A'râf Sûresi 40. Ayet
اِنَّ
الَّذ۪ينَ
كَذَّبُوا
بِاٰيَاتِنَا
وَاسْتَكْبَرُوا
عَنْهَا
لَا
تُفَتَّحُ
لَهُمْ
اَبْوَابُ
السَّمَٓاءِ
وَلَا يَدْخُلُونَ
الْجَنَّةَ
حَتّٰى
يَلِجَ
الْجَمَلُ
ف۪ي
سَمِّ
الْخِيَاطِۜ
وَكَذٰلِكَ
نَجْزِي
الْمُجْرِم۪ينَ
٤٠
İnne-lleżîne keżżebû bi-âyâtinâ vestekberû ‘anhâ lâ tufettehu lehum ebvâbu-ssemâ-i velâ yedḣulûne-lcennete hattâ yelice-lcemelu fî semmi-lḣiyât(i)(c) vekeżâlike neczî-lmucrimîn(e)
A'râf Suresi 40. Ayet Meâlleri

A'râf Suresi 40. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 40 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 190 |
Toplam Harf Sayısı | 131 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
A'râf Suresi'nin 40. ayeti, insanların Allah'ın ayetlerini inkâr eden ve onlara inanmayı kabul etmeyen kişilere yönelik bir uyarı niteliğindedir. Bu ayet, Mekke döneminde inmiştir ve genel olarak inkâr, kibir ve sonuçları üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayetin bağlamında Allah'ın ayetlerine karşı olan tutumları nedeniyle bu kişilerin cennete girememesi gibi sert bir ifade ile cezalandırılacakları belirtilmiştir. Bu ayet, insanları inançlarını sorgulamaya ve Allah'ın mesajlarını ciddiye almaya davet eden bir niteliğe sahiptir. Cennet ve ceza temaları, Kur'an'da sıkça işlenen konular olup, bu ayet de bu bağlamda önemli bir yere sahiptir. Ayetin içindeki 'deve iğne deliğinden geçmek' ifadesi, bir şeyin imkânsızlığına işaret eden güçlü bir mecazdır. Bu tür ifadeler, dönemin insanlarının anlayabileceği şekilde, cennete girmek için gerekli olan iman ve itaatin önemini vurgulamaktadır. Ayet, toplumda inançsızlığın ve kibirin sonuçlarını bir hatırlatma görevi görmektedir ve kişilerin dünya hayatındaki tutumlarının ahiretteki yansımalarını gözler önüne sermektedir.
A'râf Suresi 40. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
آيَاتِنَا | ayetlerimiz |
كَذَّبَ | yalanladı |
كَبْرَ | kibir |
أَبْوَابُ | kapılar |
جَنَّةِ | cennet |
إِلَى | kadar |
دَخَلَ | girmek |
Ayetin tecvid kuralları arasında, 'idgam' (yumuşatma) ve 'med' (uzatma) gibi kurallar bulunmaktadır.
A'râf Suresi 40. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
آيَات | ayetler | 90 |
كَذَّبَ | yalanladı | 27 |
جَنَّة | cennet | 66 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, inanç, inkâr ve cennet temalarının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Özellikle 'ayetler' ve 'cennet' kelimeleri, inanç ve İslam'ın temel unsurlarını ifade ederken, 'yalanlama' kelimesi de bu unsurlara karşı olan tutumu belirtmektedir. Bu yüzden ayetler, insanlara inançsızlığın ve kibirin sonuçlarını hatırlatmak amacıyla bu kelimeleri sıkça kullanmaktadır.
آيَات
90
جَنَّة
66
كَذَّبَ
27
A'râf Suresi 40. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gök kapıları kesin olarak açılmaz | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | göklerin kapıları açılmaz | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | göğün kapıları açılmayacak | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | gök kapıları açılmayacak | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | gök kapıları açılmaz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | gök kapıları açılmayacak | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | göklerin kapıları açılmayacak | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | gök kapıları açılamayacaktır | Modern |
Tabloda yer alan ifadelerde, 'gök kapıları açılmaz' ifadesinin ya da benzerinin çoğu mealde yer aldığı görülüyor. Bu ortak ifade, ayetin ana temasını belirten güçlü bir mesaj olarak seçilmiş. Bu bağlamda, 'açılmaz' veya 'açılamayacak' gibi kelimeler, inkar edenler için cennete girişin imkânsız olduğunu belirtmekte etkili bir dil kullanımı olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte, bazı meallerde 'gök kapıları kesin olarak açılmaz' ifadesinin kullanılması, bu durumu daha da kesin bir dille ifade ediyor. Bunun yanı sıra, geleneksel ve modern diller arasında farklı tonlar gözlemlenirken, açıklayıcı dille yazılanlar, Kur'an'ın anlamını daha anlaşılır hale getirmeyi hedefliyor. Genel olarak, mealler arasında benzerlikler ve farklılıklar, kelime tercihlerinin ve kullanılan tonların, okuyucunun algısını ve anlayışını etkileyen önemli unsurlar olduğunu ortaya koymaktadır.
A'râf Sûresi 40. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
A'râf Sûresi 40. ayeti, Allah'ın rahmetinden mahrum olanların cehenneme gireceğini ve orada kalacaklarını ifade eder.
- Bakara Suresi 81. Ayet: Bu ayette, Allah'ın azabının inkarcılar üzerinde olacağı belirtilmektedir. A'râf 40. ayetle benzer bir temayı paylaşmakta; her iki ayet de inkar edenlerin cehennemle olan ilişkilerini ortaya koyar.
- Mü´minûn Suresi 103. Ayet: Bu ayet, öldükten sonra insanların ceza veya ödüllendirme sürecine gireceğini belirtir. A'râf 40. ayet, cehenneme gidecek olanların durumunu anlatırken, Müminun 103. ayet de bu durumun bir sonucunu ifade ediyor.
- Zümer Suresi 71. Ayet: Bu ayette de inkârcıların cehenneme sürükleneceği vurgulanmaktadır. A'râf 40. ayet ile Zümer 71, inkarın sonuçlarını ve cehennemdeki muameleleri konu alır.
A'râf 40. ayeti, cehennemin ebedi kalıcılar için bir yer olduğunu belirtirken, ilgili diğer ayetler de aynı tema etrafında döner. İnkarcıların akıbeti ve Allah'ın azabı üzerine ortak bir anlam oluştururlar. Tüm bu ayetler, iman ve inkar arasındaki ciddi sonuçları vurgulayarak, okuyucuya dikkate alması gereken önemli bir mesaj vermektedir.
Okumak istediğin ayeti seç