Âl-i İmrân Sûresi 24. Ayet

ذٰلِكَ

بِاَنَّهُمْ

قَالُوا

لَنْ

تَمَسَّنَا

النَّارُ

اِلَّٓا

اَيَّاماً

مَعْدُودَاتٍۖ

وَغَرَّهُمْ

ف۪ي

د۪ينِهِمْ

مَا

كَانُوا

يَفْتَرُونَ

٢٤

Żâlike bi-ennehum kâlû len temessenâ-nnâru illâ eyyâmen ma’dûdât(in)(s) veġarrahum fî dînihim mâ kânû yefterûn(e)

Âl-i İmrân Suresi 24. Ayet Meâlleri

Bunun sebebi, onların, “Bize, ateş sadece sayılı günlerde dokunacaktır.” demeleridir. Uydurageldikleri şeyler dinleri konusunda kendilerini aldatmıştır.Diyanet İşleri (Yeni)
Bu da, sayılı günlerden başka ateşte kalmayız demelerindendir. Kendi uydurmaları olan bu kanaat, onları dinlerinde de aldatmıştır.Abdulbaki Gölpınarlı
Bunun sebebi, onların "belli günlerden başka bize asla ateş azabı dokunmaz" demeleridir. Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadır.Elmalılı Hamdi Yazır
(Gerekçeleri ise), onların “Sadece sayılı günlerde bize ateş dokunacaktır.” demeleriydi. Uydurdukları şeyler, dinleri hakkında kendilerini aldatmıştı.Mehmet Okuyan
Bu da onların, «Bize ateş sayılı günlerden başka asla dokunmayacaktır,» demelerinden dolayıdır. Ve onları, dinlerinde iftira ettikleri şeyler aldatmıştır.Ömer Nasuhi Bilmen
Bu hareketleri, onların: "Bize, ateş sayılı birkaç günden başka dokunmayacak." demelerinden ileri gelmektedir. Uydurdukları şeyler, onları dinlerinde yanıltmıştır...Süleyman Ateş
Bunun sebebi şöyle demeleridir: “O ateş bizi yaksa yaksa birkaç gün yakar!” Dinleri konusunda uydurdukları şeyler, kendilerini yanıltmaktadır.Süleymaniye Vakfı
Bunun sebebi onların, "Ateş bize sayılı birkaç gün dışında asla dokunmayacaktır" demeleridir. Uydurmuş oldukları yalanlar, dinlerinde kendilerini aldatmaktadır.Yaşar Nuri Öztürk
İşte bu, onların "Ateş bize bir kaç günden fazla dokunmayacak" demeleri yüzündendir. Zira uydurmayı gelenek edindikleri şeyler onları inançlarından saptırmıştır.Mustafa İslamoğlu
Bunun sebebi onların: “Sayılı birkaç gün dışında bize ateş asla dokunmayacak” demeleridir. Uydurdukları bu tür yalanlar, dinleri hususunda kendilerini aldatmıştır.Ömer Çelik
Bunun sebebi şudur: Onlar «Sayılı günlerden başka bize asla ateş dokunmayacak» dediler. Onların uydurdukları bu şey, dînleri hususunda da (kendilerini) aldatmışdır.Hasan Basri Çantay
Âl-i İmrân Sûresi 24. Ayet  Arapça ve Türkçe meali

Âl-i İmrân Suresi 24. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureÂl-i İmrân
Sure Numarası3
Ayet Numarası24
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz4
Kur'an Sayfası75
Toplam Harf Sayısı134
Toplam Kelime Sayısı28

Âl-i İmrân Suresi, genel olarak İslam toplumu ve inananların birliği, ahlaki değerler, dünya ve ahiret arasındaki denge gibi konular üzerine odaklanmaktadır. Mekke döneminde inmiş olan bu sure, Müslüman topluluğun karşılaştığı zorlukları, inançları ve ahiret inancını pekiştirmeyi amaçlar. Bu ayet, müşriklerin dinî inançlarıyla ilgili bir eleştiridir. Müşriklerin, ateş azabının belirli günlerde kendilerine dokunacağına dair sahip oldukları yanlış inanç, onların din anlayışlarını saptırmıştır. Bu tür bir inanç, aynı zamanda toplumda bir nevi yanılgıya sebep olmuş ve insanları sorumluluklarından uzaklaştırmıştır. Ayet, inançta samimiyetin ve doğru bilginin önemini vurgularken, aynı zamanda sahte inançların insanları nasıl aldatabileceğine dikkat çekmektedir. Ayetin bağlamı, Müslümanların inançlarını pekiştirmeye yönelik bir uyarı niteliğindedir. Bu bağlamda, ayet, toplumsal ve bireysel düzeyde dinî bir bilinç oluşturulmasına katkı sağlamaktadır.

