اٰلِ عِمْرٰنَ

Âl-i İmrân Sûresi 60. Ayet

اَلْحَقُّ

مِنْ

رَبِّكَ

فَلَا

تَكُنْ

مِنَ

الْمُمْتَر۪ينَ

٦٠

Elhakku min rabbike felâ tekun mine-lmumterîn(e)

Hak Rabbindendir. O halde sakın şüphe edenlerden olma.

Surenin tamamını oku

Âl-i İmrân Suresi 60. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiGerçek, Rabbindendir, şüphe edenlerden olma artık.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Hak Rabbindendir. O hâlde, sakın şüphe edenlerden olma.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiBu hak (gerçek) senin rabbindendir, o halde şüphecilerden olma.
Mehmet Okuyan MealiGerçek, Rabbinden (gelen)dir. Sakın şüphe edenlerden olma!
Ömer Nasuhi Bilmen MealiHak Rabbindendir, artık şüphe edenlerden olma.
Süleyman Ateş Meali(Bu,) Rabbinden gelen gerçektir. Öyle ise kuşkulananlardan olma.
Süleymaniye Vakfı MealiRabbinden (Sahibinden) gelen, tümüyle gerçektir. Sakın şüpheye kapılanlardan olma!
Yaşar Nuri Öztürk MealiHak, Rabbindendir. O halde, kuşku duyanlardan olma.

Âl-i İmrân Suresi 60. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureÂl-i İmrân
Sure Numarası3
Ayet Numarası60
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz3
Kur'an Sayfası54
Toplam Harf Sayısı43
Toplam Kelime Sayısı10

Âl-i İmrân Suresi, adını Hz. İmran'ın ailesinden alır ve Mekke döneminde inmiştir. Genelde tevhid, peygamberlik ve ahiret inancı temalarını işler. Bu sure, müminlere Allah’ın birliğini, peygamberlerin gönderiliş amacını ve onların hayatlarından dersler çıkarmayı öğütler. Ayet 60, özellikle Hz. İsa'nın yaratılışı ve onunla ilgili inanç konularını ele alarak, müminlerin bu konularda şüpheye yer vermemeleri gerektiğini vurgular. Ayet, gerçeklerin Allah'tan geldiğini ifade ederek, inananları cesaretlendirir ve onları şüpheci bir tutumdan sakındırır. Mekke döneminde inmiş olması, toplumun temel inançlarını pekiştirme gayesi taşımaktadır. Bu bağlamda, ayet, inancın sağlam temeller üzerine inşa edilmesi gerektiğini ve her türlü şüpheden uzak durulması gerektiğini anlatır.

Âl-i İmrân Suresi 60. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
حقHak
ربRab
شکŞüphe

Ayet, birkaç önemli dil bilgisi kuralı içermektedir. Örneğin, 'حق' kelimesi, 'hakkın' anlamında kullanılırken, 'رب' kelimesi de 'Rab' anlamındaki bir isimdir. Ayetin akışında bazı idgam kuralları dikkat çekmektedir. 'شک' kelimesinin anlamı ise 'şüphe'dir ve burada inananların dikkat etmesi gereken bir durumu ifade etmektedir.

Âl-i İmrân Suresi 60. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
حقHak29
ربRab96
شکŞüphe14

Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'حق' kelimesi, Allah'ın gerçekliği ve varlığının tanınmasını vurgulamak için sıkça kullanılırken; 'رب', Allah’ın yüceliğini ve O'na olan bağlılığı ifade eder. 'شک' kelimesi ise, inançta tereddüt veya kuşku durumunu simgeler. Bu kavramların sık kullanımı, inanç ve ibadet konularında kararlılığı ve doğruluğu ön plana çıkarmayı amaçlar.

رب

96

حق

29

شک

14

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Âl-i İmrân Suresi 60. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlışüphe edenlerden olma artık.Geleneksel
Diyanet İşleri Meali (Yeni)sakın şüphe edenlerden olma.Açıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazıro halde şüphecilerden olma.Geleneksel
Mehmet Okuyansakın şüphe edenlerden olma!Modern
Ömer Nasuhi Bilmenartık şüphe edenlerden olma.Geleneksel
Süleyman AteşÖyle ise kuşkulananlardan olma.Modern
Süleymaniye Vakfısakın şüpheye kapılanlardan olma!Modern
Yaşar Nuri ÖztürkO halde, kuşku duyanlardan olma.Modern

Tablo incelendiğinde, 'şüphe edenlerden olma' ifadesinin çoğu mealde ortak bir tercih olduğu görülmektedir. Bu ifade, müminlere hitap eden bir uyarı niteliği taşımakta ve inançta tereddüt etmemeleri gerektiği mesajını iletmektedir. Bazı meallerde kullanılan 'artık' kelimesi, inançta kararlılığı pekiştirirken, 'sakın' ve 'kuşku' ifadeleri ise modern bir dil kullanımıyla aktarılmıştır. Bu farklılıklar, meallerin dilsel tonunu ve okuyucuya iletilen mesajın ciddiyetini etkilemektedir. 'Artık' ve 'sakın' kullanımı arasında, düşünsel bir kararlılık ya da uyarı durumu söz konusudur. Sonuç olarak, bu ifadeler, inanç konusundaki tutumları ve çağrışımları yansıtır.