Ahkaf Suresi 18. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bunlar, öyle kişilerdir ki, onlardan önce cinden ve insanlardan gelip geçen ümmetler içinde, onlara da, azaba uğrayacaklarına dair söylenen söz hak olmuştur; şüphe yok ki onlar, ziyana uğramışlardır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İşte onlar, kendilerinden önce cinlerden ve insanlardan gelip geçmiş topluluklar içinde, haklarında o sözün (azabın) gerçekleştiği kimselerdir. Şüphesiz onlar ziyana uğrayanlardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte onlar kendilerinden önce gelip geçmiş olan cin ve insan toplulukları içerisinde haklarında azab vaadi hak olmuş kimselerdir. Onlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. |
Mehmet Okuyan Meali | İşte onlar, kendilerinden önce geçen cinler ve insanlardan oluşan ümmetler hakkında (uygulanacak azap) sözü kendileri için de gerçekleşmiş olanlardır. Şüphesiz ki onlar kaybedenlerdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte bunlar izi kendilerinden önce gelip geçen cin ve insten ümmetler arasında bulunan kimselerdir ki, üzerlerine söz hak olmuştur. Muhakkak ki onlar hüsrâna uğramış oldular. |
Süleyman Ateş Meali | İşte onlar da kendilerine (azab) söz(ü) gerekli olmuş kimselerdir. Kendilerinden önce geçen cin ve insan toplulukları arasında (azabın içinde) bulunacaklardır. Gerçekten onlar, ziyana uğrayanlardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bu gibiler, daha önce gelip geçmiş insan ve cin toplumları içinden şu sözü hak edenlerdir: “Onlar kaybetmişlerdir.” İşte bu kişi (bu gerçeğe masal diyen) gibi, daha önce gelmiş insan ve cin toplumlarından olanlar, (tehdit edildikleri şey) başlarına gelince o sözün gerçek olduğunu anladılar ve elbette kaybedenlere dönüştüler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İşte bunlar, kendilerinden önce gelip geçmiş cin ve insan ümmetleri içinde, üzerlerine azap hak olanlardır. Hiç kuşkusuz, onlar, hüsrana uğrayanlardır. |
Ahkaf Suresi 18. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ahkaf |
Sure Numarası | 46 |
Ayet Numarası | 18 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 564 |
Toplam Harf Sayısı | 118 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Ahkaf Suresi, Mekke döneminde inen bir suredir ve genel olarak tevhid inancını, Allah'ın birliğini ve peygamberlerin mesajlarını vurgulamaktadır. Bu sure, özellikle geçmiş kavimlerin helak oluşlarını anlatırken, insanlara bir uyarı ve ders vermektedir. Ayet 18, daha önce gelmiş olan cin ve insan topluluklarının azaba uğradıklarını ve bunun hak olduğu bilgisini verir. Bu bağlamda, ayet geçmişteki kavimlerin başına gelenlerin bir benzerinin bu insanların da başına geleceğini belirtir. Süre boyunca, geçmişin deneyimlerine atıfta bulunarak günümüzdeki insanların da benzer hataları yapmamaları gerektiği vurgulanmaktadır. Ahkaf Suresi, insanların geçmişteki hatalarından ders almasını ve Allah'a yönelmelerini teşvik etmektedir. Ayet, geçmişte helak olan topluluklar ile günümüzdeki insanlar arasında bir paralellik kurarak, Allah’ın hükmünün değişmeyeceği ve adaletin her zaman tecelli edeceği mesajını taşımaktadır.
Ahkaf Suresi 18. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أُو۟لَـٰئِكَ | Bunlar |
سَبَقَتْ | Geçmiş |
كَذَّبَتْ | Yalanladı |
عَذَابٌ | Azap |
حَقٌّ | Hak |
Ayetin tecvid kuralları arasında med, idgam ve ghunnah gibi durumlar bulunmaktadır. Özellikle ‘أُو۟لَـٰئِكَ’ kelimesinde med harfi, yanı sıra ‘كَذَّبَتْ’ kelimesindeki idgam dikkat çekmektedir.
Ahkaf Suresi 18. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أُو۟لَـٰئِكَ | Bunlar | 18 |
عَذَابٌ | Azap | 15 |
حَقٌّ | Hak | 10 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmekte olup, insanların Allah'ın emirlerine karşı gelmelerinin sonuçlarını ifade etmektedir. ‘أُو۟لَـٰئِكَ’ kelimesi, dikkat çekmek ve bir grubun özelliklerini vurgulamak için sıkça kullanılmaktadır. ‘عَذَابٌ’, azap kavramının önemini sürekli hatırlatmak amacıyla sıkça görülmektedir. ‘حَقٌّ’ kelimesi ise, Allah'ın mutlak gerçekliğini ve adaletini ifade etmektedir, bu yüzden tekrarlanan bir terimdir.
أُو۟لَـٰئِكَ
18
عَذَابٌ
15
حَقٌّ
10
Ahkaf Suresi 18. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | azaba uğrayacaklarına dair söylenen söz hak olmuştur | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | haklarında o sözün (azabın) gerçekleştiği kimselerdir | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | haklarında azab vaadi hak olmuş kimselerdir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | haklarında (uygulanacak azap) sözü kendileri için de gerçekleşmiş olanlardır | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | üzerlerine söz hak olmuştur | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | kendilerine (azab) söz(ü) gerekli olmuş kimselerdir | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı Meali | şu sözü hak edenlerdir: 'Onlar kaybetmişlerdir' | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | üzerlerine azap hak olanlardır | Açıklayıcı |
Mealler arasında en çok kullanılan ifadeler ‘hak’ ve ‘azap’ ile ilgili olanlardır. Bu ifadeler, ayetin anlamını açıklamada ve okuyucuya vermek istediği mesajı aktarmada ortak bir dil oluşturmakta önemli rol oynamaktadır. Bazı meallerde ‘hak’ kelimesinin kullanımı, o toplulukların durumunun ciddiyetini vurgulamak için seçilmiştir. Diğer yandan, ifade farklılıkları arasında ‘azap’ kelimesinin çeşitlendirilmesi dikkat çekmektedir. Bazı meallerde sade bir dille açıklanırken, diğerlerinde daha klasik bir üslup tercih edilmiştir. Bu durum, farklı tarihsel ve kültürel arka planlardan gelen okuyucular için meallerin erişilebilirliğini artırmaktadır.