A'râf Suresi 176. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Dileseydik onu, delillerimizle yüceltirdik, fakat o, yeryüzüne sarıldı ve kendi isteğine uydu. O tıpkı köpeğe benzer; üstüne varıp kovsan da dilini çıkarıp solur, kendi haline bıraksan da dilini çıkarıp solur. İşte bu hal, delillerimizi yalanlayan topluluğun haline benzer; sen geçmişlerin hallerini anlat onlara da belki iyice bir düşünürler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Dileseydik o âyetlerle onu elbette yüceltirdik. Fakat o, dünyaya saplanıp kaldı da kendi heva ve hevesine uydu. Onun durumu köpeğin durumu gibidir: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi hâline bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte bu, âyetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur. Şimdi onlara bu olayları anlat ki düşünsünler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve eğer dileseydik onu o âyetlerle yüceltirdik, fakat o alçaklığa saplandı kaldı ve kendi keyfinin ardına düştü. Artık onun ibret verici hali o köpeğin haline benzer ki, üzerine varsan da dilini uzatır solur, bıraksan da solur. İşte bu, âyetlerimizi inkâr eden kavmin misalidir. Bu kıssayı iyice anlat, belki biraz düşünürler. |
Mehmet Okuyan Meali | Dileseydik elbette onu bu deliller sayesinde yükseltirdik. Fakat o, arzusuna mahkûm olup dünyaya saplandı. Böylesi bir kişinin durumu, kovsan da kendi hâline bıraksan da dilini çıkartıp soluyan köpeğin durumuna benzer. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin örneği de böyledir. Bu kıssayı anlat; umulur ki düşünürler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve eğer Biz dileseydik onu o âyetler ile yükseltirdik. Fakat o dünyaya meyletti ve hevâsına tâbi oldu. Artık onun meseli, o köpeğin meseli gibidir ki, üstüne varırsan dilini çıkarır solur, veya terketsen yine dilini uzatır solur. İşte bu, âyetlerimiz tekzîp eden kavmin meselidir. Artık sen kıssaları hikaye et, belki onlar düşünüverirler. |
Süleyman Ateş Meali | Dileseydik elbette onu o ayetlerle yükseltirdik, fakat o, yere saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu, tıpkı şu köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini sarkıtıp solur, onu bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayanların durumu budur. Bu kıssayı anlat, belki düşünür(öğüt alır)lar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Eğer zorlasaydık, o ayetlerle onu yüceltirdik. Ama o, yere çakılıp kaldı ve arzularına uydu. O, susuz kalmış köpek gibidir; üzerine varsan dilini çıkarıp solur, bırakıp gitsen yine dilini çıkarıp solur. İşte âyetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılan o toplulukların örneği budur. Bu olayı anlat, belki düşünürler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Dileseydik onu, o ayetlerle yüceltirdik. Ama o, sonsuza dek kalacakmış gibi, yerküreye bağlandı; iğreti arzularına uydu. Onun durumu şu köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan dilini sarkıtarak solur, kendi haline bıraksan dilini sarkıtarak solur. Ayetlerimizi yalanlayan toplumun örneği işte budur. Bu hikâyeyi anlat ki düşünüp taşınabilsinler. |
A'râf Suresi 176. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 176 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 186 |
Toplam Harf Sayısı | 200 |
Toplam Kelime Sayısı | 45 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak inanç, ahlak, ibadet, peygamberler ve kıyamet konularını ele almaktadır. Bu surede, Allah'ın varlığı, birliği, insanın görevi ve sorumluluğu üzerinde durulur. Ayet 176, Allah tarafından bir kişiye verilen imkanların ve onun bunu nasıl değerlendirdiğinin bir örneği olarak öne çıkmaktadır. Ayette bahsedilen kişi, Allah'ın ayetlerini kabul etmek yerine dünya hayatına ve kendi heveslerine yönelmiştir. Bu durumu, bir köpeğin suya olan bağımlılığı ile benzeterek anlatmaktadır. Bu benzetme, kişinin bencil ve geçici arzularına kapılışını simgeler. İfade edilen köpek örneği, bir tür ikaz niteliğindedir. A'râf Suresi'nin genel bağlamındaki bu ayet, iman edenler için bir uyarı, inkarda olanlar için ise bir eleştiridir. Bu sure, geçmiş kavimlerin durumunu da hatırlatarak, insanları ders çıkarmaya teşvik eder.
A'râf Suresi 176. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
دلائلنا | delillerimiz |
الكلب | köpek |
يخوض | solur |
Ayetin Arapça metninde özellikle dikkat çekici kelimeler arasında 'دلائلنا' (delillerimiz), 'الكلب' (köpek) ve 'يخوض' (solur) yer almaktadır. Bu kelimeler, ayetin anlamını oluşturan temel unsurlar olup, tecvid açısından med ve idgam kurallarına yer verilmiştir.
A'râf Suresi 176. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
دلائلنا | delillerimiz | 3 |
الكلب | köpek | 6 |
يخوض | solur | 5 |
Ayet içerisinde geçen 'دلائلنا' (delillerimiz), 'الكلب' (köpek) ve 'يخوض' (solur) kelimeleri Kur'an'da belirli bir sıklıkta yer almaktadır. Özellikle 'الكلب' kelimesinin sık kullanımı, bu benzetmenin önemini ve insan davranışlarının değerlendirilmesinde örnek alınmasını vurgular. 'دلائلنا' kelimesinin geçiş sayısı, Allah'ın ayetlerinin insanlar üzerindeki etkisini ifade ederken, 'يخوض' kelimesi, kişinin arzularına olan düşkünlüğünü anlatmak için seçilmiştir.
الكلب
6
يخوض
5
دلائلنا
3
A'râf Suresi 176. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | O tıpkı köpeğe benzer | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Onun durumu köpeğin durumu gibidir | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | onun ibret verici hali o köpeğin haline benzer | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | Böylesi bir kişinin durumu köpeğin durumuna benzer | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onun meseli, o köpeğin meseli gibidir | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | Onun durumu, tıpkı şu köpeğin durumuna benzer | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | O, susuz kalmış köpek gibidir | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Onun durumu şu köpeğin durumuna benzer | Açıklayıcı |
Mealler arasında en çok ortak kullanılan ifadelerden biri, 'Onun durumu köpeğin durumu gibidir' ifadesidir. Bu benzetme, ayetlerde benzer bir anlatım tarzı olarak tercih ediliyor. Çoğu mealde 'durumu' ve 'benzer' kelimeleri kullanılarak benzetmenin anlamı güçlendirilmiştir. Diğer yandan, farklılık gösteren ifadeler arasında 'susuz kalmış köpek' ve 'ibret verici hali' gibi kavramlar yer almakta; bu ifadeler anlamda belirgin farklılıklar oluşturmakta ve dinleyicinin dikkatini çekmeyi amaçlamaktadır. Bu durum, farklı meallerin okuyucuya sunduğu zenginliği ve çeşitli yorumları ortaya koymaktadır.