عَبَسَ

Abese Suresi 42. Ayet

اُو۬لٰٓئِكَ

هُـمُ

الْكَفَرَةُ

الْفَجَرَةُ

٤٢

Ulâ-ike humu-lkeferatu-lfecera(tu)

İşte onlar, kâfirlerdir, günaha dalanlardır.

Surenin tamamını oku

Abese Suresi 42. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı Mealiİşte onlardır kafirler, suçlular.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)İşte onlar, kâfirlerdir, günaha dalanlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Mealiİşte onlardır kâfirler, haktan sapanlar.
Mehmet Okuyan Mealiİşte onlar -evet onlar- kâfirlerdir, (doğru yoldan) sapanlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen Mealiİşte kâfirler, facirler olan, onlardır.
Süleyman Ateş Mealiİşte onlar kafirler, Hak'tan sapanlardır.
Süleymaniye Vakfı Mealiİşte onlar kâfir ve günaha batmış kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk Mealiİşte bunlardır küfre sapanlar, kötülüğe batanlar.

Abese Suresi 42. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureAbese
Sure Numarası80
Ayet Numarası42
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz30
Kur'an Sayfası596
Toplam Harf Sayısı49
Toplam Kelime Sayısı9

Abese Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 80. suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak insanların ahiret günündeki durumları ve inkar edenlerin üstleneceği sorumluluklar üzerine yoğunlaşmaktadır. Abese Suresi, toplumsal ilişkiler, inanç ve ahlak gibi konuları ele alırken, özellikle toplum içerisinde dikkat edilmesi gereken davranış biçimlerine vurgu yapar. Ayet 42, inkarcıların ve günahkârlara dair bir tanım sunarak, bu kişilerin niteliklerini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, ayet, insanların ahlaki ve dini sorumluluklarından kaçışlarını eleştirir. Surede, özellikle inkar edenlerin haktan sapmalarının sonuçları üzerinde durulur. Abese Suresi, tüm insanlara hitap eden bir mesaj taşırken, ayet 42 de bunun özel bir örneğini sunarak, inkar edenlerin tutumlarının toplum üzerindeki yansımalarını dile getirir.

Abese Suresi 42. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
كَافِرُونَkâfirler
فَاجِرُونَgünaha dalanlar
الْحَقُّhak

Ayetin içeriğindeki önemli kelimeler, Arapça'daki kökenleri ile birlikte belirli bir anlam derinliği taşır. Örneğin, 'kâfirler' kelimesi, inkar edenlerin genel bir tanımını ifade ederken, 'facirler' kelimesi ise günahkar olanları ifade eder. Ayrıca, 'hak' terimi, doğru olanı, gerçek olanı ifade etmektedir. Ayetteki temel tecvid kuralları arasında, idgam durumu gibi belli başlı okuma kurallarının varlığı gözlenmektedir.

Abese Suresi 42. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
كَافِرُونَkâfirler11
فَاجِرُونَgünaha dalanlar3
الْحَقُّhak60

Kur'an'da geçen anahtar kelimelerin geçiş sayıları, bu terimlerin önemini vurgulamaktadır. Özellikle 'kâfirler' kelimesi, inkar edenlerin durumu ve toplumdaki etkileri hakkında sıkça tekrarlanan bir terimdir. 'Facirler' ifadesi, ahlaki ve dini çöküşü simgelerken, 'hak' kelimesi ise gerçekliğin ve doğru olanın altını çizer. Bu kelimelerin sık kullanımı, inanç, ahlak ve toplumsal sorumluluk temalarının merkezi yer tuttuğunu göstermektedir.

الْحَقُّ

60

كَافِرُونَ

11

فَاجِرُونَ

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Abese Suresi 42. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıkafirler, suçlularGeleneksel
Diyanet İşlerikâfirlerdir, günaha dalanlardırAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazırkâfirler, haktan sapanlarGeleneksel
Mehmet Okuyankâfirlerdir, (doğru yoldan) sapanlardırModern
Ömer Nasuhi Bilmenkâfirler, facirlerGeleneksel
Süleyman Ateşkafirler, Hak'tan sapanlardırGeleneksel
Süleymaniye Vakfıkafir ve günaha batmış kimselerdirAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkküfre sapanlar, kötülüğe batanlarModern

Mealler arasında sıkça karşılaşılan ifadeler, inkarcıları tanımlamak için kullanılan 'kâfirler' ve 'sapanlar' gibi terimlerdir. Bu kelimelerin ortak kullanımı, ayetin anlamını ve bağlamını oluşturması açısından önemlidir. Aynı zamanda 'günah' ve 'hak' gibi ifadeler de bu bağlamda dikkat çekmektedir. Belirgin farklılıklar ise kullanılan terimlerin çeşidine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır; örneğin, 'facirler' ve 'günaha dalanlar' gibi ifadeler, aynı kavramı farklı şekillerde ifade ederken, anlam açısından yakınlık göstermektedir. Genel olarak, farklı meallerdeki dilsel tonlar, geleneksel ve modern yaklaşımlar arasında bir denge oluşturur.