Ahkaf Suresi 26. Ayet
وَلَقَدْ
مَكَّنَّاهُمْ
ف۪يمَٓا
اِنْ
مَكَّنَّاكُمْ
ف۪يهِ
وَجَعَلْنَا
لَهُمْ
سَمْعاً
وَاَبْصَاراً
وَاَفْـِٔدَةًۘ
فَمَٓا
اَغْنٰى
عَنْهُمْ
سَمْعُهُمْ
وَلَٓا
اَبْصَارُهُمْ
وَلَٓا
اَفْـِٔدَتُهُمْ
مِنْ
شَيْءٍ
اِذْ
كَانُوا
يَجْحَدُونَ
بِاٰيَاتِ
اللّٰهِ
وَحَاقَ
بِهِمْ
مَا
كَانُوا
بِه۪
يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟
٢٦
Ve lekad mekkennâhum fîmâ in mekkennâkum fîhi ve ce’alnâ lehum sem’an ve ebsâran ve ef-ideten femâ aġnâ ‘anhum sem’uhum velâ ebsâruhum velâ ef-idetuhum min şey-in iż kânû yechadûne bi-âyâti(A)llâhi ve hâka bihim mâ kânû bihi yestehzi-ûn(e)
Ahkaf Suresi 26. Ayet Meâlleri

Ahkaf Suresi 26. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ahkaf |
Sure Numarası | 46 |
Ayet Numarası | 26 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 547 |
Toplam Harf Sayısı | 503 |
Toplam Kelime Sayısı | 123 |
Ahkaf Suresi, Kur'an'ın 46. suresi olup Mekke döneminde inmiştir. Bu surede, Allah'ın birliğine, peygamberlere ve Kureyş topluluğunun inkârına dair mesajlar verilmekte, geçmiş kavimlerin helak edilişleri örnek gösterilmektedir. Ahkaf Suresi, genel olarak inkarcıların akıbetine ve Allah'ın ayetlerine karşı duyulan ihtar ve uyanıklığa dikkat çekmektedir. Ayet 26, geçmişte yaşamış olan bir kavmin, kendilerine verilen nimetleri nasıl inkar ettiklerini ve bu inkarlarının sonuçlarını anlatmaktadır. Ayetin içeriği, düşkünlüğün ve alaycılığın insanı nasıl bir çıkmaza sürükleyebileceği üzerine bir uyarı niteliğindedir. Ayrıca, insanın sahip olduğu duyuların, eğer doğru kullanmazsa, kendisine fayda sağlamayacağına dair bir hatırlatma yapılmaktadır. Mekke döneminde inmiş olan bu sure, genel olarak insanı aklını kullanmaya ve Allah’ın belirlediği hakikati kabul etmeye davet etmektedir.
Ahkaf Suresi 26. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَأَنْعَمْنَا | ve verdik |
الْقُوَّةَ | güç |
أَسْمَاعًۭا | kulaklar |
أَبْصَارًۭا | gözler |
قُلُوبًۭا | kalpler |
كَذَّبُوا | inkâr ettiler |
يَسْتَهْزِئُونَ | alay ediyorlar |
عَذَابًۭا | azap |
Ayetin içindeki bazı kelimeler, klasik Arapça'da sıkça kullanılan ifadelerdir. Özellikle 'kulak', 'göz', 'kalp' gibi duyuların yanı sıra, 'inkar' ve 'alay etmek' gibi kavramlar da insani tutumları ifade etmektedir. Tecvid açısından, 'يدغم' (idgam) kuralı, bazı kök harflerin bir araya gelmesiyle kelimelerde akıcılığı artırmaktadır.
