الْاَعْرَافِ

A'râf Sûresi 178. Ayet

مَنْ

يَهْدِ

اللّٰهُ

فَهُوَ

الْمُهْتَد۪يۚ

وَمَنْ

يُضْلِلْ

فَاُو۬لٰٓئِكَ

هُمُ

الْخَاسِرُونَ

١٧٨

Men yehdi(A)llâhu fehuve-lmuhted(î)(s) vemen yudlil feulâ-ike humu-lḣâsirûn(e)

Allah kimi doğru yola iletirse, odur doğru yolu bulan. Kimleri de saptırırsa, işte onlar, ziyana uğrayanların ta kendileridir.

Surenin tamamını oku

A'râf Suresi 178. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiAllah, kimi doğru yola sevkettiyse odur doğru yolu bulan ve kimi yoldan çıkarırsa o ve onun gibilerdir ziyana uğrayanlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Allah, kimi doğru yola iletirse, odur doğru yolu bulan. Kimleri de saptırırsa, işte onlar, ziyana uğrayanların ta kendileridir.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiAllah kime hidayet ederse, o hidayete erer, kimi de dalalette bırakırsa, işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileri olurlar.
Mehmet Okuyan MealiAllah’ın hidayet ettiği kişi doğru yola ulaş(tırıl)mıştır. Kimi saptırırsa işte onlar kaybedenlerin ta kendileridir.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiAllah Teâlâ kime hidâyet ederse işte hidâyete eren odur. Kimleri de dalâlete düşürürse işte felakete uğrayanlar da onlardır.
Süleyman Ateş MealiAllah kime yol gösterirse, işte yolu bulan odur. Kimi de saptırırsa, işte ziyana uğrayanlar onlardır.
Süleymaniye Vakfı MealiAllah kimi yola gelmiş sayarsa yola gelen odur; kimi de sapık sayarsa, umduğunu bulamayacaklar/zarar edenler, işte onlardır.
Yaşar Nuri Öztürk MealiAllah'ın yol gösterdiği, gerçeğe varmıştır; saptırdıkları ise hüsrana batıp kalmıştır.

A'râf Suresi 178. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureA'râf
Sure Numarası7
Ayet Numarası178
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz9
Kur'an Sayfası160
Toplam Harf Sayısı144
Toplam Kelime Sayısı31

A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve insanlara doğru yolu gösterme, hidayet ve sapma konularını ele alır. Bu sure, inananlarla inanmayanlar arasındaki farkları, doğru yola yönelme ve yanlış yolda ilerlemenin sonuçlarını vurgular. A'râf Suresi, adını cennetin ve cehennemin arasındaki bir yer olan 'A'râf'tan alır ve bu yerin sahipleri için bir hidayet kaynağı olduğunu bildirir. Ayet 178, bu bağlamda Allah’ın hidayet ve sapma konusundaki iradesine dikkat çeker. Ayette, Allah’ın kimi doğru yola ilettiği, kimi de yoldan çıkardığı ve bunun sonucunda mükafat veya ceza ile karşılaşacaklarının altı çizilir. Bu ayet, inananların doğru yolda kalmaları, sapmaktan kaçınmaları ve Allah’ın hidayetine yönelmeleri gerektiğini vurgular. Ayrıca, bu ayet vesilesiyle insanlara verilen özgür irade ve sonuçları üzerinde düşünme fırsatı sunulur. Kısacası, A'râf Suresi'nin genel mesajı, doğru yola ulaşmanın ve yanlış yolda kaybolmanın önemidir. Ayetin içeriği, insanların seçimlerinin sonuçlarını anlamalarına yardımcı olacak bir perspektif sunarak, hayatın anlamı ve insanın sorumluluğu üzerinde yoğunlaşır.

A'râf Suresi 178. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
هَدَىdoğru yola iletmek
ضَلَّsapmak, yoldan çıkmak
خَاسِرُونَkaybedenler

Ayet, tecvid açısından dikkatli bir telaffuz gerektirir. Uzatma (med) kuralları mevcuttur. Özellikle 'هَدَى' kelimesindeki 'ا' harfi meddir ve uzatılarak okunmalıdır.

A'râf Suresi 178. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
هَدَىdoğru yola iletmek9
ضَلَّsapmak6
خَاسِرُونَkaybedenler8

Bu ayette geçen 'هَدَى', 'ضَلَّ' ve 'خَاسِرُونَ' kelimeleri, insanın doğru yola ulaşımını, sapmasını ve bunun sonucunda kaybeden konumuna düşmesini ifade eder. Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insanın hidayet ve dalalet arasındaki seçimlerinin önemine vurgu yapar. Özellikle hidayet kelimesinin birçok yerde yer alması, insanların doğru yolu bulmaları için Allah'ın verdiği fırsatları hatırlatmaktadır. 'ضَلَّ' kelimesi ise insanların kendi iradeleriyle sapma durumlarını belirtirken, 'خَاسِرُونَ' ise bu sapmanın sonuçlarını irdeleyerek insanlara ders vermektedir.

هَدَى

9

خَاسِرُونَ

8

ضَلَّ

6

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

A'râf Suresi 178. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıdoğru yola sevkettiyse odur doğru yolu bulanAçıklayıcı
Diyanet İşleridoğru yola iletirse, odur doğru yolu bulanGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırkime hidayet ederse, o hidayete ererGeleneksel
Mehmet OkuyanAllah’ın hidayet ettiği kişi doğru yola ulaş(tırıl)mıştırModern
Ömer Nasuhi Bilmenkime hidâyet ederse işte hidâyete eren odurGeleneksel
Süleyman Ateşkime yol gösterirse, işte yolu bulan odurAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıkimi de sapık sayarsaAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkyol gösterdiği, gerçeğe varmıştırModern

Tabloda görüldüğü üzere, ayetin Türkçe meallerinde ortak bir ifade olarak 'doğru yola iletmek' veya 'hidayet etmek' gibi terimler öne çıkmaktadır. Bu tür ifadelerin tercih edilmesi, ayetin ana temasını yansıtmakta ve Allah'ın hidayetinin önemini vurgulamaktadır. Bununla birlikte, mealler arasında dilsel ton farklılıkları da mevcuttur. Geleneksel mealler, daha klasik bir dil kullanırken, modern mealler daha sade ve anlaşılır bir dil tercih etmektedir. Özellikle, 'doğru yola ulaşmak' gibi ifadelerin modern meallerde daha sık kullanılması, günümüz okuyucularının anlayışına uygun bir dil ile aktarım sağlamaktadır. Diğer yandan bazı ifadelerde belirgin bir dille farklılaşma görülmektedir; örneğin 'sapık sayarsa' ifadesi bazı meallerde yer alırken, diğerlerinde daha genel bir anlatım tercih edilmiştir. Bu durum, anlamda belirli bir nüans farkı yaratabilir ama genel olarak ayetin mesajı bakımından bir bütünlük sağlandığı söylenebilir.