Âl-i İmrân Suresi 94. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bundan sonra da kim Allah'a yalan isnat ederse artık o çeşit adamlardır zalimler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Artık bundan sonra Allah’a karşı kim yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kim bundan sonra Allah'a karşı yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir. |
Mehmet Okuyan Meali | Bundan sonra kim Allah’a yalan söylerse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ondan sonra Allah Teâlâ namına kim yalan yere iftirada bulunursa işte onlar zalîmdirler. |
Süleyman Ateş Meali | Artık bundan sonra da kim Allah'a yalan uydurursa, işte onlar zalimlerdir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Tevrat’ı okuduktan sonra kendi yalanlarını Allah'a mal edenler yanlış yaparlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Artık bundan sonra kim yalan düzüp Allah'a iftira ederse böyleleri zalimlerin ta kendileridir. |
Âl-i İmrân Suresi 94. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 94 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 125 |
Toplam Harf Sayısı | 66 |
Toplam Kelime Sayısı | 13 |
Âl-i İmrân Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak inanç, ahlak ve toplumsal değerler üzerine vurgu yapmaktadır. Bu surede özellikle İslâm’ın temel ilkeleri, peygamberler ve onların görevleri, Allah’ın birliği (tevhid) gibi konular işlenmektedir. Ayet 94, Allah'a yalan isnat edenlerin zalim olduklarına dair bir uyarı niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda, ayetin verdiği mesaj, Allah’a karşı gelerek yalan uyduranların, zulüm ve haksızlık içinde olan kişiler olduğudur. Bu durum, o dönemdeki inananlar için ciddi bir hatırlatma işlevi görmekteydi. Ayetin geçtiği sure, Müslümanların imanını pekiştirmek ve onları Allah'ın emirlerine uymaya teşvik etmek amacıyla indirilmiştir. Ayrıca, bu ayet vesilesiyle toplumsal sorumluluklar da gündeme getirilmektedir. İnsanoğlunun en büyük sorumluluklarından birisi, doğru bilgiye ulaşmak ve bu bilgiye göre yaşamaktır. Bu surede yer alan ayetler, inananlara doğruyu yanlıştan ayırma konusunda bir rehberlik sunmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 94. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَفْتَرِي | yalan uydurmak |
ظَالِمِينَ | zalimler |
اللَّهَ | Allah |
Ayetin bazı kısımlarında iklam (idgam) ve med kuralları gözlemlenmektedir. Örneğin, 'يَفْتَرِي' kelimesinde med harfi olan 'ي' ile devam eden kelime arasındaki bağlantı belirgin bir tecvid kuralı gereği yumuşak bir geçişle sağlanmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 94. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَفْتَرِي | yalan uydurmak | 12 |
ظَالِمِينَ | zalimler | 20 |
اللَّهَ | Allah | 2500 |
Kur'an'da geçen bu kelimeler, İslami öğretilerde sıkça yer bulmaktadır. 'يَفْتَرِي' kelimesi, yalan uydurmanın ve iftira etmenin ne kadar ciddi bir günah olduğunu vurgulamak adına tekrarlanmaktadır. 'ظَالِمِينَ' ise, zalimlerin niteliğini belirtmek ve onlardan uzak durulması gerektiğini ifade etmektedir. 'اللَّهَ' kelimesinin ise sık kullanımı, Allah'ın her şeydeki merkezi rolünü ve O'na olan bağlılığı pekiştirmektedir.
اللَّهَ
2500
ظَالِمِينَ
20
يَفْتَرِي
12
Âl-i İmrân Suresi 94. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kim Allah'a yalan isnat ederse | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | kim yalan uydurursa | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | kim Allah'a karşı yalan uydurursa | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kim yalan söylerse | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kim yalan yere iftirada bulunursa | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kim yalan uydurursa | Modern |
Süleymaniye Vakfı | kendi yalanlarını Allah'a mal edenler | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | kim yalan düzüp Allah'a iftira ederse | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında genel olarak 'kim yalan uydurursa' ve 'kim Allah'a yalan isnat ederse' gibi benzer ifadeler sıkça kullanılmıştır. Bu ifadeler, ayetin anlamını pekiştiriyor ve aynı sonuca ulaşmakta. Çoğu mealde 'yalan' kavramının geçmesi, bu durumun önemini ifade etmekte. Ancak mealler arasında belirgin farklılıklar bulunmaktadır; bazıları 'yalan uydurma' ifadesini kullanırken, bazıları 'iftira atma' gibi daha güçlü bir ifade tercih etmiştir. Bu durum, metinlerin farklı bakış açılarıyla ele alındığını göstermekte ve dilsel zenginlik sunmaktadır.