A'râf Suresi 132. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bizi büyülemek, kandırmak için hangi delili gösterirsen göster demişlerdi, biz sana inanmayacağız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Dediler ki: “Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Ve sen büyülemek için her ne mucize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz," dediler. |
Mehmet Okuyan Meali | (Mısırlılar) şöyle demişlerdi: “Bizi büyülemen için her ne ayet (mucize) getirirsen (getir), biz sana asla inanacak değiliz.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve dediler ki: «Kendisiyle bize sihir etmek için bize her ne mûcize getirirsen getir, biz sana imân edecek değiliz.» |
Süleyman Ateş Meali | Ve dediler ki: "bizi büyülemek için ne kadar mu'cize getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz!" |
Süleymaniye Vakfı Meali | Derlerdi ki “Bizi büyülemek için hangi mucizeyi (ayeti) getirirsen getir, sana inanacak değiliz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Şunu da söylediler: "Bizi büyülemek için, bize istediğin kadar ayet getir. Sana inanmayacağız." |
A'râf Suresi 132. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 132 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 158 |
Toplam Harf Sayısı | 84 |
Toplam Kelime Sayısı | 13 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak inkarcıların ve müşriklerin tutumlarını, Allah'ın birliğini, peygamberlerin gönderilişini ve ahiret hayatını ele almaktadır. Bu sure, insanları, Allah’a ve O'nun elçilerine inanmaya çağırmaktadır. Ayet 132'de ise, Mısır halkının Musa (A.S.)'a karşı takındığı inkarcı tavrı dile getirilmektedir. Mısır halkı, Musa'nın her türlü mucizelerine rağmen onları inandırmaya yönelik bir tutum sergilememektedir. Bu, diğer inkarcıların da benzer bir tutum içinde olduğunu göstermektedir. Ayetin içeriği, inkarcıların kendilerine sunulan delillere karşı olan katı tutumlarını ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayet, insanın inanç serüvenini, karşılaştığı delillere nasıl yaklaşması gerektiğini ve inançsızlığın getirdiği sonuçları sorgulamak için önemli bir noktayı işaret etmektedir.
A'râf Suresi 132. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُعجِزَةٌ | mucize |
كَذَّبَ | inkar etti |
بِسِحْرٍ | büyü ile |
آيَةً | ayet |
Ayetin telaffuzunda, "كَذَّبَ" kelimesinde idgam (bir harfin diğerine karışması) uygulanmaktadır. Ayrıca "مُعجِزَةٌ" kelimesinde med (uzatma) kuralı yer almaktadır.
A'râf Suresi 132. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُعجِزَةٌ | mucize | 10 |
كَذَّبَ | inkar etti | 20 |
سِحْرٍ | büyü | 15 |
آيَةً | ayet | 8 |
Bu kelimeler, inkar ve mucizelere karşı duyulan tepkiyi simgeleyen önemli terimlerdir. "مُعجِزَةٌ" (mucize) kelimesinin sıkça geçmesi, Allah'ın güç ve kudretinin insanlara gösterilmesi ile ilgili önemli bir vurgu yapmaktadır. "كَذَّبَ" (inkar) kelimesi ise insanların inançsızlık tutumlarını belirtmek amacıyla sıklıkla kullanılmaktadır. "سِحْرٍ" (büyü) kelimesi, genellikle ilahi mesajların reddedilmesine dair bir bağlamda geçmektedir. "آيَةً" (ayet) kelimesi, Allah'ın mucizelerini ifade eden önemli bir terimdir ve Kur'an'ın mesajını ve delilini pekiştirmekte kullanılmaktadır.
كَذَّبَ
20
سِحْرٍ
15
مُعجِزَةٌ
10
آيَةً
8
A'râf Suresi 132. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bizi büyülemek için hangi delili gösterirsen göster | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | bizi büyülemek için her ne getirirsen getir | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | büyülemek için her ne mucize getirirsen getir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | bizi büyülemen için her ne ayet getirirsen getir | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen | bize her ne mûcize getirirsen getir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bizi büyülemek için ne kadar mu'cize getirirsen getir | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | hangi mucizeyi getirirsen getir | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | büyülemek için, bize istediğin kadar ayet getir | Modern |