Tevbe Suresi 35. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | O gün, cehennem, o altını, gümüşü alevleyecek ve onlar, cehennem ateşinde kızdırılıp alınlarına, yanlarına, sırtlarına bastırılacak, onlarla dağlanacaklar ve işte bunlardır kendiniz için biriktirdiğiniz şeyler denecek, tadın biriktirdiklerinizin azabını. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılacak da onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak ve, “İşte bu, kendiniz için biriktirip sakladığınız şeylerdir. Haydi tadın bakalım, biriktirip sakladıklarınızı!” denilecek. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün o altın ve gümüşlerin üstü cehennem ateşinde kızdırılacak da bunlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanacak (onlara): "İşte bu kendi canınız için saklayıp biriktirdiğiniz şeydir. Haydi şimdi tadın bakalım şu biriktirdiğiniz şeyin tadını!" denilecek. |
Mehmet Okuyan Meali | O gün cehennem ateşinde (bu biriktirilen şeylerin) üzeri kızdırılacaktır ve bu (birikim)lerle onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacaktır. (Kendilerine şöyle denecektir): “İşte bu, kendiniz için biriktirdiğiniz (servet)tir. Artık yığmış olduğunuz şeylerin (azabını) tadın!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O günde ki, bunların üstü cehennemin ateşinde kızdırılıp, onunla alınları, yanları ve arkaları dağlanır. İşte bu kendi şahıslarınız için hazine haline getirdiğinizdir, artık toplayıp biriktirdiğinizin tadını tadınız (denilir). |
Süleyman Ateş Meali | O gün cehennem ateşinde bunların üzeri ısıtılı(p pullanı)r; bunlarla, onların alınları, yanları ve sırtları dağlanır: "İşte nefisleriniz için yığdıklarınız, yığdıklarınızı tadın!" (denilir). |
Süleymaniye Vakfı Meali | O alevli ateş içinde kızdırılarak bunlarla(altın ve gümüşle) alınlarının, sırtlarının ve yanlarının dağlanacağı gün onlara şöyle denecektir. “İşte kendiniz için biriktirdikleriniz! Birikimlerinizin tadına varın bakalım”. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Gün olur, cehennem ateşinde onların üzerine lav dökülür de bununla onların alınları, böğürleri, sırtları dağlanır: "İşte egolarınız için yığdıklarınız. Hadi, tadın biriktirmiş olduklarınızı!" |
Tevbe Suresi 35. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 35 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 211 |
Toplam Harf Sayısı | 152 |
Toplam Kelime Sayısı | 28 |
Tevbe Suresi, İslam’ın erken dönemlerinde inmiş olan, Mekke’nin fethinden sonra inen ve Müslümanların ciddi bir mücadele içinde olduğu dönemi yansıtan bir suredir. Bu sure, genellikle savaş ve cihad konuları, münafıklık, infak gibi sosyal ve ahlaki konuları ele almaktadır. Ayet 35, özellikle cehennem azabını ve insanların dünyada biriktirdikleri şeylerin sonuçlarını vurgular. Bu ayet, Müslümanların mal biriktirme ve harcama anlayışını sorgulamakta ve ahiret hayatıyla ilgili önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır. Cennete giden yolun, sadece maddi kazançlardan geçmediğini, aynı zamanda ahlaki erdem ve inanç esaslarının öne çıktığını hatırlatmaktadır. Ayette geçen 'altın' ve 'gümüş', materyalist bir yaşam anlayışını temsil etmekte ve bu anlayışın sonuçları üzerindeki ceza, bireylerin yaptıkları seçimlerin ciddiyetini ortaya koymaktadır. Ayetin bağlamı içinde, dünya hayatında biriktirilen şeylerin geçici olduğu ve gerçek kazancın ahiret hayatında elde edileceği mesajı vurgulanmaktadır. Bu nedenle, bu ayet, bireylerin dünyada neye değer verdiklerini ve neye yöneldiklerini sorgulamalarını teşvik eden bir nitelik taşır.
