Zümer Suresi 46. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | De ki: Gökleri ve yeryüzünü yaratan, gizliyi de, açıkta olanı da bilen Allah'ım, ihtilafa düştükleri şeyler hakkında, kullarının arasında sen hüküm vereceksin. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | De ki: “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Ey gökleri ve yeri yaratan, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'ım! Kulların arasında, o ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında sen hüküm vereceksin." |
Mehmet Okuyan Meali | De ki: “Ey gökleri ve yeri yoktan yaratan, görünmeyeni de görüneni de bilen Allah’ım! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Ey gökleri ve yeri yaratan ve gizli ve âşikâre olanı bilen Allah'ım! Sen kullarının arasında kendisinde ihtilâf eder oldukları şeyler hakkında hükmedersin.» |
Süleyman Ateş Meali | De ki: "Allah'ım, ey gökleri ve yeri yoktan var eden, görülmeyeni ve görüleni bilen! Ancak Sen, ayrılığa düştükleri şeylerde kullarının arasında hükmedersin." |
Süleymaniye Vakfı Meali | De ki “Göklerin ve yerin yaratıcısı, görüneni de görünmeyeni de bilen Allah’ım! Kullarının tartıştığı her konuda, aralarında hüküm verecek olan sensin.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | De ki: "Ey Allahım! Ey gökler ve yeri yaratan, ey görülmeyeni ve görüleni bilen! Sen hüküm vereceksin kulların arasında, ihtilaf ettikleri şeyleri hakkında." |
Zümer Suresi 46. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Zümer |
Sure Numarası | 39 |
Ayet Numarası | 46 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 464 |
Toplam Harf Sayısı | 141 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
Zümer Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 39. suresi olup, Mekki bir sure olarak kabul edilir. Sure, genel olarak tevhid, ahiret, ibadet ve kulluk konuları üzerinde durmaktadır. Bu surede, insanların Allah'a karşı sorumlulukları ve doğru yoldan sapmamaları gerektiği vurgulanmaktadır. 46. ayet, insanların arasındaki anlaşmazlıklar ve ihtilaflı konular hakkında Allah'ın hüküm verme yetkisini ifade etmektedir. Bu ayet, kulların Allah'a olan bağlılıklarını ve O'na sığınmalarını ön plana çıkarır. Zümer Suresi'nin genelinde, Allah'ın yaratma kudreti ve her şeyin O'nun bilgisi dahilinde olduğu temaları işlenmektedir. Bu bağlamda, ayet, insanların tartıştıkları konularda nihai karar mercii olarak Allah'ı göstermektedir. Mekki dönemde inen bu ayet, inananların kalplerine güven ve huzur veren bir mesaj taşır, zira her ihtilafın bir çözüm mercii olduğu belirtilmektedir. Anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması, yalnızca Allah'a ait bir yetki olarak ifade edilir.
Zümer Suresi 46. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
خَالِقَ | Yaratıcı |
غَيْبَ | Gizli |
حُكْمَ | Hüküm |
يَعْلَمُ | Bilen |
عِبَادَكَ | Kulların |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken temel tecvid kuralları arasında; idgam (bir harfin diğerine aktarılması) ve med (uzatma) kuralları bulunmaktadır. Özellikle "حُكْمَ" ve "يَعْلَمُ" kelimelerinde vurguların doğru yapılması önemlidir.
Zümer Suresi 46. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
خَالِقَ | Yaratıcı | 7 |
غَيْبَ | Gizli | 10 |
حُكْمَ | Hüküm | 16 |
Zümer Suresi'nde geçen bu kelimeler, Kur'an genelinde önemli kavramları temsil etmektedir. 'خَالِقَ' (yaratıcı) kelimesi, Allah'ın yaratma kudretini ifade ederken, 'غَيْبَ' (gizli) kelimesi, bilinmeyen ve görülemeyen alemleri işaret eder. 'حُكْمَ' (hüküm) ise, Allah'ın her şeydeki otoritesine ve adaletine vurgu yapmaktadır. Bu kelimelerin sık kullanımı, Allah'ın yüceliğini, gücünü ve kullar arasındaki adaletin önemini vurgulamak amacı taşımaktadır.
حُكْمَ
16
غَيْبَ
10
خَالِقَ
7
Zümer Suresi 46. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Gizliyi de, açıkta olanı da bilen Allah'ım | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım! | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'ım! | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | görünmeyeni de görüneni de bilen | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | gizli ve âşikâre olanı bilen | Geleneksel |
Süleyman Ateş | görülmeyeni ve görüleni bilen! | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | görüneni de görünmeyeni de bilen Allah’ım! | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | görülmeyeni ve görüleni bilen! | Açıklayıcı |
Yukarıdaki tablo, farklı meallere göre Zümer Suresi 46. ayetteki ifadelerin analizini sunmaktadır. Genel olarak, çoğu mealde 'görüneni ve görünmeyeni bilen Allah'ım' ifadesi veya benzeri bir yapı ortak olarak kullanılmıştır. Bu ifadeler, Allah'ın kapsamlı bilgi sahibi olduğu vurgusunu taşımaktadır. 'Gizli' ve 'görünen' gibi kelimeler, Allah'ın bilgi alanının genişliğini ifade ederken, farklı meallerin dilsel tonlarında da değişiklik göstermektedir. Bazı mealler daha açıklayıcı bir dil kullanırken, diğerleri daha geleneksel ifadeler tercih etmektedir. Bu durum, her bir mealin okuyucu kitlesine göre değişen dil tercihlerine işaret etmektedir. Ayrıca, bazı meallerde 'gayb' gibi terimlerin kullanımı, anlamın derinliğini artırarak okuyucunun dikkatini çekmektedir. Farklı ifadeler, dil açısından eş anlamlı gibi görünse de, bazı durumlarda nüanslar içerebilir. Örneğin, 'gizli' yerine 'gayb' kullanımı, iki kelime de benzer anlamlar taşımasına rağmen, farklı bağlamlarda farklı algılar yaratabilir.