Âl-i İmrân Sûresi 168. Ayet
اَلَّذ۪ينَ
قَالُوا
لِاِخْوَانِهِمْ
وَقَعَدُوا
لَوْ
اَطَاعُونَا
مَا
قُتِلُواۜ
قُلْ
فَادْرَؤُ۫ا
عَنْ
اَنْفُسِكُمُ
الْمَوْتَ
اِنْ
كُنْتُمْ
صَادِق۪ينَ
١٦٨
Elleżîne kâlû li-iḣvânihim veka’adû lev etâ’ûnâ mâ kutilû(k) kul fedraû ‘an enfusikumu-lmevte in kuntum sâdikîn(e)
Âl-i İmrân Suresi 168. Ayet Meâlleri

Âl-i İmrân Suresi 168. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 168 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 55 |
Toplam Harf Sayısı | 150 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Âl-i İmrân Suresi, genel olarak Müslümanların milli ve manevi birlikteliğine, inanç ve ahlak konularına, ayrıca geçmişteki toplumların durumu üzerinden güncel bir anlatım sunmaktadır. Mekke döneminde inmiş olan bu sure, özellikle ilk müslümanların karşılaştığı zorlukları ve bunlara karşı duruşlarını ele alır. Ayet 168, savaştan geri kalanların, düşmanlarına karşı, kendileri harekete geçmeyip başkalarını eleştirmeleri üzerine odaklanmaktadır. Bu tür eleştirel yaklaşımlar, savaşın getirdiği zorlukları yansıtmaktadır. Burada, kayıplar ve ölüm konusunun nasıl bir kaygı yarattığına dikkat çekilirken, aynı zamanda bireylerin yükümlülükleri ve kendi eylemlerinin sonuçları üzerinde durulmaktadır. Ayetin bağlamı, Müslüman topluluğun birlik ve dayanışma içinde olması gerektiği vurgusunu taşırken, aynı zamanda inançlı bireylerin cesaret göstermesinin önemini de belirtmektedir.
Âl-i İmrân Suresi 168. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
قَتَلُوا | öldürdüler |
يَزِيدُ | artırmak |
احْمِ | savunmak |
Ayet, Arapçanın çeşitli dil bilgisi kurallarına uygundur. Burada özellikle idgam ve med kurallarına dikkat edilmiştir. İdgam, bazı harflerin bir araya geldiğinde bir bütün olarak okunması anlamına gelirken, med ise uzatma anlamında kullanılır.
Âl-i İmrân Suresi 168. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
قَتَلُوا | öldürdüler | 6 |
يَزِيدُ | artırmak | 4 |
احْمِ | savunmak | 3 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, bu kavramların önemine dikkat çeker. 'قَتَلُوا' kelimesi, savaş ve ölüm temalarının Kur'an'daki sık kullanımını gösterirken, 'يَزِيدُ' ve 'احْمِ' kelimeleri, kişinin kendi eylemlerinin sorumluluğunu alması gerektiğini vurgular. Bu kelimelerin Arapça'da sık geçiyor olması, savaş ve yaşam-memat temalarının Kur'an'daki merkeziliğini yansıtır.
قَتَلُوا
6
يَزِيدُ
4
احْمِ
3
Âl-i İmrân Suresi 168. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Eğer derler, bizi dinleselerdi öldürülmeyeceklerdi. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Eğer bize uysalardı, öldürülmezlerdi. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Eğer iddianızda doğru iseniz, kendinizden ölümü uzaklaştırınız. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Eğer doğruysanız kendinizden ölümü savın! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Öyle ise kendi nefislerinizden ölümü defediniz! | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Eğer doğru iseniz, kendinizden ölümü savınız! | Modern |
Süleymaniye Vakfı | İddianızda haklı iseniz kendi ölümünüzü engelleyin. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Eğer doğru sözlüler iseniz, kendi benliklerinizden uzaklaştırın ölümü! | Modern |
Tablo, ayetin Türkçe meallerinde kullanılan ifadelerin çeşitliliğini göstermektedir. Çoğu mealde 'ölümü savunmak' veya 'uzaklaştırmak' gibi ifadeler ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Bu ifadeler muhtemelen ayetin vurgusunu daha net hale getirmek amacıyla seçilmiştir. Farklı meallerde 'eğer doğruysanız' ifadesi de belirgin bir şekilde öne çıkmakta olup, bu durum, ifade tarzından bağımsız olarak konunun ciddiyetini arttırmaktadır. Mealler arasında ise dil ve ton açısından farklılıklar bulunmaktadır. Geleneksel mealler genellikle daha resmi ve ağır bir dil kullanırken, modern mealler daha sade ve anlaşılır bir dil tercih etmektedir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerine hitap etme çabasını yansıtır.
Âl-i İmrân Sûresi 168. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Âl-i İmrân Sûresi 168. ayet, Müslümanların, özellikle savaş sonrası olan kayıplarını ve başlarına gelen musibetleri, rahmet ve lütuf olarak Allah'tan gelen bir imtihan olarak kabul etmeleri gerektiğini vurgular.
- Bakara Suresi 155. Ayet: Bu ayetteki 'sizi imtihan edeceğiz' ifadesi, Allah'ın kullarını sabır ve sebat ile imtihan etmesini vurgular. Böylece her iki ayet de imtihanın kaçınılmaz olduğunu ve sabretmenin önemini işaret eder.
- Âl-i İmrân Sûresi 186. Ayet: Bu ayette, Müslümanların mal, can, ve mülk kayıplarına karşı hoşgörülü ve sabırlı olmaları gerektiği belirtilmiştir. Âl-i İmrân 168 ile paralellik gösterir çünkü ikisi de kayıplar karşısında Allah'a yönelmeyi ve sabretmeyi teşvik eder.
- Ankebût Suresi 10. Ayet: Bu ayet, insanların imanlarını değerli kılmak için sabır göstermeleri gerektiğini, inançlarını korumalarının imtihanlarla mümkün olduğunu ifade eder. Böylece, Âl-i İmrân 168 ile birebir örtüşen bir mesaj taşır.
Bu ayetler birlikte değerlendirildiğinde, insanoğlunun imtihanlarla yüzleşeceği ve bu süreçte sabırlı olmasının ne kadar önemli olduğu vurgulanmaktadır. Müslümanların her durumda Allah'a yönelmesi ve kendilerini bu imtihanlarda güçlü kılmaları gerektiği mesajı öne çıkar.
Okumak istediğin ayeti seç