Tevbe Suresi 35. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
جَهَنَّمَ | Cehennem |
حَرَّقَتْ | Kızdıracak |
يَوْمَ | Gün |
تَجْمَعُونَ | Biriktirdiğiniz |
ذَاقُوا | Tadın |
Ayet içerisindeki bazı kelimeler, tecvid açısından dikkat çekici özelliklere sahiptir. Örneğin, 'جَهَنَّمَ' kelimesi, 'ج' harfi ile başlayan ve 'ح' harfi ile devam eden bir kelimedir. Bu kelime, idgam kuralı gereği, harflerin birbiriyle birleştiği bir durum sergiler. Ayrıca, 'تَجْمَعُونَ' kelimesindeki med harfleri, uzatma kuralını içermektedir.
Tevbe Suresi 35. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
جَهَنَّمَ | Cehennem | 77 |
حَرَّقَتْ | Kızdıracak | 5 |
يَوْمَ | Gün | 30 |
تَجْمَعُونَ | Biriktirdiğiniz | 8 |
ذَاقُوا | Tadın | 3 |
Yukarıdaki kelimeler Kur'an'da farklı bağlamlarda kullanılmakta ve bu bağlamda önemli kavramları temsil etmektedir. Özellikle 'جَهَنَّمَ' kelimesinin sık geçmesi, cehennem tasvirlerinin ve ahiret azabının önemini vurgulamaktadır. 'يَوْمَ' kelimesinin çok kullanılması, kıyamet günü ve ahiret hayatıyla ilgili anlatımlara geniş bir yer verildiğini göstermektedir. 'تَجْمَعُونَ' ve 'ذَاقُوا' kelimeleri ise, bireylerin bu dünyada yaptıklarıyla bağlantılı olarak ahiret hayatında karşılaşacakları sonuçları ifade etmektedir.
جَهَنَّمَ
77
يَوْمَ
30
تَجْمَعُونَ
8
حَرَّقَتْ
5
ذَاقُوا
3
Tevbe Suresi 35. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | tadın biriktirdiklerinizin azabını | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Haydi tadın bakalım, biriktirip sakladıklarınızı! | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | şu biriktirdiğiniz şeyin tadını! | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Artık yığmış olduğunuz şeylerin (azabını) tadın! | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | tadınız (denilir). | Geleneksel |
Süleyman Ateş | tadın yığdıklarınızı! | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | Biriktiklerinizin tadına varın bakalım | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Hadi, tadın biriktirmiş olduklarınızı! | Açıklayıcı |
Tabloda sunulan ifadeler, mealler arasında anlam farklılıklarının ve benzerliklerinin güzel bir yansımasını sunmaktadır. 'tadın biriktirdiklerinizin azabını' ve 'tadın yığdıklarınızı!' gibi ifadeler, birçok mealde benzer şekilde kullanılarak ayetin ana temasını vurgulamaktadır. Bu ifadeler, okuyucuya, ayetin temel mesajını iletmek adına seçilmiştir. Ancak, bazı meallerde 'azabını' kelimesinin kullanılması, cümleye daha ağır bir ton katarken, diğer meallerde ise daha hafif ve daha moderne yaklaşan ifadeler tercih edilmiştir. Örneğin, 'Biriktiklerinizin tadına varın bakalım' gibi bir ifade, okuyucuya doğrudan hitap eden ve eylemi teşvik eden bir açıklayıcılığa sahiptir. Diğer taraftan, 'Haydi tadın bakalım' gibi ifadeler, daha samimi ve çağrıda bulunan bir dil kullanmaktadır. Sonuç olarak, mealler arasındaki bu farklılıklar, okuyucunun ayetin ruhunu anlaması açısından zenginlik katmakta ve farklı bakış açıları sunmaktadır.