Ahkaf Suresi 20. Ayet
وَيَوْمَ
يُعْرَضُ
الَّذ۪ينَ
كَفَرُوا
عَلَى
النَّارِۜ
اَذْهَبْتُمْ
طَيِّبَاتِكُمْ
ف۪ي
حَيَاتِكُمُ
الدُّنْيَا
وَاسْتَمْتَعْتُمْ
بِهَاۚ
فَالْيَوْمَ
تُجْزَوْنَ
عَذَابَ
الْهُونِ
بِمَا
كُنْتُمْ
تَسْتَكْبِرُونَ
فِي
الْاَرْضِ
بِغَيْرِ
الْحَقِّ
وَبِمَا
كُنْتُمْ
تَفْسُقُونَ۟
٢٠
Ve yevme yu’radu-lleżîne keferû ‘alâ-nnâri eżhebtum tayyibâtikum fî hayâtikumu-ddunyâ vestemta’tum bihâ felyevme tuczevne ‘ażâbe-lhûni bimâ kuntum testekbirûne fî-l-ardi biġayri-lhakki vebimâ kuntum tefsukûn(e)
Ahkaf Suresi 20. Ayet Meâlleri

Ahkaf Suresi 20. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ahkaf |
Sure Numarası | 46 |
Ayet Numarası | 20 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 551 |
Toplam Harf Sayısı | 184 |
Toplam Kelime Sayısı | 36 |
Ahkaf Suresi'nin 20. ayeti, inkar edenlerin kıyamet gününde yaşanacak azabı anlatmaktadır. Mekki bir sure olan Ahkaf, genel itibariyle bu tür temaları işlerken, ahiret inancı ve hesap verme konusunu ele alır. Bu sure, inkar edenlerin dünya hayatındaki geçici zevklerinin sona erip, ahirette karşılaşacakları gerçeği ortaya koyar. Ayetin bağlamı, insanların dünya hayatında elde ettikleri nimetler ile bu nimetlere karşı nasıl bir tutum sergiledikleri üzerine yoğunlaşır. Ahkaf Suresi, özellikle Mekke döneminde inmiş olması nedeniyle, inkar edenlerin tutumlarına yönelik eleştiriler barındırır. Ayet, inkar edenlerin dünyadaki kibirlerinden dolayı hak ettikleri azabı ve bununla birlikte dünya hayatında tükettikleri nimetlerin sonuçlarını vurgulayarak, ahiret inancını pekiştirmeyi amaçlar. Bu bağlamda, surede geçen ifadeler ve kavramlar, insanların gerçek değerleri anlaması ve ahiret sorumluluklarını puanlaması açısından önemlidir. Ayet, insanlara yaptıkları eylemlerin sonuçlarını hatırlatmakta ve adaletin tecelli edeceği günü işaret etmektedir.
Ahkaf Suresi 20. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَافِرُونَ | İnkâr edenler |
عَذَابٌ | Azap |
يَوْمَ | Gün |
دُنْيَا | Dünya |
حَسَنَاتٌ | Güzel şeyler |
Ayette bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle ‘idgam’ kuralı, bazı kelimelerin birleşiminde seslerin kaynaşmasına sebep olurken, ‘med’ kuralları da uzun okuma gerektiren kelimelerde dikkat çekmektedir. Bu tecvid kuralları, ayetin okunmasında akıcılığı sağlamakta ve anlamın doğru aktarılmasına yardımcı olmaktadır.
Ahkaf Suresi 20. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَافِرُونَ | İnkâr edenler | 20 |
عَذَابٌ | Azap | 27 |
حَسَنَاتٌ | Güzel şeyler | 15 |
Yukarıdaki kelimeler, Kur'an'da sıkça geçen kelimelerdir. 'كَافِرُونَ' kelimesi, inkar edenlerin kimliklerini vurgulamak için sıkça kullanılırken, ahiret ve ceza temalarına dair sürekli bir hatırlatma yapar. 'عَذَابٌ' kelimesi, adaletin tecellisi ve ahiret azabı hakkında uyarılar içermektedir. 'حَسَنَاتٌ' ise, dünya hayatındaki güzel şeylerin geçici olduğunu belirtmek için önemli bir vurgudur. Bu kelimelerin çokça kullanılması, mesajların anlaşılabilirliğini artırmakta ve okuyucunun dikkatini çekmektedir.
عَذَابٌ
27
كَافِرُونَ
20
حَسَنَاتٌ
15
Ahkaf Suresi 20. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Dünya yaşayışınızda bütün temiz şeylerinizi kaybettiniz | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Güzelliklerinizi bitirdiniz | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bütün güzel şeylerinizi harcadınız | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Bütün güzel şeylerinizi harcadınız | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Lezzetli şeylerinizi dünya hayatınızda giderdiniz | Edebi |
Süleyman Ateş | Bütün güzel şeylerinizi zayi ettiniz | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Bütün zevklerinizi dünyada yaşarken tükettiniz | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | İyiliklerinizi/nimetlerinizi, o iğreti dünya hayatınızda silip süpürdünüz | Modern |
Tabloda görülen ifadelerin çoğu, 'güzel şeyler' veya 'nimetler' gibi kavramlar üzerinde ortaklaşmaktadır. Bu ifadeler, dünya hayatında elde edilen geçici zevklerin önemini vurgulamakta ve okuyucuya ahiret gerçeğini hatırlatmaktadır. Bunun yanı sıra, bazı meallerde ‘harcamak’, ‘bitirmek’ veya ‘tüketmek’ gibi kelimeler farklı tonlarla kullanılmıştır. Bu durum, ifadelerin dilsel ve anlam açısından benzerlikler taşıdığını göstermektedir. Ancak, bazı ifadeler arasında derin anlam farklılıkları bulunmaktadır. Örneğin, 'zayi etmek' kelimesi, bir şeyin israfını vurgularken, 'harcamak' daha genel bir ifade olarak kullanılmıştır. Bu nedenle, mealler arasındaki bu farklılıklar, okuyucunun doğru anlamlandırması açısından önem arz etmektedir.
Ahkaf Sûresi 20. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Ahkaf Suresi 20. ayet, inkârcıların cehenneme gidişlerini ve Yüce Allah’ın onlara vereceği azabı anlatır.
- Bakara Suresi 161. Ayet: Bu ayet, inkâr edenlerin cehennemdeki durumlarını belirtirken, Ahkaf 20. ayette yer alan cehennem azabı temasıyla bağlantılıdır.
- Âl-i İmrân Sûresi 177. Ayet: Bu ayet, inkâr edenlerin ahirette çekilecekleri azap ve gözyaşlarına değinir, böylece Ahkaf Suresi 20. ayetteki aynı konuyu ele alır.
- Mü´minûn Suresi 103. Ayet: Bu ayette ise ahiretteki durum üzerine yapılan bir değerlendirme, cehennem azabının kişilerin karşılaşacağı sonuçlarıyla ilgili bilgi içermekte, Ahkaf 20. ayetle ilişkisi ortaya çıkmaktadır.
Ahkaf Suresi 20. ayet, inkârcıların azap ve cehennemle ilgili çok önemli bir temayı işlerken, ilgili diğer ayetler de ahirette karşılaşacakları sonuçlar ve cehennem azabını ifade eder. Tüm bu ayetler birlikte, inkârın sonuçlarına dikkat çekerken, müminlerin bu durumlardan korunmaları için bilinçli bir yaşam sürmelerinin önemine de vurgu yapar.
Okumak istediğin ayeti seç