Âl-i İmrân Suresi 17. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlar, sabredenler, gerçekler, itaat eyleyenler, mallarını yoksullara harcayanlar ve seher çağlarında, suçlarının yarlıganmasını dileyenlerdir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 16,17. (Bunlar), “Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru” diyenler, sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde (Allah’tan) bağışlanma dileyenlerdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe divan duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaranları (görür). |
Mehmet Okuyan Meali | (Onlar) sabredenler, dürüst olanlar, (Allah’a) boyun eğenler, [infak] edenler (verenler) ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenler(dir). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar sabredicilerdir, sâdıktırlar, ibadetlere müdavimdirler, infak edenlerdir, seher vakitlerinde de istiğfarda bulunanlardır. |
Süleyman Ateş Meali | Sabredenleri, doğru olanları, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranları, Allah için (mal) harcayanları ve seherlerde istiğfar edenleri (Allah'tan bağışlanmalarını dileyenleri Allah) görmektedir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlar sabırlı, özü sözü doğru, Allah’a içten boyun eğen, mallarından hayra harcayan ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyen kimselerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kullar ki, sabredenlerdir, özü-sözü doğru olanlardır, ilahî huzurda duranlardır, nimet ve imkânlardan başkalarını yararlandıranlardır; seherlerde, bağışlanmak için yakaranlardır. |
Âl-i İmrân Suresi 17. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 17 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 70 |
Toplam Harf Sayısı | 119 |
Toplam Kelime Sayısı | 22 |
Âl-i İmrân Suresi, Mekke döneminde inen ve Müslüman toplumu için önemli konuları ele alan bir sûre olarak dikkat çeker. Bu sure, özellikle inanç, ahlak ve toplumun yapısı üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 17, müminlerin özelliklerini sıralayarak onların olumlu niteliklerini vurgular. Bu bağlamda sabır, doğruluk, infak etme ve Allah'a yönelme gibi erdemler ön plana çıkar. Ayet, inananların ruhsal ve ahlaki niteliklerini teşvik ederken, tarihsel olarak da Müslümanların, zor zamanlarında birbirlerine destek olma ve Allah'a yönelme çağrısında bulunur. Mekke döneminde, Müslümanların maruz kaldığı baskılar ve sosyal zorluklar düşünüldüğünde, bu ayetler, toplumsal dayanışma ve bireysel sadakat açısından büyük bir önem taşır. Ayetin içeriği, Allah'a yönelme ve af dileme gibi davranışları teşvik ederek, inananların ruhsal olarak güçlenmeleri ve Allah’a olan bağlılıklarını artırmaları adına bir ilham kaynağı oluşturur. Sonuç olarak, bu ayet, Müslümanların moral değerlerini, sosyal sorumluluklarını ve manevi bağlılıklarını pekiştiren bir metin olarak karşımıza çıkar.
Âl-i İmrân Suresi 17. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
sabredenler | sabreden kişiler |
doğruluktan | doğru olanlardan |
istiğfar | bağışlanma dileme |
infak | mallarını verme |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. "İdğam" kuralı uygulanırken, bazı harflerin birleşiminde iki harf arasındaki sesler kısaltılmakta ve akıcı bir telaffuz sağlanmaktadır. Ayrıca, "med" harfleri bulunan kelimelerin uzatmaları yapılmalıdır.
Âl-i İmrân Suresi 17. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
sabredenler | sabreden kişiler | 33 |
infak | mallarını verme | 16 |
istiğfar | bağışlanma dileme | 8 |
Ayette geçen bazı kelimeler, Kur'an’da sıkça geçmektedir. "Sabredenler" kelimesi, inananların sabrını, düşmanlık ve zorluk karşısında gösterdiği direnci temsil eder. Bu nedenle, bu kelimenin sık kullanılması, sabrın Müslümanlar için ne kadar önemli olduğunu gösterir. "Infak" kelimesinin geçiş sıklığı, toplumsal yardımlaşma ve paylaşımın önemini vurgular. "İstiğfar" kelimesi ise, Allah’tan af dilemenin ve pişmanlığın ifade edilmesi açısından önemlidir. Bu kelimeler, inanç sisteminin temel unsurlarını temsil eder.
sabredenler
33
infak
16
istiğfar
8
Âl-i İmrân Suresi 17. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | sabredenler, gerçekler, itaat eyleyenler | Geleneksel |
Diyanet İşleri | sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | sabredenler, dürüst olanlar | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | sabredicilerdir, sâdıktırlar | Geleneksel |
Süleyman Ateş | sabredenleri, doğru olanları | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | sabırlı, özü sözü doğru | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | sabredenlerdir, özü-sözü doğru | Modern |
Yukarıdaki tablo, ayetin farklı Türkçe meallerinde kullanılan ifadeleri ve dilsel tonları göstermektedir. Ortak kullanılan ifadeler arasında "sabredenler" ve "doğru olanlar" gibi kelimeler öne çıkmaktadır. Bu ifadelerin çoğu mealde tercih edilmesi, ayetin ana temasını vurgulamakta ve okuyucuya inananların özelliklerini net bir şekilde iletmektedir. Diğer taraftan, "huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar" ifadesi, Diyanet İşleri mealinde yer alırken, Elmalılı Hamdi Yazır'ın ifadesi ise daha sade bir dil kullanmaktadır. Bu iki ifadede anlam açısından bir farklılık bulunmasına rağmen, her iki ifade de müminlerin Allah’a yaklaşma arzularını temsil etmektedir. Dikkat çekici bir diğer nokta ise, bazı meallerde "sabredenler" kelimesinin farklı şekillerde ifade edilmesi: "sabredenlerdir" veya "sabredicilerdir" gibi. Bu durum, kelimelerin dilsel varyasyonunu gösterirken, anlamda ciddi bir farklılık yaratmamaktadır.