Âl-i İmrân Suresi 70. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ey kitap ehli, Allah'ın ayetlerini neden inkar edersiniz, halbuki onları görüp duruyorsunuz da. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ey Kitap ehli! (Gerçeğe) şahit olduğunuz hâlde, niçin Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey kitap ehli! (gerçeği) gördüğünüz halde, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz? |
Mehmet Okuyan Meali | Ey kitap ehli! (Gerçeği) gördüğünüz hâlde Allah’ın ayetlerini niçin inkâr ediyorsunuz? |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ey Ehl-i kitap! Ne için Allah'ın âyetlerini inkar ediyorsunuz? Halbuki, siz görüp duyuyorsunuz. |
Süleyman Ateş Meali | Ey Kitap ehli, (gerçeği) gördüğünüz halde, niçin Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ey Ehl-i Kitap! Allah’ın ayetlerini ne diye örtüyorsunuz, halbuki doğru olduklarına şahitsiniz? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ey Ehlikitap! Gerçeğe tanık olup durduğunuz halde, Allah'ın ayetlerini neden inkâr ediyorsunuz/Allah'ın ayetlerine neden nankörlük ediyorsunuz?! |
Âl-i İmrân Suresi 70. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 70 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 65 |
Toplam Harf Sayısı | 94 |
Toplam Kelime Sayısı | 14 |
Âl-i İmrân Suresi, İslâm toplumu için önemli öğretileri içeren ve Mekke döneminde inen bir suredir. Bu sure, özellikle Ehli Kitap ile ilişkilere, dinler arası diyaloga ve İslâm'ın mesajını doğru anlama gerekliliğine vurgu yapmaktadır. Ayet 70, özellikle Kitap ehline yani Yahudi ve Hristiyanlara hitap ederek, Allah’ın ayetlerinin inkâr edilmesinin nedenlerine dikkat çekmektedir. Bu ayet, inananların ve inanmayanların arasında bir fark yaratma çabası değil, aksine inananların gerçekleri görmelerine rağmen niçin inkâr ettiklerine dair bir sorgulama içerir. Mekki bir sure olarak, bu tür sorgulamalar İslâmiyetin ne kadar açık ve anlaşılır bir mesaj taşıdığına dair bir hatırlatma niteliğindedir. İslâm, akıl ve mantık temellidir ve bu bağlamda, insanların kendi inançlarını sorgulamaları teşvik edilmektedir. Allah’ın belgeleri ve ayetleri karşısında bu inkarın nedenlerini sorgularken, toplumların kendi inanç sistemleri üzerindeki etkisi ve sosyal dinamikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu ayet, genel bağlamda insanların inançları üzerine düşünmeleri ve neye şahit olduklarını sorgulamaları için bir vesile olmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 70. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَيُّهَا | Ey |
كِتَابُ | Kitap |
إِنْكَرَتُمُ | İnkâr |
آيَاتِ | Ayetler |
تَشْهَدُونَ | Şahit |
Ayet, genel itibarıyla Arapça dil bilgisi açısından dikkatli bir yapıdadır. Özellikle 'أَيُّهَا' kelimesi muhatap olan gruba hitap eden bir ifadedir. Ayrıca ayetteki kelimelerde idgam ve med gibi tecvid kuralları bulunmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 70. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
آيَاتِ | ayetler | 89 |
إِنْكَرَتُمُ | inkâr | 7 |
كِتَابُ | kitap | 24 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an-ı Kerim'de sıkça bulunabilen kelimelerdir. Özellikle 'آيَاتِ' kelimesinin yüksek sıklığı, Allah'ın ayetlerinin önemine ve bu ayetlerin insanlara olan mesajlarının tekrarlanmasına vurgu yapmaktadır. 'إِنْكَرَتُمُ' kelimesi ise inkâr etme eyleminin önemine dikkat çekmektedir. 'كِتَابُ' kelimesi de, Kitap ehli ile olan ilişkilerde sıklıkla geçen bir terimdir, bu da dinlerarası diyalogu vurgulamaktadır.
آيَاتِ
89
كِتَابُ
24
إِنْكَرَتُمُ
7
Âl-i İmrân Suresi 70. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | görüp duruyorsunuz | Edebi |
Diyanet İşleri | şahit olduğunuz hâlde | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | gerçeği gördüğünüz halde | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | gördüğünüz hâlde | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | halbuki, siz görüp duyuyorsunuz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | gerçeği gördüğünüz halde | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | doğru olduklarına şahitsiniz | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | gerçeğe tanık olup durduğunuz halde | Modern |