يُوسُفَ

Yusuf Sûresi 30. Ayet

وَقَالَ

نِسْوَةٌ

فِي

الْمَد۪ينَةِ

امْرَاَتُ

الْعَز۪يزِ

تُرَاوِدُ

فَتٰيهَا

عَنْ

نَفْسِه۪ۚ

قَدْ

شَغَفَهَا

حُباًّۜ

اِنَّا

لَنَرٰيهَا

ف۪ي

ضَلَالٍ

مُب۪ينٍ

٣٠

Vekâle nisvetun fî-lmedîneti-mraetu-l’azîzi turâvidu fetâhâ ‘an nefsih(i)(s) kad şeġafehâ hubbâ(en)(s) innâ lenerâhâ fî dalâlin mubîn(in)

Şehirde bir takım kadınlar, "Aziz'in karısı, (hizmetçisi olan) delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz" dediler.

Surenin tamamını oku

Yusuf Suresi 30. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiŞehirdeki kadınlar, azizin karısı, kölesinden murat almak istemiş, sevgi, bütün kalbini kaplamış, görüyoruz ki o, apaçık bir sapıklıkta dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Şehirde birtakım kadınlar, “Aziz’in karısı, (hizmetçisi olan) delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiŞehirde bazı kadınlar da "Azizin karısı, delikanlısından murad almaya kalkmış, sevgi yüreğini yakıp kavuruyormuş, görüyoruz ki, kadın çıldırmış besbelli..." dediler.
Mehmet Okuyan MealiŞehirdeki bazı kadınlar şöyle demişti: “Aziz’in hanımı cinsel olarak delikanlısından yararlanmak istiyormuş. (Yusuf’un) sevdası onu tamamen kaplamış! Doğrusu biz onu apaçık bir şaşkınlık içinde görüyoruz.”
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe şehirdeki birtakım kadınlar dedi ki: «Azîz'in refikası, genç kölesinin nefsinden muradını almak istiyormuş. Muhakkak ki, onun yüreğini kaplayan ince deriyi bir sevgi parçalamış. Şüphe yok ki, biz onu elbette bir apaçık sapıklık içinde görüyoruz.»
Süleyman Ateş MealiŞehirde birtakım kadınlar: Vezir'in karısı, uşağının nefsinden murad almak istemiş! Sevda, onun bağrını yakmış! Biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz!" dediler.
Süleymaniye Vakfı MealiŞehirdeki kadınlardan bir takımı şöyle dedi: “ O vezirin karısı genç kölesini çok istiyormuş. Aşkı yüreğini kaplamış. Bize göre o, açık bir sapkınlık içindeymiş.”
Yaşar Nuri Öztürk MealiŞehirde bazı kadınlar şöyle konuştular: "Azîz'in karısı, genç uşağının nefsinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Aşktan yüreğinin zarı delinmiş. Öyle anlıyoruz ki, kadın tam bir çılgınlığa düşmüş."

Yusuf Suresi 30. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureYusuf
Sure Numarası12
Ayet Numarası30
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz12
Kur'an Sayfası216
Toplam Harf Sayısı114
Toplam Kelime Sayısı19

Yusuf Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 12. suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, Hz. Yusuf'un hayat hikayesini ve başından geçen olayları anlatmaktadır. Özellikle, Hz. Yusuf'un kardeşleri tarafından kıskanılması, Mısır'daki azizle ilişkisi ve azizinin karısının ona olan ilgisi gibi konular üzerinde durulmaktadır. Ayet 30, bu bağlamda, şehirdeki kadınların azizin karısının Yusuf'a karşı duyduğu aşka dair yaptıkları yorumları ve onu sapkınlıkla nitelendirmelerini dile getirmektedir. Bu ayet, Hz. Yusuf'un güzelliği ve kadınların ona olan ilgisi üzerinden toplumsal normlar ve ahlaki değerler üzerine düşündürmektedir. Şehirdeki kadınlar, azizin karısının Yusuf'a duyduğu aşka şahitlik ederken, bu durumu sapkınlık olarak değerlendirmekte ve bu tür bir aşkın toplumsal kabul edilebilirliğini sorgulamaktadırlar. Bu tür bir analiz, dönemin sosyal yapısını ve toplumsal ilişkileri anlamak için de önemlidir. Bunun yanı sıra, bu ayet, kadınların bakış açılarını, toplumda kadınların yerini ve cinsellik üzerine olan algıları da ortaya koyar. Ayetin dili, döneminin sosyal ve kültürel dinamiklerini yansıtan bir yapıdadır.

Yusuf Suresi 30. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
عَزِيزٍAziz, değerli
مِرَافَةٍHanım, eş
حُبٌّAşk, sevgi
مَشْغُولٌMeşgul, kaplanmış
سُفْهٌSapkınlık, delilik

Ayetin dil bilgisi açısından önemli olan kelimeler, ilişkiler ve hareketler üzerinde durmaktadır. "عَزِيزٍ" (aziz) kelimesi, Mısır'daki yüksek bir mevkiyi temsil ederken, "مِرَافَةٍ" (eş) kelimesi toplumsal cinsiyet rollerini yansıtır. Ayrıca, "حُبٌّ" (aşk) kelimesinin kullanımı, olayın duygusal dinamiklerini ortaya koymaktadır. Tecvid açısından, ayetin okunuşunda med ve ghunnah gibi bazı kuralların geçerli olduğu gözlemlenebilir.

Yusuf Suresi 30. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
عَزِيزٍAziz25
مِرَافَةٍHanım10
حُبٌّAşk15

Bu ayette geçen kelimelerin Kur'an'da sıkça kullanılması, bu terimlerin İslam toplumu ve ahlak anlayışı içindeki gelişmişlik düzeyini göstermektedir. "عَزِيزٍ" kelimesinin sıkça geçmesi, yüksek mevkilerin ve güç ilişkilerinin toplumsal algısı üzerine vurgu yapmaktadır. "مِرَافَةٍ" ise kadınların sosyal rolünü ifade ederken, "حُبٌّ" kelimesi, insan ilişkilerinin temel dinamiklerinden biri olan duygu durumlarına atıfta bulunur.

عَزِيزٍ

25

حُبٌّ

15

مِرَافَةٍ

10

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Yusuf Suresi 30. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıapaçık bir sapıklıktaAçıklayıcı
Diyanet İşleriaçık bir sapıklık içindeGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırkadın çıldırmış besbelliEdebi
Mehmet Okuyanapaçık bir şaşkınlık içindeAçıklayıcı
Ömer Nasuhi Bilmenapaçık sapıklık içindeGeleneksel
Süleyman Ateşaçık bir sapıklık içindeGeleneksel
Süleymaniye Vakfıaçık bir sapkınlık içindeymişAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürktam bir çılgınlığa düşmüşEdebi

Ayetin meallerinde en çok ortak kullanılan ifadeler "açık bir sapıklık içinde" ve "apaçık bir sapıklık" gibi ifadeler olarak öne çıkmaktadır. Bu ifadelerin tercih edilmesinin nedeni, ayetin mesajını net bir şekilde aktarmak istemesidir. Ancak, "kadın çıldırmış besbelli" ve "tam bir çılgınlığa düşmüş" gibi daha edebi tonlar ve ifade çeşitliliği de dikkat çekmektedir. Bu tür farklılıklar, mealler arasında anlamda ciddiyet veya canlılık gibi değişiklikler yarattığı için, okuyucunun metni nasıl algılayacağını etkileyebilir. Sonuç olarak, mealler arasındaki bu çeşitlilik, aynı mesajın farklı şekillerde iletilmesi üzerine bir örnek teşkil etmektedir.