Tevbe Sûresi 36. Ayet
اِنَّ
عِدَّةَ
الشُّهُورِ
عِنْدَ
اللّٰهِ
اثْنَا
عَشَرَ
شَهْراً
ف۪ي
كِتَابِ
اللّٰهِ
يَوْمَ
خَلَقَ
السَّمٰوَاتِ
وَالْاَرْضَ
مِنْهَٓا
اَرْبَعَةٌ
حُرُمٌۜ
ذٰلِكَ
الدّ۪ينُ
الْقَيِّمُ
فَلَا
تَظْلِمُوا
ف۪يهِنَّ
اَنْفُسَكُمْ
وَقَاتِلُوا
الْمُشْرِك۪ينَ
كَٓافَّةً
كَمَا
يُقَاتِلُونَكُمْ
كَٓافَّةًۜ
وَاعْلَمُٓوا
اَنَّ
اللّٰهَ
مَعَ
الْمُتَّق۪ينَ
٣٦
İnne ‘iddete-şşuhûri ‘inda(A)llâhi iśnâ ‘aşera şehran fî kitâbi(A)llâhi yevme ḣaleka-ssemâvâti vel-arda minhâ erbe’atun hurum(un)(c) żâlike-ddînu-lkayyim(u)(c) felâ tazlimû fîhinne enfusekum(c) vekâtilû-lmuşrikîne kâffeten kemâ yukâtilûnekum kâffe(ten)(c) va’lemû enna(A)llâhe me’a-lmuttekîn(e)
Tevbe Suresi 36. Ayet Meâlleri

Tevbe Suresi 36. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 36 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 218 |
Toplam Harf Sayısı | 228 |
Toplam Kelime Sayısı | 42 |
Tevbe Suresi, İslam'ın ilk yıllarında, özellikle Müslümanların Mekke'den Medine'ye göçüyle birlikte oluşan sosyal ve siyasi dinamiklerin ele alındığı bir metin olarak dikkat çekiyor. Bu sure, Müslümanların karşılaştığı zorlukları, özellikle müşriklerle olan ilişkilerini ve savaş durumlarını oldukça açık bir dille ifade etmektedir. Ayet 36, ayların sayısını, bunların hangilerinin haram olduğunu ve bu aylarda nasıl davranılması gerektiğini vurgulamakta, Müslümanların haram aylarda kendilerine zulmetmemeleri gerektiğini belirtmektedir. Böylece, Allah'ın koyduğu kurallara ve yasaklara uymanın önemi ön plana çıkmaktadır. Ayet, aynı zamanda Müslümanların müşriklere karşı verecekleri mücadeledeki adalet anlayışını da içermektedir. Yani, düşmana karşı savaşırken bile adaletin ve dengeyi gözetmenin önemini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, ayetin geçişi, Müslümanların kendi aralarındaki birlik ve dayanışmayı sağlamaları gerektiği mesajını taşır. Tevbe Suresi, genel olarak, İslam toplumunun inançları, yasakları ve sosyal düzenleri hakkında bir çerçeve çizerken, bu ayet de bu çerçevenin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Tevbe Suresi 36. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَشْهُرٌ | Aylar |
حَرَامٌ | Haram |
قَتَالٌ | Savaş |
مُتَّقِينَ | Korunanlar |
ذَٰلِكُمْ | Bu |
Ayetin tecvid kuralları arasında, "idgam" ve "med" durumları dikkat çekmektedir. Örneğin, bazı kelimelerin birbirine bitişik yazılması gerektiği durumlar ve uzatma gerektiren bazı okuma kuralları mevcuttur.
