Âl-i İmrân Suresi 20. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Seninle çekişirlerse hemen de ki: Ben ve bana uyanlar, özümüzü Allah'a teslim ettik. Kendilerine kitap verilenlerle analarından doğdukları gibi kalanlara de ki: Siz de teslim oldunuz mu? Özlerini Allah'a tapşırırlar, İslam dinini kabul ederlerse şüphe yok ki doğru yolu bulmuş olurlar. Yüz çevirirlerse sana düşen ancak bildirmedir ve Allah, kullarını görür. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: “Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah’a teslim ettim.” Kendilerine kitap verilenlere ve ümmîlere de ki: “Siz de İslâm’ı kabul ettiniz mi?” Eğer İslâm’a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse sana düşen şey ancak tebliğ etmektir. Allah, kullarını hakkıyla görendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Buna karşı seninle münakayaşa kalkışırlarsa de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir". Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de ki: "Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?" Eğer İslâm'a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak tebliğ etmektir. Allah kulları görendir. |
Mehmet Okuyan Meali | Seninle tartışırlarsa de ki: “Ben kendimi bana uyanlarla birlikte Allah’a teslim ettim.” Kitap ehline ve [ümmi]lere de ki: “Siz de Allah’a teslim oldunuz mu?” Teslim olurlarsa doğru yolu bulmuş olurlar. Yüz çevirirlerse sana düşen, sadece (mesajı) ulaştırmaktır. Allah kulları görendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık seninle mücadelede bulunurlarsa de ki: «Ben nefsimi Allah Teâlâ'ya teslim ettim, bana tâbi olanlar da.» Ve kendilerine kitap verilmiş olanlar ile ümmîlere de de ki: «İslâmiyet'i kabul ettiniz mi?» Eğer İslâmiyet'i kabul etmişler ise şüphesiz hidâyete ermişlerdir. Ve eğer kaçınırlarsa senin üzerine lâzım gelen ancak tebliğdir. Allah Teâlâ ise kulları büsbütün görücüdür. |
Süleyman Ateş Meali | Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: "Ben de özümü Allah'a teslim ettim bana uyanlar da." Kendilerine Kitap verilenlere ve ümmilere de ki: "Siz de İslam oldunuz mu?" Eğer İslam olurlarsa doğru yolu bulmuşlardır. Yok eğer dönerlerse, sana düşen, sadece duyurmaktır. Allah kulları(nın yaptıklarını) görmektedir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Seninle tartışırlarsa de ki: “Ben her şeyimle Allah’a teslim oldum; bana uyanlar da öyle!” Kendine Kitap verilenler ile ümmilere (önceki kitaplardan bilgisi olmayanlara) de ki: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim olurlarsa, yola gelmiş olurlar. Ama yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca ayetleri bildirmektir. Allah kullarını görür. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Seninle kanıt yarıştırmaya girerlerse şöyle söyle: "Ben yüzümü Allah'a teslim ettim. Bana uyanlar da." Kitap verilenlerle ümmîlere de sor: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim olurlarsa doğruya ve güzele kılavuzlanmışlardır. Yüz çevirirlerse sana düşen sadece tebliğ etmektir. Allah, kullarını görmektedir. |
Âl-i İmrân Suresi 20. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 20 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 135 |
Toplam Harf Sayısı | 132 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Âl-i İmrân Suresi, Kur'an-ı Kerim'in üçüncü suresi olup Mekke döneminde indirilmiştir. Bu sure, öncelikle inanç, mücadele ve toplumsal ilişkiler üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 20, dinin özüne inananların bir araya gelip Allah'a teslimiyetlerini ifade etmelerini vurgular. Sure genel olarak, Müslümanların diğer inanç gruplarıyla olan ilişkilerini sağlamlaştırmak ve onları İslam'a davet etme çabalarını ele almaktadır. Ayetteki tartışma ve müzakere konuları, Müslümanların değerlerini savunmaları gerektiğini gösterir. Diğer yandan, 'kitap verilenler' ve 'ümmi'lerin tanımlanması, İslam'ın evrenselliğini ve her kesime hitap etme çabasını temsil eder. Bu nedenle ayet, başta Müslümanlar olmak üzere tüm insanlığa bir çağrı niteliğindedir. Ayetin sonunda, tebliğ vazifesinin önemine vurgu yaparak, yüz çevirenlere karşı Müslümanların yükümlülüğünü hatırlatır. Bu bağlamda, ayet hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluk taşır.
Âl-i İmrân Suresi 20. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَسْلِيمًا | teslimiyet |
يَا أَهْلَ الْكِتَابِ | ey kitap ehlleri |
إِنْ كَانُوا | eğer onlar |
تَقْبَلُوا | kabul ederseniz |
تَبْلِغُ | bildirmek |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'تَسْلِيمًا' kelimesinde med uzatması bulunmaktadır. Ayrıca, 'إِنْ كَانُوا' ifadesinde idgam kuralı uygulanabilir.
Âl-i İmrân Suresi 20. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
تَسْلِيمًا | teslimiyet | 12 |
إِسْلَامًا | İslam | 24 |
كِتَابًا | kitap | 18 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan terimlerdir. 'تَسْلِيمًا' kelimesi, teslimiyet ve itaat kavramlarıyla özdeşleştiği için birçok ayette yer alır. 'إِسْلَامًا', İslam'ın kabulü ve önemi bağlamında sıkça anılırken, 'كِتَابًا' kelimesi, dinlerin kaynakları ve kutsal metinlerle bağlantılıdır. Bu kelimelerin sıklığı, dinin temelleri üzerine kurulu olan bu kavramların önemini göstermektedir.
إِسْلَامًا
24
كِتَابًا
18
تَسْلِيمًا
12
Âl-i İmrân Suresi 20. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | özümüzü Allah'a teslim ettik | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | kendi özümü Allah’a teslim ettim | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendimi Allah’a teslim ettim | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | nefsimi Allah Teâlâ'ya teslim ettim | Geleneksel |
Süleyman Ateş | özümü Allah'a teslim ettim | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | her şeyimle Allah’a teslim oldum | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | yüzümü Allah'a teslim ettim | Modern |
Yukarıdaki tablo, çeşitli Türkçe meallerde kullanılan ifadeleri ve tonlarını göstermektedir. Ortak olarak kullanılan 'Allah'a teslim' ifadesi, ayetin ana temasını oluşturan teslimiyet vurgusunu taşımaktadır. Bu ifade çoğu mealde benzer bir şekilde yer aldığı için kelimenin anlamı ve önemi, okuyucuya sunulmuştur. Bununla birlikte, bazı meallerde 'özümü' veya 'yüzümü' gibi farklı ifadeler kullanılarak öznel bir yaklaşım sergilenmiştir. Bu farklılık, kelimelerin anlamlarında hafif farklılıklar oluşturabilmektedir. 'Özümü Allah'a teslim ettim' ifadesi, kişinin içsel bir teslimiyetini ifade ederken, 'yüzümü' kelimesi daha açık ve somut bir teslimiyet şekli sunmaktadır. Bu nedenle, ifadelerdeki bu farklılıklar, okuyucuların algısını etkileyecek şekilde dil açısından zenginlik katmaktadır.