Zümer Suresi 15. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Artık siz, onu bırakıp dilediğinize kulluk edin. De ki: şüphe yok, ziyana düşenler, o kişilerdir ki kıyamet günü, kendilerini ve kendileriyle ilgisi olanları ziyana sokarlar; bilin ki budur apaçık ziyan. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Siz de Allah’tan başka dilediğiniz şeylere ibadet edin!” De ki: “Şüphesiz hüsrana uğrayanlar, kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır. İyi bilin ki bu, apaçık hüsranın ta kendisidir.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Siz de O'ndan başka dilediğinize kul olun." De ki: "Asıl hüsrana düşenler, kıyamet günü kendilerine ve mensuplarına ziyan edenlerdir. Evet, işte asıl açık hüsran budur." |
Mehmet Okuyan Meali | Siz de O’nun peşi sıra dilediğinize tapın (bakalım)! De ki: “Şüphesiz ki kaybedenler, kıyamet günü kendilerine ve ailelerine (destekçilerine) yazık edenlerdir. Dikkat edin! Asıl apaçık kayıp işte budur. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Artık siz de onun ötesinde dilediklerinize ibadet ediniz!» De ki: «Şüphe yok hüsrâna düşenler o kimselerdir ki, kendi nefislerini ve kendi mensuplarını Kıyamet gününde helâke düşürmüş olurlar. Agâh olunuz! İşte en apaçık helâk da ondan ibaretir.» |
Süleyman Ateş Meali | Siz de O'ndan başka dilediğinize kulluk edin. De ki: "Ziyana uğrayanlar kıyamet günü hem kendilerini, hem de ailelerini ziyan edenlerdir. Dikkat edin, işte bu, apaçık bir ziyandır!" |
Süleymaniye Vakfı Meali | Haydi, Allah’tan önce neyi tercih ediyorsanız ona kulluk edin.” De ki “Asıl kaybedenler, (mezardan) kalkış günü kendini ve ailesini kaybedenlerdir.” Bilin ki apaçık hüsran işte budur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Siz O'nun dışında dilediğinize kulluk/ibadet edin." De ki: "Hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana atanlardır. Dikkat edin! Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur." |
Zümer Suresi 15. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Zümer |
Sure Numarası | 39 |
Ayet Numarası | 15 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 463 |
Toplam Harf Sayısı | 164 |
Toplam Kelime Sayısı | 35 |
Zümer Suresi, Mekke döneminde inmiş olan 39. suredir ve Allah'ın birliği, kulluk, hidayet ve ahiret gününe dair konular üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu surede, insanların Allah'tan başka şeylere ibadet etmeleri eleştirilmekte ve gerçek hüsranın ne olduğu vurgulanmaktadır. Aynı zamanda, kıyamet günü hesap verme ve sonuçlarından bahsedilmektedir. Ayet 15, bu bağlamda, insanlara diledikleri şeylere ibadet etmeleri yönünde bir çağrıda bulunmakta, ancak bu davranışın sonuçlarını ve hüsranı da açıklamaktadır. Bu sure, insanların doğru olanı tercih etmeleri, Allah'a yönelmeleri ve O'na kulluk etmeleri gerekliliğini vurgulayan bir yapıya sahiptir.
Zümer Suresi 15. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَيْفَ | nasıl |
يَوْمَ | gün |
خَسِرَ | kaybetmek |
نَفْسُهُ | kendi nefsi |
أَهْلُهُ | aile |
Ayette 'خسِرَ' kelimesi, kaybetmek anlamında kullanılır ve farklı şekillerde türetilmiş haliyle de yine kaybettirmek anlamında da yorumlanabilir. Ayrıca, 'نَفْسُهُ' kelimesinin kullanımı, bireyin kendi varlığına ve sorumluluğuna atıfta bulunurken, 'أَهْلُهُ' kelimesiyle aileye dair bir vurguda bulunulmaktadır.
Zümer Suresi 15. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
خَسِرَ | kaybetmek | 13 |
يَوْمَ | gün | 90 |
نَفْسُهُ | kendi nefsi | 15 |
أَهْلُهُ | aile | 12 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin sıklığı, Kur'an'ın genel temaları içerisinde önemli bir yere sahiptir. 'خَسِرَ' kelimesi, kaybetmenin vurgulandığı birçok ayette kullanılır ve insanın ebedi kaybını anlatırken ses tonunu yükseltir. 'يَوْمَ' kelimesi ise, kıyamet günü ve hesap verme olgusunu sıkça hatırlatmak amacıyla kullanılır. Bu kelimeler, inananların doğru yolda olmalarının gerekliliğini hatırlatmak ve onları uyarma amacını taşır.
يَوْمَ
90
نَفْسُهُ
15
خَسِرَ
13
أَهْلُهُ
12
Zümer Suresi 15. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şüphesiz hüsrana uğrayanlar | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | şüphesiz hüsrana uğrayanlar | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | asıl hüsrana düşenler | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | şüphesiz ki kaybedenler | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | şüphe yok hüsrâna düşenler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ziyana uğrayanlar | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | asıl kaybedenler | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | hüsrana uğrayanlar | Açıklayıcı |
Tabloda görüldüğü üzere, birçok mealde 'hüsrana uğrayanlar' ifadesi ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Bu ifade, anlamın net olmasını sağlarken, ciddi bir kaybın vurgulanmasına yardımcı olur. Farklı mealler arasında ise 'asıl kaybedenler' ve 'zina uğrayanlar' gibi ifadelerin kullanılması dikkat çekmektedir. Bu tür kelimeler, anlam açısından benzerlik taşısalar da, dil ve üslup bakımından farklı bir ton yaratmaktadır. Özellikle, bazı meallerin daha açıklayıcı bir dil kullanması, okuyucunun konuyu daha iyi kavramasına yardımcı olurken, diğerlerinin ise daha geleneksel bir üslup tercih etmesi, geleneksel yorumları koruma amacını taşır.