Tevbe Suresi 36. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَشْهُرٌ | Aylar | 12 |
حَرَامٌ | Haram | 27 |
قَتَالٌ | Savaş | 20 |
Bu kelimelerin sıklığı, İslam toplumunun o dönemdeki sosyal ve siyasi atmosferini yansıtmaktadır. 'Aylar' kelimesinin sıkça geçmesi, İslam'da zamanın, özellikle de haram ayların öneminin vurgulandığını gösterirken; 'haram' kelimesi, bu ayların kutsallığına işaret eder. 'Savaş' kelimesinin yüksek sayıda geçmesi ise o dönemde Müslümanların karşılaştığı zorlukların ve savaşların kaçınılmaz olduğunu göstermektedir. Bu kelimeler, ayetin tarihsel ve sosyal bağlamını anlamak için anahtar unsurlar olarak değerlendirilebilir.
حَرَامٌ
27
قَتَالٌ
20
أَشْهُرٌ
12
Tevbe Suresi 36. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ın dosdoğru hesabı | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Allah’ın dosdoğru kanunu | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | doğru dinin hükmü | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | doğru dindir | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | doğru bir hesap | Geleneksel |
Süleyman Ateş | doğru din budur | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | doğru hesap budur | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | eskimez din işte budur | Modern |
Tabloda yer alan ifadeler, ayetin farklı meallerdeki karşılıklarını göstermektedir. Birçok mealde 'doğru' ya da 'doğru din' ifadeleri sıkça kullanılmıştır. Bu durum, ayetin özünü anlamak ve evrensel ilkelerini vurgulamak amacıyla tercih edilmiş olabilir. Ancak 'Allah’ın dosdoğru kanunu' ve 'doğru dinin hükmü' gibi ifadelerdeki değişiklikler, meal yazarlarının yorumlama tarzlarını ve dilsel tercihlerindeki farklılıkları göstermektedir. Örneğin, 'kanun' kelimesi daha modern bir terim olarak öne çıkarken, 'hüküm' kelimesi daha geleneksel ve dini bir ton yansıtmaktadır. Bu nedenle, bazı meallerde daha açıklayıcı bir dil tercih edilirken, diğerlerinde daha klasik ve geleneksel ifadeler kullanılmaktadır. Bu, okuyucuların ayeti anlaması açısından farklı yaklaşımlar sunmaktadır.
Tevbe Sûresi 36. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Tevbe Sûresi 36. ayet, Allah'ın en güzel ayetlerini, dini ve ahlaki yükümlülükleri hatırlatmaktadır. Bu ayette; İslam'ın zamanında değişen koşullar karşısında nasıl bir bütünlük içerisinde korunması gerektiği vurgulanmaktadır.
- Bakara Suresi 2. Ayet: Bu ayet, Kur'an'ın bir rehber olduğunu ve müminlerin onun emirlerine uyması gerektiğini belirtir. Tevbe Sûresi 36 ile bağlantılıdır çünkü ibadet ve ahlaki değerlerin korunması gerektiğinin altını çizer.
- Âl-i İmrân Sûresi 102. Ayet: Bu ayet, müminlerin Allah'a nasıl yakınlaşmaları gerektiğini ve O'na karşı sorumluluklarını hatırlatır. Tevbe Sûresi 36'da olduğu gibi, İslam'ın ana değerlerinin sürekliliğine vurgu yapar.
- Nisâ Sûresi 174. Ayet: Bu ayette, insanların Allah'ın yolunda nasıl sebat etmeleri gerektiği ifade edilmektedir. Tevbe Sûresi 36 ile ilişkili olarak, müminlerin dinlerine olan bağlılıklarını sürdürmeleri gerektiğini anlatmaktadır.
Tevbe Sûresi 36. ayet, Allah'ın dininin korunması ve bu dinin emirlerine sadık kalınması gerektiğini vurgulayan ayetlerle bir bütünlük oluşturmaktadır. Müminlerin, inançlarını her koşulda yaşatmaları gerektiği mesajını paylaşmaktadır. Bu ayetler birlikte değerlendirildiğinde, İslam'ın temel değerlerine olan bağlılığın ve bu değerlerin sürekliliğinin önemi ortaya çıkmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç