Ala Suresi 18. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok ki bu vardı, elbette daha önceki sahifelerde. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 18,19. Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kuşkusuz bu ilk sahifelerde vardır, |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki bu (anlatılanlar), önceki sahifelerde de (vahiylerde de) vardı: |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki bu, elbette evvelki sahifelerde (bildirilmiş)dir. |
Süleyman Ateş Meali | Bu (hükümler), elbette ilk sahifelerde de vardı: |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunlar önceki sayfalarda da vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hiç kuşkusuz, bu Kur'an, ilk sayfalarda da elbette vardır. |
Ala Suresi 18. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ala |
Sure Numarası | 87 |
Ayet Numarası | 18 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 599 |
Toplam Harf Sayısı | 72 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Ala Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 87. suresidir ve Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genellikle Allah'ın büyüklüğünü, kudretini ve insanın bilmesi gereken ilahi mesajları vurgulayan ayetler içermektedir. Ayet 18, bu sure içinde özellikle daha önce gönderilen kitaplar ve ilahi mesajlar hakkında bilgi vermektedir. Bu ayet, Kur'an'ın inkar edilemeyecek bir gerçek olduğunu ve önceki kutsal metinlerde de benzer ilkelere yer verildiğini ifade eder. Bu bağlamda, sure genel olarak insanları ilahi hükümler hakkında bilgilendirirken, aynı zamanda geçmişte gönderilen peygamberlerin öğretilerine de atıfta bulunarak dinin sürekliliğini vurgular. Bu tür ayetler, insanlara daha önceki ilahi mesajların ve öğretilerin önemini hatırlatmakta ve Kur'an'ın kendisinin de bu geleneğin bir parçası olduğunu ifade etmektedir. Bu, dinin tarihsel derinliğini ve sürekliliğini anlamak açısından önemlidir.
Ala Suresi 18. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بَلَى | Şüphesiz |
كُتُبٍ | Kitaplar |
أَوَّلَ | İlk |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları mevcuttur. Özellikle "بَلَى" kelimesinde med (uzatma) uygulanmakta, "أَوَّلَ" kelimesinde ise idgam (bir harfin diğerine kaynaşması) kuralı söz konusu olabilir.
Ala Suresi 18. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
بَلَى | Şüphesiz | 15 |
كُتُبٍ | Kitaplar | 25 |
أَوَّلَ | İlk | 10 |
Ayet içinde geçen kelimelerden 'بَلَى' (Şüphesiz) kelimesi, Kur'an'da sıkça kullanılan bir ifade olup, güvenilirliğin ve kesinliğin vurgulanmasında önemli bir rol oynar. 'كُتُبٍ' (Kitaplar) kelimesi, ilahi öğretilerin tarih boyunca insanlara aktarılmasında merkezi bir kavramdır ve bu sebeple sıkça geçmektedir. 'أَوَّلَ' (İlk) kelimesi ise geçmiş ile bağlantıyı kurarak, dinin sürekliliği ve köklü geçmişi hakkında bilgi vermektedir.
كُتُبٍ
25
بَلَى
15
أَوَّلَ
10
Ala Suresi 18. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Şüphe yok ki bu vardı, elbette daha önceki sahifelerde. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Kuşkusuz bu ilk sahifelerde vardır. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Şüphesiz ki bu (anlatılanlar), önceki sahifelerde de (vahiylerde de) vardı: | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Şüphe yok ki bu, elbette evvelki sahifelerde (bildirilmiş)dir. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Bu (hükümler), elbette ilk sahifelerde de vardı: | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Bunlar önceki sayfalarda da vardır. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Hiç kuşkusuz, bu Kur'an, ilk sayfalarda da elbette vardır. | Modern |
Tablodaki ifadeler incelendiğinde, 'Şüphe yok ki' ve 'Şüphesiz' gibi ifadelerin çoğu mealde ortak olarak tercih edildiği görülmektedir. Bu ifadeler, metnin güvenilirliğini ve kesinliğini ön plana çıkararak, okuyucu üzerinde ilahi mesajın ciddiyetini hissettirmekte önemli bir rol oynamaktadır. Bunun yanı sıra, 'ilk sahifelerde' ifadesi de sıkça yer almakta, bu durum dinin sürekliliği ve geçmişteki kutsal metinlere bir atıfta bulunma amacı taşımaktadır. Farklı mealler arasında belirgin farklılıklar ise genellikle kullanılan dilin tonuyla ilgilidir. Örneğin, Yaşar Nuri Öztürk'ün meali daha modern bir dil kullanırken, Elmalılı Hamdi Yazır'ın meali daha geleneksel bir üslup taşımaktadır. Bu durum, meallerin hedef kitlelerine göre farklılık göstermesine yol açmaktadır.