Âl-i İmrân Suresi 69. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kitap ehlinin bir bölüğü, yolunuzu sapıtmak ister. Halbuki sizi değil, ancak kendilerini yoldan çıkarırlar, kendileri sapıklığa düşerler de farkında değillerdir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Kitap ehlinden bir grup sizi saptırabilmeyi çok arzu etti. Oysa sadece kendilerini saptırıyorlar, fakat farkına varmıyorlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kitap ehlinden bir grup sizi saptırmak istediler, halbuki sırf kendilerini saptırıyorlar da farkına varmıyorlar. |
Mehmet Okuyan Meali | Kitap ehlinden bir kısmı, sizi saptırmak istemişlerdi. (Oysa) onlar sadece kendilerini saptırırlar ve farkına (bile) varmazlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ehl-i kitaptan bir tâife, arzu etmiştir ki, sizleri idlâl etsinler. Halbuki, onlar kendi nefislerinden başkasını idlâl edemezler. Ve farkına varamazlar. |
Süleyman Ateş Meali | Kitap ehlinden bir grup istedi ki sizi saptırsınlar. Oysa sadece kendilerini saptırıyorlar; fakat farkında değiller. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ehl-i Kitabın bir kesimi "Ah sizi bir saptırabilsek!" diye fırsat kollarlar. Onlar sadece kendilerini saptırırlar, ama fark edemezler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kitap ehlinden bir zümre, sizi bir saptırabilseler diye arzu ettiler. Oysaki onlar, kendilerinden başkasını saptırmazlar. Ama bunu fark etmiyorlar. |
Âl-i İmrân Suresi 69. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 69 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 96 |
Toplam Harf Sayısı | 148 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Âl-i İmrân Suresi, Medine döneminde inen bir surenin parçasıdır ve genel olarak müslüman topluluğun direnişi, birlikteliği ve inançları üzerine odaklanır. Bu sure, özellikle Hristiyanlar ve Yahudilerle olan ilişkileri ve İslam'ın inanç esaslarını pekiştiren mesajları içermektedir. Ayet 69, Kitap ehli olarak bilinen toplulukların bazı bireylerinin, Müslümanları saptırma arzularını ve bunun sonucunda yaşanan tahribatı ele almaktadır. Bu bağlamda ayet, dinî ve sosyal bir mücadele içinde bulunan Müslümanların karşılaştığı tehditlerin bir yansımasıdır. Ayet, Kitap ehli diye bilinen grupların, Müslümanlar üzerinde etki kurma isteklerini dile getirirken, aslında bu çabaların kendilerinin ruhsal ve manevi açmazlarını artırdığına dikkat çekmektedir. Bu durum, sadece onların yoldan çıkmalarına sebep olurken, Müslüman topluluğa yöneltilen tehditlerin aslında ne kadar yanıltıcı olduğunu ortaya koyar. Bu ayet, İslam tarihinde çeşitli tartışmalara ve yorumlara neden olmuş, bu yüzden Müslümanların kendi inançlarını korumaları ve içsel birliklerini pekiştirmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 69. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَهْلَ | Ehl, topluluk, grup |
كِتَاب | Kitap, kutsal metin |
يُضِلُّونَ | Saptırmak, yolunu kaybettirmek |
فَارِقُونَ | Farkında olmamak |
Ayetin tecvid kurallarında, belirli kelimelerin uzatılması için med harflerinin kullanımı bulunmaktadır. Ayrıca, bazı kelimelerin bitiminde idgam durumu görülebilir.
Âl-i İmrân Suresi 69. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَهْلَ | Ehl | 12 |
كَتَاب | Kitap | 41 |
يُضِلُّونَ | Saptırmak | 8 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki geçiş sıklıkları, bu kavramların İslam inancında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. 'Ehl' kelimesi, toplulukları ve grupları belirtirken, 'Kitap' kelimesi, inançların temeli olan kutsal metinleri ifade etmektedir. 'Saptırmak' kelimesinin kullanımı ise, inanç ve yöneliş ile ilgili tehditlerin ifade edilmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu kelimelerin tekrar kullanımı, Müslüman toplulukların diyalog ve etkileşim kurarken karşılaştıkları zorlukları anlamak açısından kritiktir.
كَتَاب
41
أَهْلَ
12
يُضِلُّونَ
8
Âl-i İmrân Suresi 69. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | yolunuzu sapıtmak ister | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | sizi saptırabilmeyi çok arzu etti | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | sizi saptırmak istediler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | sadece kendilerini saptırırlar | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | sizleri idlâl etsinler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | sizi saptırsınlar | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Ah sizi bir saptırabilsek! | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | bir saptırabilseler diye arzu ettiler | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadelerin, mealler arasında ortak olarak tercih edilen cümleler olduğu dikkat çekmektedir. 'Sizi saptırmak' veya 'sizi saptırabilseydiler' gibi ifadeler, anlam açısından benzerlik göstermektedir, zira bu ifadeler, aynı temel düşünceyi ifade etmektedir. Bunun yanı sıra, 'sadece kendilerini saptırırlar' gibi cümleler de birçok mealde ortak olarak ifade edilmiştir. Bu durum, ayetin özünü yansıtmakta, dinin tehlikeleri ve ehl-i kitabın tutumunu vurgulamak açısından önemlidir. Ancak, bazı ifadelerde belirgin farklılıklar da mevcuttur. Örneğin, 'idlâl' kelimesinin kullanımı, geleneksel bir üslup taşırken, 'sizi saptırsınlar' gibi ifadeler daha modern bir anlatım sunmaktadır. Bu çeşitlilik, okuyucunun ayeti algılayışındaki farklılıkları ve yazarların üslup tercihlerini yansıtmaktadır.