Âl-i İmrân Suresi 16. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlar öyle kişilerdir ki Rabbimiz derler, inandık, suçlarımızı yarlıga ve bizi koru ateşin azabından. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 16,17. (Bunlar), “Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru” diyenler, sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde (Allah’tan) bağışlanma dileyenlerdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar ki, "Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru!" derler. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar (duyarlı olanlar) “Rabbimiz! Şüphesiz ki biz iman ettik; bizim için günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!” derler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar ki, «Ey Rabbimiz! Biz muhakkak imân ettik, artık bizim günahları mağfiret buyur ve bizleri o ateş azabından koru,» derler. |
Süleyman Ateş Meali | Rabbimiz, biz inandık, bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru! diyenleri, |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlar şöyle derler: "Sahibimiz! Biz inanıp güvendik, günahlarımızı bağışla, o ateşin azabından bizi koru!" |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kullar ki, şöyle derler: "Ey Rabbimiz, kuşkusuz olarak sana inandık. Bağışla günahlarımızı, ateş azabından koru bizi!" |
Âl-i İmrân Suresi 16. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 16 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 75 |
Toplam Harf Sayısı | 115 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Âl-i İmrân Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 3. suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel itibariyle müminlerin kıyamet günü için hazırlanmalarını, inançlarını pekiştirmelerini ve ahlaki erdemleri ön planda tutmalarını teşvik eden mesajlar içermektedir. Ayet 16, bu bağlamda iman edenlerin, Allah'a olan teslimiyetleri ve günahlarının affedilmesi için yaptıkları duaları anlatmaktadır. Özellikle, müminlerin Allah'a yönelişleri, O'na olan inançları ve acizliklerini dile getirdikleri bir ayettir. Sure, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi diğer dinlerle olan ilişkilere de değinmekte, İslam'ın öğretilerinin ne kadar merkezi bir yer işgal ettiğini vurgulamaktadır. Bu ayet, müminlerin bireysel olarak yükümlü oldukları ahlaki ve manevi değerlerin altını çizen bir örnek teşkil etmektedir. Ayetin geçtiği surenin genel yapısı, inanç, sabır, dayanıklılık gibi temaları barındırmakta ve müminlerin dayanışma içinde olmalarını teşvik etmektedir. Bu nedenle ayet, yalnızca bireysel bir dua olarak değil, aynı zamanda toplumun manevi yapısını güçlendiren bir mesaj taşımaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 16. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
رَبَّنَا | Rabbimiz |
آمَنَّا | İnandık |
اغْفِرْ | Bağışla |
نَارَ | Ateş |
عَذَابِكَ | Azabından |
Ayet içinde, med ve idgam gibi tecvid kuralları göze çarpmaktadır. Özellikle, 'رَبَّنَا' kelimesinde med uzatması yapılmakta, 'آمَنَّا' kelimesinde ise idgam durumu oluşmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 16. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رَبَّنَا | Rabbimiz | 10 |
آمَنَّا | İnandık | 7 |
اغْفِرْ | Bağışla | 15 |
نَارَ | Ateş | 12 |
عَذَابِكَ | Azabından | 8 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan kavramlar olup, inananların Allah'a bağlılıklarını ve günahlarının affedilmesi taleplerini ifade eder. 'Rabbimiz' ifadesi, müminlerin dua ederken kullandıkları bir hitap biçimidir ve Allah ile olan bağlarının derinliğini vurgular. 'İnandık' kelimesi, iman etmeyi ifade ederken, 'Bağışla' ve 'Ateş azabı' gibi terimler, günahlara karşı bir tepki ve affedilme talebini ortaya koymaktadır. Bu kelimeler, inanç ve dua konularında önemli temaları ifade ettiği için Kur'an'da sıkça geçmektedir.
اغْفِرْ
15
نَارَ
12
رَبَّنَا
10
عَذَابِكَ
8
آمَنَّا
7
Âl-i İmrân Suresi 16. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Rabbimiz derler, inandık, suçlarımızı yarlıga ve bizi koru ateşin azabından. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru! | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Rabbimiz! Şüphesiz ki biz iman ettik; bizim için günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru! | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ey Rabbimiz! Biz muhakkak imân ettik, artık bizim günahları mağfiret buyur ve bizleri o ateş azabından koru. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Rabbimiz, biz inandık, bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru! diyenleri. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Onlar şöyle derler: 'Sahibimiz! Biz inanıp güvendik, günahlarımızı bağışla, o ateşin azabından bizi koru!' | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Kullar ki, böyle derler: 'Ey Rabbimiz, kuşkusuz olarak sana inandık. Bağışla günahlarımızı, ateş azabından koru bizi!' | Açıklayıcı |
Bu tabloda, farklı meallerde benzer ifadeler kullanılmakla birlikte, bazı kelimelerin tercihinde farklılıklar gözlemlenmektedir. 'Rabbimiz' ifadesi çoğu mealde ortak bir şekilde yer almaktadır. Bu durum, dua ve teslimiyetin merkezinde olan bir kavram olmasından kaynaklanmaktadır. 'Günahlarımızı bağışla' ifadesi de sıkça kullanılan bir formül olup, inananların dile getirdiği ortak bir talep olarak öne çıkmaktadır. Ancak 'ateş' ve 'azap' kelimeleri, bazı meallerde farklı biçimlerde ifade edilmiştir. Bu durum, dilsel ve anlam açısından anlam kaymalarına neden olabilir; bazı meallerde daha edebi bir üslup tercih edilerek, bazı mealler ise daha sade bir dille okuyucuya ulaşmayı hedeflemiştir. Özellikle açıklayıcı ve modern tonlar, günümüzdeki okuyucu kitlesine daha fazla hitap etmek amacıyla kullanılmıştır.