Âl-i İmrân Suresi 24. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
عَذَابَazap
يَوْمٌgün
كَذَبَyalan söylemek

Ayetin tecvidinde, 'عَذَابَ' kelimesinde med harfi kullanımı ile 'يَوْمٌ' kelimesinde de nun harfi ile idgam uygulanmıştır.

Âl-i İmrân Suresi 24. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
عَذَابَazap17
يَوْمٌgün30
كَذَبَyalan söylemek10

Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça rastlanan ve temel dinî temaları ifade eden kelimelerdir. 'عَذَابَ' kelimesi, azap ve ceza kavramlarını vurgularken, inançsızların karşılaşacağı sonuçları hatırlatmaktadır. 'يَوْمٌ' kelimesi, zaman ve ahiret kavramıyla ilgili sıkça kullanılan bir terimdir ve dinî anlatımda zamanın önemini belirtir. 'كَذَبَ' kelimesi ise, yalan ve sahte inançların insanları nasıl yanıltabileceğini temsil eder. Bu kelimeler, dinî öğretilerin merkezinde yer alan ahlaki ve etik değerlerin aktarımında önemli bir rol oynamaktadır.

يَوْمٌ

30

عَذَابَ

17

كَذَبَ

10

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Âl-i İmrân Suresi 24. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlısayılı günlerden başka ateşte kalmayızAçıklayıcı
Diyanet İşleriateş sadece sayılı günlerde dokunacaktırAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazırbelli günlerden başka bize asla ateş azabı dokunmazGeleneksel
Mehmet Okuyansadece sayılı günlerde bize ateş dokunacaktırModern
Ömer Nasuhi BilmenBize ateş sayılı günlerden başka asla dokunmayacaktırGeleneksel
Süleyman Ateşateş sayılı birkaç günden başka dokunmayacakModern
Süleymaniye Vakfıateş bizi yaksa yaksa birkaç gün yakarAçıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkAteş bize sayılı birkaç gün dışında asla dokunmayacaktırModern

Tabloda görülen ifadeler arasında, genel olarak 'sayılı günlerde ateş dokunacaktır' ve benzeri ifadelerin sıklıkla kullanıldığı dikkat çekmektedir. Bu ifadeler, çoğu mealde aynı anlamı taşıdığı için ortak bir temayı ifade ediyor. 'Ateş azabı' ve 'sayılı gün' ifadeleri, müşriklerin inançlarının eleştirisiyle ilgili olduğu için bu kelimeler meallerde sıkça yer almaktadır. Ancak farklı mealler arasında 'yalanlar' ve 'aldatmak' gibi ifadelerin kullanımı, bazı meallerde daha açıklayıcı bir dil tercih edildiğini gösteriyor. Bu da, her bir mealin yazılış tarzına ve hedef kitleye göre değişiklik göstermektedir. Bazı mealler daha geleneksel bir dil kullanırken, diğerleri modern ifadelerle daha güncel bir dil oluşturmayı tercih etmiştir.

Âl-i İmrân Sûresi 24. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler

Âl-i İmrân Sûresi 24. ayet, insanların kalplerindeki inançları ve niyetleri gizleyip ortaya çıkardıkları şeylere yönelik eleştirel bir bakış sunmaktadır. Bu ayette, Allah'a olan inançlarının dışarıda görünüşteki çeşitli sebeplerle başkalarına beyan edenlerin, kalplerinde başka şeyler bulundurduğu ifade edilmektedir.

  • Bakara Suresi 8. Ayet: Bu ayette, münafıkların inkar ettikleri halde iman etmiş gibi göründükleri belirtilmiştir. Böylece, Âl-i İmrân 24. ayetle bağlantılı olarak, kalpten geçenlerin dışarıya yansımasıyla ilgili bir benzerlik taşımaktadır.
  • Âl-i İmrân Sûresi 20. Ayet: Bu ayet, Allah’ın ayetleri hakkında müslüman ve münafıkların tutumlarını karşılaştırır. Âl-i İmrân 24 ile birlikte, inanç ve niyetlerin önemini vurgular.
  • Mâide Sûresi 41. Ayet: Burada münafıkların dışarıdan iyi görünmeye çalışmalarına dair bir hatırlatma yapılmakta. Âl-i İmrân 24. ayetle bağlantılı olarak, dış görünüşün ardında yatan gerçek niyetleri belirtmektedir.

Bu ayetler, insanların niyetlerinin ve kalbinde taşıdıkları inançlarının, yaptıkları eylemlerle ve kamuya yansıdıkları davranışlarla nasıl örtüştüğüne dair derin bir anlayış sunar. Müslümanların, içsel dürüstlük ve samimiyetle yaşayarak imanlarını yalnızca dışarıda değil, kalplerinde de tutmaları gerektiği mesajını taşımaktadır.

Okumak istediğin ayeti seç

Kaynakça