Âl-i İmrân Suresi 193. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Rabbimiz, gerçekten de biz, bir seslenen duyduk, inanç için sesleniyor, Rabbinize inanın, diyordu, hemencecik inandık. Rabbimiz, yarlıga suçlarımızı, ört kötülüklerimizi, iyilere kat bizi, onlarla al ruhumuzu. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize iman edin’ diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman edin' diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, bizleri sana ermiş kullarınla beraber yanına al". |
Mehmet Okuyan Meali | Rabbimiz! Gerçek şu ki biz ‘Rabbinize inanın!’ diye imana çağıran davetçiyi duyduk ve hemen iman ettik. Rabbimiz! Bizim için günahlarımızı bağışla; kötülüklerimizi ört ve iyilerle birlikte (olacak şekilde) bizi vefat ettir! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ey Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize imân ediniz' diye imâna çağıran bir nidâ edici işittik, hemen imân ettik, ey Rabbimiz! Artık günahlarımızı bize mağfiret buyur ve bizim kusurlarımızı bizden ört ve bizleri sâlih kullar ile beraber öldür.» |
Süleyman Ateş Meali | Rabbimiz, biz, 'Rabbinize inanın' diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen inandık. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, canımızı iyilerle beraber al (bizi ma'nada onlarla beraber eyle)! |
Süleymaniye Vakfı Meali | "Sahibimiz! Çağrıda bulunan birini işittik; ‘Rabbinize inanıp güvenin’ diyerek imana çağırıyordu, hemen inandık. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört. Ruhumuzu iyilerin yanına al.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Ey Rabbimiz! Bir çağırıcının, "Rabbinize inanın!" diye imana çağırdığını işittik ve iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla bizim. Kötülüklerimizin üstünü ört ve bize iyilerle birlikte ölmek nasip et." |
Âl-i İmrân Suresi 193. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 193 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 107 |
Toplam Harf Sayısı | 128 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
Âl-i İmrân Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak, Müslümanların inançlarını pekiştirmek, Allah'ın birliğini, peygamberliğini ve ahiret gününü hatırlatmak amacı taşır. Bu surede, özellikle Hristiyanlık ve Yahudilik gibi diğer dinlerle diyalog kurma çabaları, onlarla olan tarihi ilişkiler ve bu dinlerin mensuplarına yönelik çağrılar yer alır. Ayet 193, bir davetçinin çağrısı ile iman edenlerin Rabbi'ne yönelişini ve bunun sonucunda istemiş oldukları bağışlanma dileklerini içerir. Bu bağlamda, ayet, müminlerin Allah'a yönelişini ve bu yönelişin doğal bir sonucu olarak bağışlanma umudunu dile getirir. Ayet, insanların Allah'a itaatte kendilerini sorgulamalarına ve hatalarını kabullenerek O'na dönmelerine bir örnek teşkil eder. Mekke döneminde inmesi, Müslümanların karşılaştıkları zorluklar ve iman etmenin getirdiği sorumluluklar üzerinde durmaktadır. Bu sure, inananların birbirine destek olması, birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerektiği konularına da vurgu yapar. Ayetin, toplumsal bir çağrı niteliği taşıdığı da söylenebilir, zira müminler, yalnızca bireysel olarak değil, toplumsal bir bilinç oluşturma çabasındadırlar. Bu bağlamda, ayetin içeriği ve amacı, Müslümanların inançlarını pekiştirmek ve toplumsal sorumluluklarını hatırlatmaktır.
Âl-i İmrân Suresi 193. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
ربنا | Rabbimiz |
إيمان | İman |
غفر | Bağışla |
خطيئاتنا | Günahlarımız |
الصالحين | İyiler |
Ayetin telaffuzunda bazı tecvid kurallarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Özellikle, 'غفر' kelimesindeki 'غ' harfi 'غين' olarak okunur ve uzatma kuralı (med) uygulanmadan kısa okunur. Ayrıca ayette bazı kelimelerin idgam (bir harfin diğerine katılması) uygulanması gereken durumları söz konusudur.
Âl-i İmrân Suresi 193. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
ربنا | Rabbimiz | 10 |
إيمان | İman | 12 |
غفر | Bağışla | 8 |
خطيئاتنا | Günahlarımız | 6 |
الصالحين | İyiler | 5 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, bu kelimelerin önemini ve sıklığını göstermektedir. 'ربنا' (Rabbimiz) kelimesinin tekrar sayısı, dua ve yalvarma bağlamında önemlidir, bu da insanların Allah'a yönelişinin ve O'ndan medet ummalarının ifadesidir. 'إيمان' (İman) kelimesi, inancın temel taşlarından biri olduğu için sıkça kullanılır. Bu durum, inancın toplumsal ve bireysel boyutlarını vurgulamak adına önemli bir yer tutar. Diğer kelimeler ise, Müslümanların günahlarının bağışlanmasını istemeleri ve iyilerle bir arada olma arzusunu ifade etmektedir.
إيمان
12
ربنا
10
غفر
8
خطيئاتنا
6
الصالحين
5
Âl-i İmrân Suresi 193. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Rabbinize inanın, diyordu | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Rabbinize iman edin diye imana çağıran bir davetçi işittik | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Hemen iman ettik | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Gerçek şu ki | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | İmâna çağıran bir nidâ edici işittik | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Hemen inandık | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Rabbinize inanıp güvenin diyerek imana çağırıyordu | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Bir çağırıcının, Rabbinize inanın! diye imana çağırdığını işittik | Geleneksel |
Tablodaki ifadeler, farklı meallerde ön plana çıkan kelimeleri ve dilsel tonları göstermektedir. 'Hemen iman ettik' ifadesi, çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir; bu, müminlerin iman konusundaki aciliyetini ve kararlılığını vurgulamakta önemli bir yer tutmaktadır. Diğer taraftan 'Rabbinize inanın' ifadesindeki farklılıklar, bazı meallerde daha açıklayıcı bir dille sunulmuşken, bazılarında daha geleneksel bir üslup tercih edilmiştir. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı'nın 'Rabbinize inanın, diyordu' ifadesi, çağıran kişinin sözlerini direkt alırken, Diyanet İşleri Meali'ndeki 'Rabbinize iman edin diye imana çağıran bir davetçi işittik' ifadesi daha açıklayıcı bir anlatımla sunulmuştur. Bu durum, mealler arasındaki dilsel farklılıkları ve anlatım tercihlerini ortaya koymaktadır.