Âl-i İmrân Suresi 102. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ey inananlar, Allah'tan nasıl sakınmak lazımsa öyle sakının ve ancak Müslüman olarak can verin. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve siz ancak müslümanlar olarak ölün. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin. |
Mehmet Okuyan Meali | Ey iman edenler! Allah’a karşı, O’na yakışır şekilde [takvâ]lı (duyarlı) olun! Müslümanlar olmanın dışında ölmeyin! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ey imân etmiş olanlar! Allah Teâlâ'ya bihakkın takvâ ile ittikada bulununuz. Ve siz ancak müslümanlar olduğunuz halde vefat ediniz. |
Süleyman Ateş Meali | Ey inananlar, Allah'tan, O'na yaraşır biçimde korkun ve ancak müslümanlar olarak ölün. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ey inanıp güvenenler! Allah’tan çekinerek nasıl korunmak gerekiyorsa öyle korunun . Son nefesinize kadar Allah’a teslim olmaya devam edin!" |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ey iman edenler! Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun. Müslümanlar olmanın/Allah'a teslim olmanın dışında bir hal üzere sakın can vermeyin. |
Âl-i İmrân Suresi 102. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 102 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 52 |
Toplam Harf Sayısı | 67 |
Toplam Kelime Sayısı | 16 |
Âl-i İmrân Suresi, İslam toplumunun inanç, ahlak ve sosyal ilişkiler üzerine inşa edilen ilkeleri üzerine yoğunlaşan bir Mekki suredir. Bu sure, Müslümanların inançlarını pekiştirmeyi, toplumsal birlikteliği artırmayı ve düşmanlıkları gidermeyi amaçlar. Ayet 102, müminlere Allah’a karşı olan sorumluluklarını hatırlatmakta ve inançlarını korumaları için gereken takvayı (Allaha karşı dikkat ve saygıyı) vurgulamaktadır. Ayetin bağlamında, Müslümanların sadece bu şekilde hayatlarını sürdürebilecekleri ve ölümlerinin de bu inançla gerçekleşmesi gerektiği ifade edilmektedir. Bu tür hatırlatmalar, Mekke döneminin zorlu koşullarında Müslümanların karşılaştığı sosyal ve psikolojik baskılara karşı bir güç kaynağı oluşturmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, bu ayet Müslümanların toplumsal bir aidiyet hissetmesi ve inançlarını koruma bilincini artırmak için önemli bir mesaj taşımaktadır. Ayetteki ‘Müslümanlar olarak can verin’ ifadesi, inancın sadece bir yaşam şekli değil, aynı zamanda bir ölüm biçimi de olduğunu vurgulamaktadır. Bu yönüyle ayet, bireylerin, inançlarına göre bir yaşam sürmeleri gerektiğini ifade ederken, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluğu da işaret eder. Sure, genel olarak inanç, ahlak ve sosyal ilişkiler üzerine dönmektedir ve bu ayet, bu bağlamda önemli bir yere sahiptir.
Âl-i İmrân Suresi 102. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
اتَّقُوا | sakınmak |
مُسْلِمِينَ | Müslümanlar |
يَا أَيُّهَا | Ey |
Ayet içerisinde yer alan önemli kelimeler arasında 'اتَّقُوا' (takva) kelimesi, kulların Allah’a karşı dikkatli olmalarını ifade eder. 'مُسْلِمِينَ' (Müslümanlar) ifadesi, inanç birliği ve toplumsal kimliği temsil ederken, 'يَا أَيُّهَا' (Ey) ifadesi, muhatap alınan topluluğa hitap açısından önemlidir. Tecvid açısından, ayet içinde 'مُسْلِمِينَ' kelimesinde idgâm durumu vardır; bu, belirli harflerin birleşmesiyle bir ses oluşturması anlamına gelir.
Âl-i İmrân Suresi 102. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
اتَّقُوا | sakınmak | 17 |
مُسْلِمِينَ | Müslümanlar | 10 |
يَا أَيُّهَا | Ey | 23 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an-ı Kerim'de sıkça rastlanan ifadeler olup, özellikle müminlerin dikkat etmesi gereken konuları ifade etmektedir. 'اتَّقُوا' kelimesi, takva bilincini temsil eder ve bu nedenle Kur'an'da sıkça yer alır. 'مُسْلِمِينَ' kelimesi, Müslüman kimliğini vurgularken, toplumun inanç birliğini pekiştirmeye yönelik mesajlar içerir. 'يَا أَيُّهَا' ifadesi ise, hitap edilen topluluğun önemini vurgulamak için sıkça kullanılır.
يَا أَيُّهَا
23
اتَّقُوا
17
مُسْلِمِينَ
10
Âl-i İmrân Suresi 102. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'tan nasıl sakınmak lazımsa | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | O'na yaraşır şekilde korkun | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | O’na yakışır şekilde [takvâ]lı | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bihakkın takvâ ile ittikada bulununuz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | O'na yaraşır biçimde korkun | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | nasıl korunmak gerekiyorsa | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | kendisinden korkmaya yaraşır biçimde | Açıklayıcı |
Ayetin çeşitli meallerinde kullanılan ifadeler arasında 'nasıl sakınmak', 'korunmak', 'korkun' gibi ortak kelimeler dikkat çeker. Bu ifadeler, genel olarak Allah’a karşı duyulan sorumluluğu ve saygıyı ifade etmekte ve bu nedenle çoğu mealde benzer şekilde tercih edilmektedir. Meal sahipleri arasında belirgin olan farklılıklar ise kullanılan dil ve ifade tarzıdır. Bazı mealler, geleneksel bir üslup benimserken, diğerleri daha modern ve açıklayıcı ifadeler kullanmaktadır. Örneğin, 'bihakkın takvâ ile ittikada bulununuz' ifadesi, daha geleneksel bir anlatım tarzı sergilerken, 'korkun' ifadesi modern ve anlaşılır bir dil kullanmaktadır. Bu tür farklılıklar, okuyucunun algısına ve anlayışına göre çeşitli nüanslar yaratmakta, ancak özünde ayetin temel mesajını taşımaktadır.