Ankebût Suresi 49. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hayır, o, kendilerine bilgi verilenlerin gönüllerinde kökleşip yerleşmiş olan apaçık delillerdir ve delillerimizi, zalimlerden başkası da bilerek inkar etmez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin kalplerindeki apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır, o (Kur'ân), kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde (yer eden) apaçık âyetlerdir. Ayetlerimizi ancak ve ancak zalimler bile bile inkâr eder. |
Mehmet Okuyan Meali | Hayır! O (Kur’an), kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde (kalplerinde) apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi zalimlerden başkası inkâr etmez. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayır. O kendilerine ilim verilmiş kimselerin sinelerinde pek zahir olan âyetlerdir ve Bizim âyetlerimizi zalimlerden başkası inkar etmez. |
Süleyman Ateş Meali | Hayır, o (sana vahyedilenler) kendilerine bilgi verilmiş olanların göğüslerinde bulunan açık açık ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi, zalimlerden başkası inkar etmez. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kur’an aslında, kendilerine ilim verilmiş olanların içine işleyen apaçık ayetlerden oluşur. Yanlışa dalanlardan başka hiç kimse ayetlerimizi bile bile inkar etmez. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüsleri içinde ayan-beyan ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi, zalimlerden başka kimse inkâr etmez. |
Ankebût Suresi 49. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ankebût |
Sure Numarası | 29 |
Ayet Numarası | 49 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 21 |
Kur'an Sayfası | 467 |
Toplam Harf Sayısı | 104 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Ankebût Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve genel olarak imanın gerekliliği, insanların inançları ve zalimlerin tutumları üzerine odaklanır. Bu sure, özellikle inananların karşılaştığı zorluklar ve Allah'a olan güvenin önemi üzerinde durmaktadır. 49. ayet, Allah'ın mesajlarının ve açık delillerinin yalnızca inananların kalplerinde yer ettiğini belirtirken, bu delillerin zalimler tarafından inkar edildiğini ifade etmektedir. Bu durum, inanç ve bilgi arasındaki ilişkiyi ortaya koyma amacı taşımaktadır. Ayette geçen 'apaçık âyetler' ve 'zalimler' ifadeleri, inanç ve bilgiye sahip olanlarla bu gerçekleri reddedenler arasındaki derin farkı vurgulamaktadır. Bu bağlamda, ayet, inanç sahibini cesaretlendiren ve inançsızları ikaz eden bir üslup ile sunulmaktadır. Sure içinde, çeşitli milletlerin başına gelen felaketler ve uyarılar da yer almaktadır. Bu durum, geçmişteki kavimlerin başına gelenler ile günümüzdeki zalimlerin arasındaki benzerlikleri ortaya koyarak, okuyucuya ders verme amacını gütmektedir.
Ankebût Suresi 49. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
عَلَامَاتٌ | deliller |
زَالِمُونَ | zalimler |
إِلْمٌ | bilgi |
Ayet, bazı temel tecvid kurallarını içermektedir. Örneğin, 'إِلْمٌ' kelimesinde med vardır, bu durum kelimenin uzatılarak okunmasını gerektirir.
Ankebût Suresi 49. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَلَامَاتٌ | deliller | 7 |
زَالِمُونَ | zalimler | 9 |
إِلْمٌ | bilgi | 15 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça tekrar eden kavramlardır. 'عَلَامَاتٌ' (deliller), inanç ve bilgi temalarını simgelerken, 'زَالِمُونَ' (zalimler) ise manevi ve ahlaki düşüklüğü temsil etmekte ve bu iki grup arasındaki farkı ortaya koymaktadır. 'إِلْمٌ' (bilgi) ise, iman ve bilginin ne denli önemli olduğunu vurgulamak için sıkça kullanılmaktadır. Bu kelimelerin tekrarları, okuyucunun bu kavramları anlaması ve hayatında yansıtması adına büyük bir öneme sahiptir.
إِلْمٌ
15
زَالِمُونَ
9
عَلَامَاتٌ
7
Ankebût Suresi 49. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kendilerine bilgi verilenlerin gönüllerinde kökleşip yerleşmiş olan apaçık deliller | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | kalplerindeki apaçık âyetler | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde yer eden apaçık âyetler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde apaçık ayetler | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kendilerine ilim verilmiş kimselerin sinelerinde pek zahir olan âyetler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | göğüslerinde bulunan açık açık ayetler | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kendilerine ilim verilmiş olanların içine işleyen apaçık ayetlerden oluşur | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | kendilerine ilim verilenlerin göğüsleri içinde ayan-beyan ayetler | Açıklayıcı |
Yukarıdaki tabloda, farklı meallerin sunduğu ifadeler ve tonlar karşılaştırılmıştır. 'Apaçık ayetler' ifadesi çoğu mealde ortak olarak kullanılmış, bu da inancın belirginliğini vurgulamak için tercih edilmiştir. Bu ifade, ayetlerin anlaşılır ve açık olduğunu belirtirken, genel olarak inanç ve bilgi arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir. Ayrıca, 'kendilerine ilim verilenler' ifadesi de birçok mealde benzer biçimde yer almakta ve bilginin önemini vurgulamaktadır. Bunun dışında, 'göğüslerinde' veya 'sinelerinde' gibi farklı kelimeler kullanılması, dil açısından anlamda pek büyük bir farklılığa neden olmamakta, ancak üslup açısından değişiklik göstermektedir. Bu tür dilsel farklılıklar, meallerin edebi tonunu etkileyerek okuyucuya farklı bir deneyim sunmaktadır.