Âl-i İmrân Suresi 34. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Birbirlerinden türemiş bir soydur onlar ve Allah duyar, bilir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 33,34. Şüphesiz Allah, Âdem’i, Nûh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı. Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir zürriyet olarak birbirinden gelmişlerdir. Allah her şeyi işitendir, bilendir. |
Mehmet Okuyan Meali | (Bunlar) birbirinden gelme nesillerdir. Allah duyandır, bilendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bazıları bazılarından bir zürriyet olarak neşet etmiştir. Ve Allah Teâlâ semîdir, alîmdir. |
Süleyman Ateş Meali | (Bunlar) Birbirinden türeyen nesil(ler)dir. Allah işitendir, bilendir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunlardan biri diğerinin soyundandır. Dinleyen ve bilen Allah’tır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Birbirinden gelen soylar halinde. Allah, hakkıyla işiten, gereğince bilendir. |
Âl-i İmrân Suresi 34. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 34 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 76 |
Toplam Harf Sayısı | 120 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Âl-i İmrân Suresi, Kur'an'ın üçüncü suresi olup Mekke döneminde indirilmiştir. Bu sure, adını Hz. İmran (a.s) ve onun ailesinden (Hz. Meryem ve Hz. İsa) bahsetmesinden almaktadır. Sure, genel olarak inanç, ibadet ve toplum hayatı üzerine öğütler içermektedir. Âl-i İmrân Suresi, özellikle İslam'ın temel inançlarını pekiştirmeye yönelik unsurlar barındırmakta ve müminlere moral vermekte önemli bir rol oynamaktadır. Ayet 34 ise, Hz. Âdem, Hz. Nuh, Hz. İbrahim ve Hz. İmran'ın soylarından bahsederken, bu peygamberlerin ve ailelerinin birbirleriyle ilişkisini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, insanlığın kökleri, inancın kaynakları ve Allah'ın seçtiği nesiller üzerinde durulmaktadır. Ayet, Allah’ın bilgisi ve işitme kudretine de dikkat çekmektedir. Bu surede, dinî ve ahlâkî öğretiler, tarihsel bir perspektifte sunulmakta, aynı zamanda bireyin ve toplumun inançları üzerinde durulmaktadır. Ayrıca, ayette geçen soyların birbiriyle olan bağları, insanların ortak köklerini ve Yaratıcı ile olan ilişkilerini derinlemesine incelemeye yönlendirmektedir.
Âl-i İmrân Suresi 34. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
زُرِّيَّةٌ | soy, nesil |
تَفَرَّعَ | türemek, çıkmak |
سَمِيعٌ | duyan |
عَلِيمٌ | bilen |
Ayetin okunuşunda bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'idgâm' uygulanabilecek yerler söz konusu olabilir. Ayrıca, 'med' kuralları da ayetteki bazı kelimelerin uzatılmasını gerektirebilir.
Âl-i İmrân Suresi 34. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
زُرِّيَّةٌ | soy, nesil | 20 |
تَفَرَّعَ | türemek, çıkmak | 10 |
سَمِيعٌ | duyan | 40 |
عَلِيمٌ | bilen | 50 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insanlık tarihindeki nesil ve soy kavramlarının önemini vurgulamakta, insanların birbirleriyle olan bağlarını ve Yaratıcı ile olan ilişkilerini derinlemesine incelemek için bir zemin oluşturmaktadır. Ayrıca, Allah'ın işitme ve bilme sıfatlarının vurgulanması, onun her şeyi kuşatan bilgisi ve her türlü haberdar oluşuyla ilgilidir.
عَلِيمٌ
50
سَمِيعٌ
40
زُرِّيَّةٌ
20
تَفَرَّعَ
10
Âl-i İmrân Suresi 34. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | birbirlerinden türemiş bir soydur | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | birbirinden gelmiş birer nesil olarak | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | bir zürriyet olarak | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | birbirinden gelme nesillerdir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bir zürriyet olarak neşet etmiştir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | birbirinden türeyen nesil(ler)dir | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | biri diğerinin soyundandır | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | birbirinden gelen soylar halinde | Modern |
Tabloya göre, en çok kullanılan ortak ifadeler arasında 'birbirinden gelme nesil' ve 'bir zürriyet olarak' gibi ifadeler bulunmakta. Bu ifadelerin seçilmesinin nedeni, soy kavramının Kur'an'da sıkça yer alması ve insanların kökenleri üzerine yapılan vurgulardır. Belirgin farklılık gösteren ifadeler ise 'türemek' ve 'gelmek' gibi kelimelerdir. Bu ifadeler, anlam açısından benzerlik gösterse de, farklı tonlar ve çağrışımlar yaratabilir. 'Türemek' kelimesi daha çok biyolojik bir ilişkiyi ifade ederken, 'gelmek' kelimesi daha soyut bir bağlantıyı tarif eder. Genel olarak, meallerdeki bu dilsel farklılıklar, okuyucunun anlama biçimine ve metnin bağlamına göre değişkenlik göstermektedir.