Kaf Suresi 20. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve üfürülür su'ra, işte bu gündür azap günü. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (İnsanlar öldükten sonra tekrar dirilmeleri için) Sûr’a üfürülecek. İşte bu, tehdidin gerçekleşeceği gündür. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sur'a üfürülür, işte bu, tehdid(in gerçekleşme) günüdür. |
Mehmet Okuyan Meali | Sûr’a üflenecektir. İşte bu, vadedilen gündür. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Sûr'a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdid günüdür. |
Süleyman Ateş Meali | Sur'a üflendi. İşte bu, kendisine karşı uyarılan gündür. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sura üflenir; işte bu tehdit edildiğin gündür. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ve sûra üflendi. İşte bu, geleceği vaat edilen gündür. |
Kaf Suresi 20. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kaf |
Sure Numarası | 50 |
Ayet Numarası | 20 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 523 |
Toplam Harf Sayısı | 43 |
Toplam Kelime Sayısı | 10 |
Kaf Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel içeriği ahiret inancı, insanların yeniden dirilişi ve kıyametle ilgili konuları kapsamaktadır. Bu surede, özellikle insanlar arasında yaygın olan inkâr ve şüphelere karşı cevaplar verilir. Ayet 20'deki ifade, kıyametin habercisi olan Sûr'a üfürülmesi olayı ile ilişkilidir. Bu olay, insanların dirilecekleri günden önceki durumu ve o günün ciddiyetini hatırlatır. Cüz 26'da yer alan bu ayet, Kur'an'ın birçok yerinde vurgulanan ahiret inancının ve ölümden sonraki yaşamın bir hatırlatıcısı niteliğindedir. Ayet, kıyamet günü ile ilgili hazırlıkları, uyarıları ve tehditleri içeren genel bir bağlamda yer alır. Kaf Suresi, insanların bu gerçeği anlamalarını ve ölümden sonraki hayatı düşünmelerini teşvik eder.
Kaf Suresi 20. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
سُورَ | Sur |
يَوْمَ | Gün |
أُنفِخَ | Üfürülecek |
Ayet içerisindeki bazı kelimeler, Arapça'da belirli dil bilgisi kurallarını takip etmektedir. Örneğin, 'سُورَ' kelimesi, kıyametle ilişkili olarak sıkça kullanılan bir terimdir. Ayrıca, 'يَوْمَ' ifadesi, zaman ve mekân belirten bir kelime olarak ayette önemli bir bağlam oluşturur. 'أُنفِخَ' ise fiil formu olarak, bir eylemin gerçekleşeceğini ifade eder.
Kaf Suresi 20. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
سُورَ | Sur | 10 |
يَوْمَ | Gün | 90 |
أُنفِخَ | Üfürülecek | 8 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça karşılaşılan ifadelerdir. 'سُورَ' kelimesi, kıyametle ilgili birçok ayette yer almakta ve bu noktada önemli bir sembolizmi bulunmaktadır. 'يَوْمَ' kelimesi, zamanın ve olayların önemini vurgulamak için sıkça kullanılmaktadır. 'أُنفِخَ' kelimesi ise kıyamet senaryolarında önemli bir yer tutar, çünkü bu kelime, insanların dirilişini simgeler.
يَوْمَ
90
سُورَ
10
أُنفِخَ
8
Kaf Suresi 20. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | azap günü | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali | tehdidin gerçekleşeceği gündür | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | tehdid(in gerçekleşme) günüdür | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | vadedilen gündür | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | tehdid günüdür | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kendisine karşı uyarılan gündür | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | tehdit edildiğin gündür | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | geleceği vaat edilen gündür | Modern |
Tablodaki ifadeler arasında bazı ortak noktalar ve farklılıklar göze çarpmaktadır. 'Gün' kelimesi, çoğu mealde çeşitli şekillerde kullanılırken, 'tehdit' veya 'azap' gibi terimler bazen farklı biçimlerde ifade edilmektedir. Özellikle 'tehdidin gerçekleşeceği' ve 'azap günü' gibi ifadeler, ölümden sonraki yaşamın ciddiyetini vurgularken farklı tonlarda sunulmaktadır. Ortak ifadeler, ayetin ağırlığını ve ciddiyetini yansıtan kelimelerdir. Ancak, bazı meallerde kullanılan kelimeler, farklı anlam ve tonlar taşıdığı için bu çeşitlilik, okuyucuya farklı bakış açıları sunma amacı güdüyor olabilir. Örneğin, 'tehdit' kelimesi, bazı meallerde daha ağır bir yük taşırken, 'vadedilen' gibi ifadeler daha olumlu bir anlam yaratır. Bu da, metnin okuyucu üzerindeki etkisini farklılaştırır.