Âl-i İmrân Suresi 177. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İmanı satıp da küfrü alanlar, Allah'ı zararlandıramazlar, onlaradır elemli azap. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İman karşılığında küfrü satın alanlar Allah’a hiçbir zarar veremezler. Onlar için elem verici bir azap vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İman karşılığında inkarı satın alanlar Allah'a hiç bir zarar veremezler. Onlar için acı bir azap vardır. |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki imana karşılık inkârı satın alanlar, Allah’a asla zarar veremezler. Onlar için elem verici azap vardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak o kimseler ki imân mukabilinde küfrü satın almışlardır. Elbette onlar Hak Teâlâ'ya bir şey ile zarar veremezler. Ve onlar için elîm bir azap vardır. |
Süleyman Ateş Meali | İman karşılığında inkarı satın alanlar, Allah'a hiçbir zarar vermezler. Onlar için acı bir azab vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | İmanı verip kâfirliği alanlar, Allah’a hiçbir şekilde zarar veremezler. Onların hak ettiği acıklı bir azaptır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İman karşılığında küfrü satın alanlar, Allah'a herhangi bir biçimde asla zarar veremezler. Korkunç bir azap vardır onlar için. |
Âl-i İmrân Suresi 177. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 177 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 70 |
Toplam Harf Sayısı | 120 |
Toplam Kelime Sayısı | 23 |
Âl-i İmrân Suresi, Kur'an'ın 3. suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, Müslümanların inançlarını pekiştirmeye ve onları dışsal tehditlere karşı uyarmaya yönelik mesajlar içermektedir. Ayet 177, iman ile küfür arasındaki ilişkiyi ele almakta ve imanları karşılığında küfrü seçenlerin Allah'a zarar veremeyeceklerini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, ayet, inançlarını kaybedenlerin sonlarının ne olacağına dair bir uyarı niteliği taşır. Sure genel olarak savaş, müminlerin dayanışması ve Allah'a olan güveni konu alırken, bu ayet de bu çerçevede yer almakta ve iman ile inkarın sonuçlarını açıklamaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 177. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
إِيمَانًا | İman |
كُفْرًا | Küfür |
عَذَابٌ | Azap |
Ayetin içeriğinde 'İman' kelimesi, inanç anlamında kullanılırken, 'Küfür' kelimesi ise inkarı ifade etmektedir. Ayrıca 'Azap' kelimesi, ceza veya kötü sonuç anlamında yer alır. Ayette ayrıca idgam ve med kuralları uygulanmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 177. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
إِيمَانًا | İman | 10 |
كُفْرًا | Küfür | 11 |
عَذَابٌ | Azap | 8 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçen ve iman ile inkârın önemini ifade eden terimlerdir. 'İman' ve 'Küfür' kelimeleri, dinin temel unsurları olarak sürekli olarak vurgulanmakta; bu da inanç sisteminin güçlendirilmesi açısından özel bir önem taşımaktadır. 'Azap' ise, bu iki durumun bir sonucu olarak, inananların karşılaşabileceği tehlikeleri göstermektedir.
كُفْرًا
11
إِيمَانًا
10
عَذَابٌ
8
Âl-i İmrân Suresi 177. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | imanı satıp da küfrü alanlar | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | iman karşılığında küfrü satın alanlar | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | iman karşılığında inkarı satın alanlar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | imana karşılık inkârı satın alanlar | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | imân mukabilinde küfrü satın almışlardır | Geleneksel |
Süleyman Ateş | iman karşılığında inkarı satın alanlar | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | imanı verip kâfirliği alanlar | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | iman karşılığında küfrü satın alanlar | Modern |
Çoğu mealde 'iman karşılığında küfrü satın alanlar' ifadesi sıkça kullanılmakta, bu durum kelimelerin anlamları açısından ortak bir ton oluşturmakta ve genel anlamda ayetin özünü korumaktadır. Farklılıklara baktığımızda, 'satmak' ve 'satın almak' ifadeleri gibi bazı alternatif terimler kullanılmıştır. Bu farklılıklar dilsel olarak eş anlamlı olarak düşünülebilir, ancak bazı meallerde daha modern bir dil kullanıldığı görülmektedir. Örneğin, Mehmet Okuyan ve Yaşar Nuri Öztürk'ün mealleri, daha güncel bir dil ve ifade tarzı kullanarak, mesajı daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflemektedir.