Ahkaf Suresi 8. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Yoksa bunu, kendisi uyduruyor mu derler? De ki: Ben uyduruyorsam Allah'ın azabından hiçbir şeyi gideremezsiniz benden; o, Kur'an hakkında neler dediğinizi daha iyi bilir; benimle sizin aranızda tanık olarak o yeter ve odur suçları örten, rahim. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Yoksa, “Onu uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah’tan gelecek olana (cezaya) karşı siz benim için hiçbir şey yapamazsınız. O, sizin, hakkında (düşüncesizce) yaygara kopardığınız şeyi daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şâhit olarak O yeter! O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yoksa, "Onu (Muhammed) uydurdu." mu diyorlar? Sen de ki: "Eğer onu ben uydurmuşsam Allah'tan bana gelecek cezayı savmaya sizin gücünüz yetmez. O sizin yaptığınız taşkınlıkları daha iyi bilir. Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. O çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. |
Mehmet Okuyan Meali | Yoksa “Onu (Muhammed) uydurdu” mu diyorlar! De ki: “Ben onu uydurursam, Allah tarafından bana gelecek şeyi (azabı) savmaya gücünüz yetmez. O, sizin (Kur’an) hakkında yaptığınız taşkınlıkları çok iyi bilendir. Benimle aranızda şahit olarak O (Allah) yeter. O çok bağışlayandır, çok merhametlidir.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yoksa, «İftira etti,» mi diyorlar? De ki: «Eğer onu ben iftira ettim ise benim için Allah'tan hiçbir şeye mâlik olamazsınız. O sizin neye daldığınızı pek iyi bilendir. O benimle sizin aranızda şâhit olmaya kafidir. Ve O gafûrdur, rahîmdir.» |
Süleyman Ateş Meali | Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah'tan gelecek cezaya karşı sizin bana hiçbir yararınız olmaz. O, sizin yaptığınız taşkınlığı daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda O'nun şahid olması yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Yoksa “Onu kendisi uydurup Allah’a mal etti” mi diyorlar? De ki “Uydurup Allah’a mal ettiysem beni hiç bir şekilde onun elinden kurtaramazsınız. Allah yaptığınız dedikoduları çok iyi bilir. Sizinle benim aramda Allah’ın şahitliği yeter. O çok bağışlar, ikramı boldur.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yahut da şöyle diyorlar: "Uyduruyor onu!" De ki: "Eğer uydursaydım onu, hiçbir şeye sahip olamazdınız Allah'tan kurtarmak için beni. İçine gömüldüğünüz yaygarayı en iyi bilen O'dur. Benimle sizin aranızda tanık olarak O yeter. Çok affedici, çok merhametlidir O." |
Ahkaf Suresi 8. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ahkaf |
Sure Numarası | 46 |
Ayet Numarası | 8 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 529 |
Toplam Harf Sayısı | 178 |
Toplam Kelime Sayısı | 36 |
Ahkaf Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak tevhid inancı, peygamberlik, ahiret ve Allah'ın kudretinin delilleri üzerinde durmaktadır. Bu surede, pek çok kavmin Allah'ın buyruklarına karşı çıkmaları ve sonuçları üzerinde durulmakta, özellikle geçmiş kavimlerin helak edilmesi örnekleri verilmektedir. Ayet 8, Allah'ın resulü olan Hz. Muhammed hakkında yapılan iftiralara ve onun mesajının sahip olduğu derin anlamına dikkat çekmektedir. Ayet, Hz. Muhammed'e yönelik 'onu uydurdu' şeklindeki iddialara cevap niteliğindedir. Bu bağlamda, ayet, inkarcıların bu tür söylemlerinin aslında kendilerinin ne kadar cehalet içinde olduklarını ve Allah'ın her şeyi en iyi bildiğini ifade eder. Ayet, aynı zamanda Hz. Muhammed'in tarafında olan Allah'ın şahitliğini ve O'nun merhametini de vurgulamaktadır. Bu şekilde, müminler için bir teselli ve aynı zamanda inkarcılar için bir uyarı niteliği taşımaktadır. Ayetin geçişi, Kur'an'ın ilahi bir mesaj olduğunun altını çizerken, insanları bu mesajı kabul etmeye davet eder. Genel olarak Ahkaf Suresi'nin içeriği, insanların Allah'a olan sorumluluklarını, O'nun emirlerine uyma zorunluluğunu ve bu yoldaki azimlerini pekiştiren bir nitelik taşımaktadır.
Ahkaf Suresi 8. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَفَتَقُولُونَ | Yoksa diyorsunuz mu? |
أُفْتَرِي | Uyduruyorum |
شَاهِدًا | Şahit |
رَحِيمًا | Merhametli |
غَفُورًا | Bağışlayan |
Ayetin tecvid kuralları arasında, "لَا" ile başlayan kelimelerde idgam (bitişik okuma) kuralları bulunmaktadır. Ayrıca "إِنْ أَفْتَرَيْتُ" ifadesinde med (uzatma) kuralları da yer almaktadır.
Ahkaf Suresi 8. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَفَتَقُولُونَ | Yoksa diyorsunuz mu? | 2 |
أُفْتَرِي | Uyduruyorum | 4 |
شَاهِدًا | Şahit | 6 |
رَحِيمًا | Merhametli | 12 |
غَفُورًا | Bağışlayan | 15 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılarak Allah'ın sıfatlarını ve kulların durumunu vurgulamaktadır. 'أَفَتَقُولُونَ' ifadesi, toplumun eleştirisine karşılık vermek için önemli bir soru kalıbıdır. 'أُفْتَرِي' kelimesi ise, inkarcıların yaptığı ithamların geçersizliğini ifade eder. 'شَاهِدًا', şahitlik kavramı, Allah'ın her şeyi görüp bildiğinin altını çizer. 'رَحِيمًا' ve 'غَفُورًا' Allah'ın bağışlayıcılık ve merhametini açıklamakta, bu yüzden sıkça kullanılan kelimelerdir.
غَفُورًا
15
رَحِيمًا
12
شَاهِدًا
6
أُفْتَرِي
4
أَفَتَقُولُونَ
2
Ahkaf Suresi 8. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Yoksa bunu, kendisi uyduruyor mu derler? | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Eğer ben onu uydurmuşsam | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer onu ben uydurmuşsam | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | Eğer ben onu uydurursam | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer onu ben iftira ettim ise | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | Eğer ben onu uydurmuşsam | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı Meali | Uydurup Allah’a mal ettiysem | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Eğer uydursaydım onu | Modern |
Yukarıdaki tabloya göre, 'uğdurmak' ve 'iftira etmek' ifadeleri çoğu mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu iki ifade, Hz. Muhammed'in mesajına yönelik yapılan iftiraları ve iddiaları dile getirmektedir. Ancak, farklı meallerin kullanımı, metinler arasında dilsel ve anlamsal farklılıklar ortaya koymaktadır. Örneğin, 'uğdurmak' kelimesi, farklı meallerde daha fazla vurgulanırken, 'iftira etmek' ifadesi daha klasik ve geleneksel bir tonda kalmaktadır. Modern meallerde ise, dilin akıcılığı ve anlaşılabilirliği açısından bazı kelimeler daha sade bir biçimde ifade edilmiştir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerine uygun bir dil sağlamaktadır. Genel olarak, her bir mealin kendi üslup ve tonunu yansıttığı görülmektedir.