Ahzâb Suresi 27. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve ayak basmadığınız bir yere sizi mirasçı yaptı ve Allah'ın, her şeye gücü yeter. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah, sizi onların topraklarına, yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığınız topraklara varis kıldı. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Allah) onların arazilerini, yurtlarını ve mallarını size miras kıldı. Bir de henüz ayak basmadığınız bir yeri (size miras kıldı). Allah, her şeye kâdirdir. |
Mehmet Okuyan Meali | (Allah) onların yer(ler)ine, yurtlarına, mallarına ve ayak basmadığınız topraklar(ın)a sizi mirasçı yaptı. Allah her şeye gücü yetendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve sizi onların yerlerine ve yurtlarına ve mallarına ve daha kendisine ayak basmadığınız bir yere varis kıldı ve Allah Teâlâ her şey üzerine tamamıyla kâdir bulunmaktadır. |
Süleyman Ateş Meali | Onların topraklarını, evlerini, mallarını ve henüz ayak basmadığınız bir toprağı size miras verdi. Allah, her şeye kadirdir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onların yerini, yurdunu ve mallarını size verdi, henüz ayak basmadığınız yerlere de sizi varis kıldı. Allah her şeye bir ölçü koyar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Sizi onların yerlerine-yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığımız bir toprağa mirasçı kıldı. Allah'ın her şeye gücü yeter. |
Ahzâb Suresi 27. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ahzâb |
Sure Numarası | 33 |
Ayet Numarası | 27 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 449 |
Toplam Harf Sayısı | 93 |
Toplam Kelime Sayısı | 18 |
Ahzâb Suresi, İslâm toplumunun ilk dönemlerine ait önemli bir surenin parçasıdır. Medine döneminde inmiş olan bu sure, özellikle Müslümanların sosyal yapısı, aile ilişkileri ve toplumsal normları hakkında önemli bilgiler içermektedir. Ahzâb, yani 'birleşik güçler' anlamına gelen bu sure, Müslümanların çeşitli zorluklarla karşılaştığı bir dönemi ele alır ve onlara cesaret vermeyi amaçlar. Ayet 27, Allah'ın, bazı toplumların mülklerini, topraklarını ve zenginliklerini Müslümanlara miras olarak verdiğini ifade eder. Bu miras, aynı zamanda Müslümanların toplumlar arası ilişkilerini de düzenlemekte ve onlara yeni bir umut sunmaktadır. Ayetin bağlamı, savaşlar, göçler ve sosyal dönüşümlerin yaşandığı bir ortamda, inananların karşılaşabileceği zorluklara karşı cesaret ve dayanıklılık sağlamayı amaçlar. Bu sure, Müslümanların dayanışma ve birlik içinde olmalarının önemini vurgularken, aynı zamanda Tanrı'nın her şeye gücünün yettiğine dair inancı pekiştirir. Ahzâb Suresi, birçok belirsizlik ve zorluk karşısında, Müslümanların nasıl bir arada durmaları gerektiğine dair önemli mesajlar taşır.
Ahzâb Suresi 27. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مِيرَاثًا | miras |
وَكَمَا | ve |
يَكْدِرُ | gücü yeter |
الْأَرَاضِي | topraklar |
لَكُمْ | size |
Ayetin okunuşunda med ve idgam kuralları dikkate alınmalıdır. Örneğin, 'مِيرَاثًا' kelimesinde med kuralı uygulanırken, 'يَكْدِرُ' kelimesinde ise 'ك' harfi idgam yaparak birleştirilebilir.
Ahzâb Suresi 27. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مِيرَاثًا | miras | 8 |
أَرَاضٍ | topraklar | 17 |
يَكْدِرُ | gücü yeter | 9 |
Ayet içerisinde geçen 'مِيرَاثًا' (miras), 'أَرَاضٍ' (topraklar) ve 'يَكْدِرُ' (gücü yeter) kelimeleri, Kur'an'da tekrar eden temalar arasındadır. 'Miras' kelimesi, toplumsal adalet ve paylaşım konularında önemli bir yer tutar. 'Topraklar' ise sahiplik ve güvenlik anlayışını simgeler. 'Gücü yeter' ifadesi ise, Allah'ın kudretini ve her şeyin üzerinde olduğuna dair inancı pekiştirir. Bu kelimelerin sık kullanılması, toplumsal ilişkiler, mülkiyet ve Tanrı'nın gücü hakkında okuyucuya güçlü mesajlar vermektedir.
أَرَاضٍ
17
يَكْدِرُ
9
مِيرَاثًا
8
Ahzâb Suresi 27. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Onların yerlerine, yurtlarına, mallarına | Geleneksel |
Diyanet İşleri | sizi onların topraklarına, yurtlarına, mallarına | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | onların arazilerini, yurtlarını, mallarını | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | sizi mirasçı yaptı | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | sizi onların yerlerine ve yurtlarına | Geleneksel |
Süleyman Ateş | size miras verdi | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | size verdi | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | sizi onların yerlerine-yurtlarına | Modern |
Tablodaki ifadeler, farklı meal sahiplerinin ayeti yorumlama biçimlerini göstermektedir. 'Miras' veya 'mirasçı' gibi ifadelerin çoğu mealde ortak kullanılması dikkat çekmektedir. Bu tür ifadeler, ayetin ana temasını vurgulamakta ve okuyucuya temel anlamı sunmaktadır. Farklılıklar ise genellikle üslup ve kelime tercihlerindendir. Örneğin, bazı mealler 'yurtlarına' ifadesini tercih ederken, bazıları 'toprakları' veya 'arazileri' gibi kelimeler kullanmaktadır. Bu durum, anlamda ciddi farklılıklar yaratmadan, farklı üslup ve tonlarda sunma amacı taşımaktadır.