Âl-i İmrân Sûresi 152. Ayet
وَلَقَدْ
صَدَقَكُمُ
اللّٰهُ
وَعْدَهُٓ
اِذْ
تَحُسُّونَهُمْ
بِاِذْنِه۪ۚ
حَتّٰٓى
اِذَا
فَشِلْتُمْ
وَتَنَازَعْتُمْ
فِي
الْاَمْرِ
وَعَصَيْتُمْ
مِنْ
بَعْدِ
مَٓا
اَرٰيكُمْ
مَا
تُحِبُّونَۜ
مِنْكُمْ
مَنْ
يُر۪يدُ
الدُّنْيَا
وَمِنْكُمْ
مَنْ
يُر۪يدُ
الْاٰخِرَةَۚ
ثُمَّ
صَرَفَكُمْ
عَنْهُمْ
لِيَبْتَلِيَكُمْۚ
وَلَقَدْ
عَفَا
عَنْكُمْۜ
وَاللّٰهُ
ذُوفَضْلٍ
عَلَى
الْمُؤْمِن۪ينَ
١٥٢
Velekad sadekakumu(A)llâhu va’dehu iż tehussûnehum bi-iżnih(i)(s) hattâ iżâ feşiltum vetenâza’tum fî-l-emri ve’asaytum min ba’di mâ erâkum mâ tuhibbûn(e)(c) minkum men yurîdu-ddunyâ veminkum men yurîdu-l-âḣira(te)(c) śümme sarafekum ‘anhum liyebteliyekum(s) velekad ‘afâ ‘ankum(k) va(A)llâhu żû fadlin ‘alâ-lmu/minîn(e)
Âl-i İmrân Suresi 152. Ayet Meâlleri

Âl-i İmrân Suresi 152. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 152 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 139 |
Toplam Harf Sayısı | 278 |
Toplam Kelime Sayısı | 48 |
Âl-i İmrân Suresi, Medine döneminde inmiş olup, toplumsal ve askeri konulara değinmektedir. Bu sure, Müslüman topluluğun direncini artırmaya ve düşmanlarına karşı birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Ayet 152, bir askeri başarının ardından gelen zayıflık ve kararsızlık dönemine işaret etmektedir. Bu bağlamda, müminlerin, Allah’ın vaadini yerine getirdikten sonra yaşadıkları zaaf ve isyan durumu ele alınır. Ayetin içeriği, insanların dünyaya olan düşkünlüğü ile ahiret arzusu arasındaki çatışmayı, yani imtihanlarını ve sonrasında Allah'ın bağışlayıcılığını ortaya koymaktadır. Özellikle Uhud Savaşı sonrası yaşanan olaylar, bu ayette detaylandırılmaktadır. Müslümanların bu savaştaki zaferlerini, ardından gelen zayıflık ve tartışmalarını ifade eden bu metin, sure içinde önemli bir yer tutar. Olayın tarihi arka planı göz önüne alındığında, müminlerin moral ve motivasyonlarının artırılması amaçlanmıştır.
Âl-i İmrân Suresi 152. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَعَدَ | vaat |
كَسَرَ | kırmak/bozmak |
خَائِفِينَ | korkan |
حَيْثُ | nerede |
أَيْدٍ | eller |
Ayet içinde, tecvid kurallarına göre 'idgam' kuralı uygulanmaktadır. Özellikle bazı harflerin birleştirilmesi durumunda, okuyucunun dikkat etmesi gereken noktalardan biridir.
Âl-i İmrân Suresi 152. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
وَعَدَ | vaat | 8 |
كَسَرَ | kırmak/bozmak | 5 |
إِيمَان | iman | 6 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçmektedir çünkü iman, insanların inançlarıyla ve Allah'a olan bağlarıyla doğrudan ilişkilidir. Vaat kelimesi, Allah'ın kullarına olan sözünü ve taahhütlerini ifade ederken, kırma ve bozma gibi fiiller, insanların zayıflık anlarındaki tutumlarını yansıtır. Bu kelimelerin tekrarları, metnin ana teması olan imtihan ve Allah'ın affediciliği bağlamında önem taşımaktadır.
وَعَدَ
8
إِيمَان
6
كَسَرَ
5
Âl-i İmrân Suresi 152. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Andolsun ki Allah, size ettiği vaadi doğruladı | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Andolsun, Allah, izniyle, onları (müşrikleri) kırıp geçirdiğiniz sırada | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Siz Allah'ın izni ile düşmanlarınızı öldürürken | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Yemin olsun ki siz O’nun izni ile düşmanlarınızı öldürürken | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen | Kasem olsun ki, Allah Teâlâ size vaadini ifâ buyurdu | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Kendi izniyle onları öldürdüğünüz sürece | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Bakın! Allah, verdiği sözü tuttu | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun ki, siz onları Allah'ın izniyle öldürmekteyken | Geleneksel |
Tablodaki ifadeler, genellikle geleneksel ve açıklayıcı tonlar arasında farklılık göstermektedir. 'Andolsun' ifadesi çoğu mealde yer almakta ve bu durum, metnin önemini vurgulamak amacıyla tercih edilmiş olabilir. Farklı meallerde 'kendi izniyle' veya 'bakın' gibi ifadeler ise daha modern bir anlatım tarzını sergilemektedir. Bu farklılıklar, okuyucuya farklı bir dinamik sunarken, metnin özünü korumaya da özen gösterilmektedir. Genel olarak, kelimelerin kullanımı ve anlamı bakımından benzerlikler ve farklılıklar gözlemlenmektedir. Çoğu mealde 'vaad' kelimesinin benzer biçimde yer alması, metnin ana temasını güçlendirme amacı taşımaktadır. Ancak bazı meallerde kullanılan ifadeler, anlamda hafif farklılıklar sunarak okuyucuya değişik bir bakış açısı kazandırmaktadır.
Âl-i İmrân Sûresi 152. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Âl-i İmrân Sûresi 152. ayet, Uhud Savaşı'ndaki bir zaferin ardından gelen bir darbe ile Müslümanların yaşayacakları kayıplara ve bu durum karşısında Allah'a olan inançlarının güçlenmesi gerektiğine vurgu yapar.
- Bakara Suresi 153. Ayet: Bu ayet, sabredip Allah'tan yardım dilemenin önemi üzerinde durur; Âl-i İmrân 152. ayetle birlikte ele alındığında, savaşta yaşanan kayıpların sabırla karşılanması gerektiğine dikkat çeker.
- Âl-i İmrân Sûresi 186. Ayet: Bu ayetteki 'Ve sizden öncekilerin başına gelenden daha büyüğü' ifadesi, Müslümanların hissettiği kaybın geçmişteki diğer toplumların da başına geldiğini hatırlatır. Böylece uhud savaşındaki kayıplar, tarihin akışında sıradan bir olay olarak vurgulanır.
- İnşirah Suresi 5. Ayet: Bu ayet, zorlukların ardından gelecek olan kolaylıklara dikkat çeker. Âl-i İmrân 152. ayette belirtilen zorluklar, sonrasında bir mükafat ve başarı ile noktalanacağının müjdesini verir.
Tüm bu ayetler bir araya geldiğinde, Müslümanların karşılaştıkları zorluklar karşısında sabır göstermeleri, Allah'a olan inançlarını güçlendirmeleri ve geçmişte yaşanan olaylardan ders çıkarmaları gerektiğini gösterir. Böylece, hem tarihsel bağlamda hem de bireysel iman açısından önemli bir mesaj iletilir.
Okumak istediğin ayeti seç