendirme amacını taşır. Medeni bir sure olarak, toplumsal düzenin sağlanması ve insanların kalplerinin Allah’a yönlendirilmesi üzerinde durulmaktadır. Ayetin, inançsızlık ve şirkin kınanması üzerinden, Müslüman toplumuna yönelik bir uyarı ve çağrı niteliği taşımaktadır. Tevbe Suresi’nin genel içeriği, toplumun bir arada yaşamasının koşullarını oluştururken, bireylerin sorumlulukları üzerinde durarak, inançlarına bağlı kalmalarını teşvik eder.
Tevbe Suresi 31. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
رب | Rab |
إله | İlah |
مشرك | Müşrik |
مبين | Açık, belirgin |
عبادة | Kulluk |
Ayet içerisinde geçen kelimeler arasında önemli yapısal özellikler bulunmaktadır. Örneğin, 'رب' kelimesi, kulluk edilen bir varlığı ifade ederken, 'إله' kelimesi ilahı temsil eder; bu iki kelimenin sık kullanılması, inanç ve ibadet bağlamında önemli bir yer tutar. Ayrıca, tecvid açısından bakıldığında, bazı kelimelerde med ve idgam kuralları dikkat çekmektedir.
Tevbe Suresi 31. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رب | Rab | 30 |
إله | İlah | 23 |
مشرك | Müşrik | 15 |
Kur'an'da geçen 'رب' kelimesi, kulluk ve ibadet konularındaki önemi nedeniyle sıkça kullanılmaktadır. 'إله' kelimesi, tek olan Tanrı inancını pekiştirdiği için sık geçerken, 'مشرك' kelimesi ise inançsızlık ve şirk kavramlarını ifade ettiğinden dolayı önemli bir yer tutar. Bu kelimelerin her biri, toplumun inanç sistemini, Allah'a olan bağlılığı ve şirkten kaçınmayı vurgulayan temel unsurlar olarak öne çıkar.
رب
30
إله
23
مشرك
15
Tevbe Suresi 31. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Rab tanımışlardır | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Rab edindiler | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | Rabler edindiler | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Rab edindiler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Rabler edinmişlerdi | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Tanrılar ittihaz ettiler | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Rabler edindiler | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Rab edindiler | Açıklayıcı |
Tabloda yer alan ifadelerin çoğu, 'Rab edindiler' veya 'Rab tanımışlardır' gibi ortak kullanımlara sahiptir. Bu ifadelerin tercih edilmesinin nedeni, ayetin ana temasını yansıtması ve belirgin bir monoteizm vurgusu yapmasıdır. Bazı meallerde 'tanrılar ittihaz ettiler' ifadesi kullanılarak ise bir çeşit anlam genişlemesine gidilmiş, bu da dilsel bir farklılık yaratmıştır. 'Rab' ve 'tanrı' kelimeleri arasında bir derece anlam farkı bulunmaktadır. Bu bağlamda, bazı meallerin daha açıklayıcı ve modern bir üslup tercih ettiği gözlemlenirken, diğerleri geleneksel bir dil kullanma eğilimindedir. Her iki yaklaşım da metnin özünü farklı şekillerde yansıtmaktadır.
Tevbe Sûresi 31. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Tevbe Sûresi 31. ayette, Müslümanların dinlerini ve inançlarını yüceltmeleri, diğer din mensuplarının ise Allah’a ve onun peygamberine karşı olan tavırları eleştirilerek bu durumun bir tehlike teşkil ettiği vurgulanmaktadır.
- Bakara Suresi 120. Ayet: Bu ayette, Yahudi ve Hristiyanların kendi dinlerinin üstünlüğünü savunnukları ve Müslümanların onlardan farklı bir yolda oldukları ifade edilmektedir. Bu durum, Tevbe Sûresi 31. ayeti ile benzer bir konuyu ele almakta ve dinlerin karşılaştırılmasına yer vermektedir.
- Âl-i İmrân Sûresi 85. Ayet: Âl-i İmrân 85. ayette, kişinin dini ne olursa olsun sadece İslam'ın kabul edileceği belirtiliyor. Bu, Tevbe Sûresi 31. ayette vurgulanan inançların yüceltilmesi ile ilişkili olarak, Müslümanlık dışındaki dinlere bir mesafe koyarak Müslümanların doğru yolda olduğuna işaret etmektedir.
- Mâide Sûresi 51. Ayet: Maide Sûresi 51. ayette, Müslümanların, kendi dinleri dışında olanlara dostluk beslememesinin önem taşıdığı vurgulanmakta ve bu bakış açısı Tevbe Sûresi 31. ayetinin özünü pekiştirmektedir.
Tevbe Sûresi 31. ayeti, Müslümanların inançlarının korunması ve diğer dinlerle olan ilişkilerin nasıl olması gerektiği konusunda önemli bilgiler sunar. İlişkili ayetlerle birlikte ele alındığında, Müslümanların kendi dinleri doğrultusunda nasıl bir tavır sergilemeleri gerektiği ve diğer din mensuplarına karşı duruşları hakkında belirgin bir çerçeve sunulmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç