A'râf Suresi 177. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ne de çirkin bir örnektir delillerimizi yalanlayıp kendilerine zulmedenlerin hali. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Âyetlerimizi yalan sayan ve ancak kendilerine zulmeden bir kavmin durumu ne kötüdür! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Âyetlerimizi inkâr edip, sırf kendilerine zulmeden o kavmin hali ne kadar kötüdür! |
Mehmet Okuyan Meali | Ayetlerimizi yalanlayan ve böylece kendilerine haksızlık etmiş olanların hâli ne kadar da kötüdür! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O kavmin meseli ne çirkindir ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler ve kendi nefislerine de zulmeder oldular. |
Süleyman Ateş Meali | Ayetlerimizi yalanlayan ve kendilerine de zulmeden topluluğun durumu ne kötüdür! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılan ve yanlışı kendilerine yapıp duran toplulukların hali ne kötüdür! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ayetlerimizi yalanlayan topluluğun vücut verdiği örnek ne kötüdür! Onlar öz benliklerine zulmediyorlardı. |
A'râf Suresi 177. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 177 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 166 |
Toplam Harf Sayısı | 112 |
Toplam Kelime Sayısı | 25 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, temelinde insanlara doğru yolu göstermek ve onları sapkınlıktan sakındırmak amacıyla indirilen ayetler barındırmaktadır. Bu surede, Allah'ın vahyini reddeden ve delillerine karşı çıkan toplulukların durumu ele alınmakta, bunların örnekleri sergilenerek ibret alınması hedeflenmektedir. 177. ayet, bu bağlamda, ayetleri yalanlayan ve kendilerine zulmederek haksızlık eden bir kavmin durumunun ne kadar kötü olduğunu vurgulamaktadır. Bu ayet, genel olarak insanların kendilerine ve çevrelerine karşı olan sorumluluklarını hatırlatırken, aynı zamanda bu tür davranışların sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaklarını da ifade etmektedir. Mekke döneminde inmiş olması, bu tür eleştirilerin ve uyarıların daha da önem kazanmasına neden olur. Çünkü bu dönem, henüz İslam'ın yayılma aşamasında olup, toplumsal değişim ve dönüşümlerin yaşandığı bir süreçtir. A'râf Suresi, bu kötü örnekler aracılığıyla, insanları doğru yola iletme gayesindedir.
A'râf Suresi 177. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مثَل (mesel) | örnek |
كَذَّبَ (kazzebe) | yalanlamak |
ظَلَمَ (zalema) | zulmetmek |
حَال (hal) | durum |
Ayetin Arapça yapısında dikkat çekici olan kelimeler, özellikle zulüm, yalanlama ve örnek gibi kavramlardır. Tecvid açısından, bazı kelimelerde idgam ve med uygulamaları gözlemlenebilir. Örneğin, ‘كَذَّبَ’ kelimesinde ‘ذّ’ harfi diğer harflere göre farklı bir okuma şekli gerektirir.
A'râf Suresi 177. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مثَل | örnek | 6 |
كَذَّبَ | yalanlamak | 17 |
ظَلَمَ | zulmetmek | 20 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılmaktadır. Özellikle ‘yalanlamak’ ve ‘zulmetmek’ kavramları, insanların doğru yolda olmaları için karşılaştıkları en büyük tehlikeleri ifade eder. Kur'an'ın genel mesajları arasında, insanlara ve topluluklara verilen örnekler ve bu örneklerin sonuçları üzerinde durulması, eğitimsel bir yaklaşım olarak öne çıkmaktadır. Böylece, bu kelimeler, insanların doğru yola yönlendirilmesi için önemli bir araç işlevi görmektedir.
ظَلَمَ
20
كَذَّبَ
17
مثَل
6
A'râf Suresi 177. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ne de çirkin bir örnektir delillerimizi yalanlayıp kendilerine zulmedenlerin hali. | Edebi |
Diyanet İşleri | Âyetlerimizi yalan sayan ve ancak kendilerine zulmeden bir kavmin durumu ne kötüdür! | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Âyetlerimizi inkâr edip, sırf kendilerine zulmeden o kavmin hali ne kadar kötüdür! | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ayetlerimizi yalanlayan ve böylece kendilerine haksızlık etmiş olanların hâli ne kadar da kötüdür! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | O kavmin meseli ne çirkindir ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler ve kendi nefislerine de zulmeder oldular. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ayetlerimizi yalanlayan ve kendilerine de zulmeden topluluğun durumu ne kötüdür! | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılan ve yanlışı kendilerine yapıp duran toplulukların hali ne kötüdür! | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Ayetlerimizi yalanlayan topluluğun vücut verdiği örnek ne kötüdür! Onlar öz benliklerine zulmediyorlardı. | Edebi |
Ayetin meallerinde dikkat çeken ortak ifadeler arasında 'yalanlama', 'zulmetme' ve 'kavmin durumu' gibi kavramlar öne çıkmaktadır. Bu ifadelerin çoğu mealde benzer şekilde kullanılması, ayetin genel anlamını ve mesajını koruma amacı taşımaktadır. Bunun yanı sıra, bazı meallerde 'örnek' ve 'hal' gibi kelimeler kullanılarak, durumu daha somut hale getirilmeye çalışılmıştır. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise, bazılarına edebi bir dil kullanılırken, diğerlerinde daha açıklayıcı bir üslup tercih edilmiştir. Bu farklılıklar, okuyucunun anlayışına bağlı olarak ayetin içeriğini zenginleştirir. Örneğin, 'kavmin durumu' ifadesi Diyanet İşleri Mealinde daha açıklayıcı bir şekilde ifade edilirken, Abdulbaki Gölpınarlı Mealinde daha edebi bir dille aktarılmıştır. Bu durum, kullanıcıların tercihine göre farklı algılamalar yaratabilir.