Âl-i İmrân Suresi 172. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Yaralandıktan sonra bile Allah'ın ve Peygamberin davetine icabet edenlere, hele onların içinden iyiliklerde bulunup sakınanlara pek büyük bir ecir var. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar yaralandıktan sonra Allah’ın ve Peygamberinin davetine uyan kimselerdir. Onlardan güzel davranıp iyilik edenlere ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara büyük bir mükâfat vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kendilerine yara dokunduktan sonra da Allah ve Peygamberi'nin davetine uydular. Hele onlardan iyilik edenlere ve gereğince Allah'tan korkanlara büyük bir mükafat vardır. |
Mehmet Okuyan Meali | Yara aldıktan sonra yine de Allah’ın ve Elçi’nin çağrısına uyanlar (özellikle) bunların içlerinden iyilik yapanlar ve [takvâ]lı (duyarlı) olanlar için büyük bir ödül vardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar ki kendilerine yara isabet ettikten sonra Allah Teâlâ için ve Peygamberi için (davete) icâbet eylediler. Onlardan iyilik edenler ve ittikada bulunanlar için pek büyük bir mükâfaat vardır. |
Süleyman Ateş Meali | O(mü'mi)nler ki yaralandıkları halde yine Allah'ın ve Elçinin çağrısına uydular; onlardan güzel davrananlar ve (günahlardan) korunanlar için pek büyük ecir vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Savaşta yara aldıktan sonra, Allah’ın ve Elçisinin çağrısına koşanlardan güzel davranan ve Allah’tan çekinerek korunanlar, büyük bir ödül alacaklardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O müminler ki, kendilerine yara isabet ettikten sonra bile Allah'ın ve resulün çağrısına cevap verdiler. Onlar içinden, güzel işler yapıp takvaya sarılanlara büyük bir ödül vardır. |
Âl-i İmrân Suresi 172. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 172 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 83 |
Toplam Harf Sayısı | 108 |
Toplam Kelime Sayısı | 21 |
Âl-i İmrân Suresi, Kur'an'ın 3. suresi olarak bilinir ve Mekke dönemi ayetleri içerir. Bu sure, genellikle Hz. İsa ve Meryem ile ilgili konulara, genel olarak iman ve Allah'a teslimiyet konularına odaklanır. Âl-i İmrân'ın genel amacı, Müslüman toplumu bir araya getirmek ve onları düşmanlarına karşı cesaretlendirmektir. 172. ayet, Müslümanların savaş sırasında maruz kaldıkları zorluklar ve yaralar sonrasında Allah ve Peygamberin davetlerine icabet etmelerinin önemine vurgu yapmaktadır. Bu ayet, inananların kararlılığını ve sadakatini ön plana çıkarır. Aynı zamanda, Allah'a ve Peygamberine itaat edenlerin, özellikle zorluk zamanlarında bile güzel davranışlar sergileyenlerin büyük bir mükafat alacağını ifade eder. Ayet, zorluklar karşısındaki sabrı ve itaatin değerini, Müslüman toplumu için bir motivasyon kaynağı olarak sunmaktadır. Bu bağlamda, 172. ayet, toplumsal dayanışma, cesaret ve yüksek moral değerlerini vurgulayarak, savaşta yaralananların bile Allah’a olan inançlarını kaybetmemeleri gerektiğini hatırlatmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 172. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَارَ | yaralanmak |
أَلَّذِينَ | ki, olanlar |
أَجْرٌ | ödül, mükafat |
Ayetin tecvid kuralları arasında idgam (bir harfin diğerine karışması) ve med (uzatma) gibi uygulamalar bulunmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 172. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَارَ | yaralanmak | 3 |
أَلَّذِينَ | ki, olanlar | 15 |
أَجْرٌ | ödül, mükafat | 4 |
Bu kelimelerin Kur'an'da geçiş sıklıkları, kelimelerin genel önemini ve kullanımını gösterir. 'يَارَ' kelimesi, özellikle zorluk ve savaş bağlamında sıkça kullanılmakta, Müslümanların yaşadıkları sıkıntıları ifade etmektedir. 'أَلَّذِينَ' kelimesi, insanları tanımlamak ve ayet içerisinde belirli grup insanları vurgulamak için kullanılmaktadır. 'أَجْرٌ' kelimesi ise, mükafat ve ödül kavramı üzerinden inananların eylemlerinin karşılığını açıklamak için önem arz etmektedir.
أَلَّذِينَ
15
أَجْرٌ
4
يَارَ
3
Âl-i İmrân Suresi 172. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Yaralandıktan sonra bile Allah'ın ve Peygamberin davetine icabet edenlere | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Yaralandıktan sonra Allah’ın ve Peygamberinin davetine uyan kimselerdir. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Kendilerine yara dokunduktan sonra da Allah ve Peygamberi'nin davetine uydular. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Yara aldıktan sonra yine de Allah’ın ve Elçi’nin çağrısına uyanlar | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onlar ki kendilerine yara isabet ettikten sonra Allah Teâlâ için ve Peygamberi için (davete) icâbet eylediler. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | O(mü'mi)nler ki yaralandıkları halde yine Allah'ın ve Elçinin çağrısına uydular; | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Savaşta yara aldıktan sonra, Allah’ın ve Elçisinin çağrısına koşanlardan | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | O müminler ki, kendilerine yara isabet ettikten sonra bile Allah'ın ve resulün çağrısına cevap verdiler. | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meal sahiplerinin kullandığı ifadeler ve tonlar karşılaştırılmıştır. 'Yaralandıktan sonra' ifadesi, çoğu mealde benzer şekilde tercih edilmiştir. Bu tercih, ayetin anlamını ve bağlamını net bir şekilde yansıtma gayesindendir. Özellikle 'Allah'ın ve Peygamberin davetine icabet edenler' ifadesi, aynı anlama gelecek şekilde çoğu mealde yer almaktadır. Bununla birlikte, 'mükafat' veya 'ödül' gibi terimlerin kullanılmasında farklılıklar gözlemlenmiştir. Bazı meallerde daha geleneksel bir dil kullanılırken, diğerlerinde modern ve akıcı bir anlatım tercih edilmiştir. Bu durum, okuyucuya sunulan metnin anlaşılabilirliğini artırmayı amaçlamakta ve her bir mealin hedef kitlesine göre bir dil üslubu geliştirdiğini göstermektedir.