الزُّمَرِ

Zümer Suresi 46. Ayet

قُلِ

اللّٰهُمَّ

فَاطِرَ

السَّمٰوَاتِ

وَالْاَرْضِ

عَالِمَ

الْغَيْبِ

وَالشَّهَادَةِ

اَنْتَ

تَحْكُمُ

بَيْنَ

عِبَادِكَ

ف۪يمَا

كَانُوا

ف۪يهِ

يَخْتَلِفُونَ

٤٦

Kuli(A)llâhumme fâtira-ssemâvâti vel-ardi ‘âlime-lġaybi ve-şşehâdeti ente tahkumu beyne ‘ibâdike fî mâ kânû fîhi yaḣtelifûn(e)

De ki: "Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah'ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin."

Surenin tamamını oku

Zümer Suresi 46. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiDe ki: Gökleri ve yeryüzünü yaratan, gizliyi de, açıkta olanı da bilen Allah'ım, ihtilafa düştükleri şeyler hakkında, kullarının arasında sen hüküm vereceksin.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)De ki: “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin.”
Elmalılı Hamdi Yazır MealiDe ki: "Ey gökleri ve yeri yaratan, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'ım! Kulların arasında, o ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında sen hüküm vereceksin."
Mehmet Okuyan MealiDe ki: “Ey gökleri ve yeri yoktan yaratan, görünmeyeni de görüneni de bilen Allah’ım! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.”
Ömer Nasuhi Bilmen MealiDe ki: «Ey gökleri ve yeri yaratan ve gizli ve âşikâre olanı bilen Allah'ım! Sen kullarının arasında kendisinde ihtilâf eder oldukları şeyler hakkında hükmedersin.»
Süleyman Ateş MealiDe ki: "Allah'ım, ey gökleri ve yeri yoktan var eden, görülmeyeni ve görüleni bilen! Ancak Sen, ayrılığa düştükleri şeylerde kullarının arasında hükmedersin."
Süleymaniye Vakfı MealiDe ki “Göklerin ve yerin yaratıcısı, görüneni de görünmeyeni de bilen Allah’ım! Kullarının tartıştığı her konuda, aralarında hüküm verecek olan sensin.”
Yaşar Nuri Öztürk MealiDe ki: "Ey Allahım! Ey gökler ve yeri yaratan, ey görülmeyeni ve görüleni bilen! Sen hüküm vereceksin kulların arasında, ihtilaf ettikleri şeyleri hakkında."

Zümer Suresi 46. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureZümer
Sure Numarası39
Ayet Numarası46
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz23
Kur'an Sayfası464
Toplam Harf Sayısı141
Toplam Kelime Sayısı27

Zümer Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 39. suresi olup, Mekki bir sure olarak kabul edilir. Sure, genel olarak tevhid, ahiret, ibadet ve kulluk konuları üzerinde durmaktadır. Bu surede, insanların Allah'a karşı sorumlulukları ve doğru yoldan sapmamaları gerektiği vurgulanmaktadır. 46. ayet, insanların arasındaki anlaşmazlıklar ve ihtilaflı konular hakkında Allah'ın hüküm verme yetkisini ifade etmektedir. Bu ayet, kulların Allah'a olan bağlılıklarını ve O'na sığınmalarını ön plana çıkarır. Zümer Suresi'nin genelinde, Allah'ın yaratma kudreti ve her şeyin O'nun bilgisi dahilinde olduğu temaları işlenmektedir. Bu bağlamda, ayet, insanların tartıştıkları konularda nihai karar mercii olarak Allah'ı göstermektedir. Mekki dönemde inen bu ayet, inananların kalplerine güven ve huzur veren bir mesaj taşır, zira her ihtilafın bir çözüm mercii olduğu belirtilmektedir. Anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması, yalnızca Allah'a ait bir yetki olarak ifade edilir.

Zümer Suresi 46. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
خَالِقَYaratıcı
غَيْبَGizli
حُكْمَHüküm
يَعْلَمُBilen
عِبَادَكَKulların

Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken temel tecvid kuralları arasında; idgam (bir harfin diğerine aktarılması) ve med (uzatma) kuralları bulunmaktadır. Özellikle "حُكْمَ" ve "يَعْلَمُ" kelimelerinde vurguların doğru yapılması önemlidir.

Zümer Suresi 46. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
خَالِقَYaratıcı7
غَيْبَGizli10
حُكْمَHüküm16

Zümer Suresi'nde geçen bu kelimeler, Kur'an genelinde önemli kavramları temsil etmektedir. 'خَالِقَ' (yaratıcı) kelimesi, Allah'ın yaratma kudretini ifade ederken, 'غَيْبَ' (gizli) kelimesi, bilinmeyen ve görülemeyen alemleri işaret eder. 'حُكْمَ' (hüküm) ise, Allah'ın her şeydeki otoritesine ve adaletine vurgu yapmaktadır. Bu kelimelerin sık kullanımı, Allah'ın yüceliğini, gücünü ve kullar arasındaki adaletin önemini vurgulamak amacı taşımaktadır.

حُكْمَ

16

غَيْبَ

10

خَالِقَ

7

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Zümer Suresi 46. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıGizliyi de, açıkta olanı da bilen Allah'ımAçıklayıcı
Diyanet İşlerigaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım!Modern
Elmalılı Hamdi Yazırgörüleni ve görülmeyeni bilen Allah'ım!Geleneksel
Mehmet Okuyangörünmeyeni de görüneni de bilenAçıklayıcı
Ömer Nasuhi Bilmengizli ve âşikâre olanı bilenGeleneksel
Süleyman Ateşgörülmeyeni ve görüleni bilen!Açıklayıcı
Süleymaniye Vakfıgörüneni de görünmeyeni de bilen Allah’ım!Modern
Yaşar Nuri Öztürkgörülmeyeni ve görüleni bilen!Açıklayıcı

Yukarıdaki tablo, farklı meallere göre Zümer Suresi 46. ayetteki ifadelerin analizini sunmaktadır. Genel olarak, çoğu mealde 'görüneni ve görünmeyeni bilen Allah'ım' ifadesi veya benzeri bir yapı ortak olarak kullanılmıştır. Bu ifadeler, Allah'ın kapsamlı bilgi sahibi olduğu vurgusunu taşımaktadır. 'Gizli' ve 'görünen' gibi kelimeler, Allah'ın bilgi alanının genişliğini ifade ederken, farklı meallerin dilsel tonlarında da değişiklik göstermektedir. Bazı mealler daha açıklayıcı bir dil kullanırken, diğerleri daha geleneksel ifadeler tercih etmektedir. Bu durum, her bir mealin okuyucu kitlesine göre değişen dil tercihlerine işaret etmektedir. Ayrıca, bazı meallerde 'gayb' gibi terimlerin kullanımı, anlamın derinliğini artırarak okuyucunun dikkatini çekmektedir. Farklı ifadeler, dil açısından eş anlamlı gibi görünse de, bazı durumlarda nüanslar içerebilir. Örneğin, 'gizli' yerine 'gayb' kullanımı, iki kelime de benzer anlamlar taşımasına rağmen, farklı bağlamlarda farklı algılar yaratabilir.