Ahkaf Suresi 26. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَنْعَمْنَا | vermek | 4 |
قُوَّةَ | güç | 6 |
كَذَّبُوا | inkâr etmek | 9 |
عَذَابًۭا | azap | 7 |
يَسْتَهْزِئُونَ | alay etmek | 3 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça karşılaşılan kavramlar arasında yer almaktadır. Özellikle 'güç' ve 'azap' gibi kelimeler, inkarcıların başına gelen sonuçları betimlemek için kritik bir anlam taşımaktadır. Bu kelimelerin sık kullanımı, insanın sahip olduğu imkânların farkında olmasının ve bu imkânları doğru bir şekilde değerlendirmesinin önemini vurgulamak için tercih edilmektedir. Aynı zamanda, 'inkâr' ve 'alay' gibi ifadeler, insanın doğru yoldan sapması durumunda karşılaşacağı sonuçların ne denli ağır olabileceğini ifade etmektedir.
كَذَّبُوا
9
عَذَابًۭا
7
قُوَّةَ
6
أَنْعَمْنَا
4
يَسْتَهْزِئُونَ
3
Ahkaf Suresi 26. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | kulak, göz ve gönül vermiştik | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali | kendi yararlarına sağlamadı | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | bile bile inkâr ediyorlardı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | kulakları, gözleri ve kalpleri | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | işitmeleri ve gözleri | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | ne kulakları, ne gözleri | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı Meali | dinleyecek kulakları | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | işitme gücü | Modern |
Tabloya göre, çeşitli meallerde 'kulak, göz ve kalp' gibi ifadeler ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, insanın sahip olduğu duyuların önemini vurgulamakta ve inkarcıların sahip olduğu potansiyeli nasıl kötüye kullandıklarını ifade etmektedir. Dikkat çeken bir diğer ifade ise 'bile bile inkâr ediyorlardı' ifadesidir. Bu ifade de çoğu mealde yer almakta, inkarcıların bilinçli bir seçim yaptıklarını göstermektedir. Ancak farklılık gösteren ifadeler arasında 'dinleyecek kulakları' veya 'işitme gücü' gibi ifadeler, dilsel ve anlamsal olarak farklılık göstermektedir. Bu durum, farklı meallerin, metinlerin anlaşılabilirliğini ve güncel dile uyumunu sağlamak amacıyla çeşitli kelimeleri kullanmasından kaynaklanmaktadır.
Ahkaf Sûresi 26. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Ahkaf Suresi 26. ayette, geçmiş kavimlerin inkâr ettiği ve Allah'ın ayetlerini yalanladıkları konusuna dikkat çekilmektedir. Bu ayette, Ad kavminin, peygamberleri yalanlaması ve Allah'ın onlara gönderdiği uyarıları reddetmeleri anlatılmaktadır.
- A'râf Sûresi 65. Ayet: Bu ayette Hz. Hud'un Ad kavmine gönderilmesinden ve onların onu yalanlamasından bahsedilmektedir. Bu, Ahkaf 26 ile paralellik göstermektedir çünkü her iki ayet de Ad kavminin inkârını ve bu süreçteki durumu ele alır.
- Mü´minûn Suresi 41. Ayet: Bu ayette Nuh'un kavminin helak edilişi söz konusudur. İnkâr eden milletlerin başına gelen felaketler hakkında bilgi verir ve Ahkaf 26'daki benzer bir mesajı vurgular.
- Zariyat Suresi 46. Ayet: Bu ayette, inkâr edenlerin durumuyla ilgili bir açıklama olarak, geçmiş kavimlerin sonları ve Allah'ın azaplarına maruz kalmaları bahis konusudur. Ahkaf 26 ile ilişkilidir çünkü geçmişten alınan derslere dikkat edilmesine işaret eder.
Bu ayet ve ilişkilendirilen diğer ayetler, geçmişteki kavimlerin, özellikle de Ad kavminin inkâr edeceği uyarılar aldıklarını ve bu inkârın sonuçlarıyla karşılaştıklarını ortaya koymaktadır. Tüm bu ayetler, Allah'ın mesajlarının dikkate alınması gerektiği ve inkâr edenlerin sonlarının ne olacağı üzerine düşünmemiz gereken önemli bir ders sunar.
Okumak istediğin ayeti seç