A'râf Suresi 197. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ondan başka bütün taptıklarınızın ne size yardıma güçleri vardır, ne kendilerine yardıma. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah’tan başka taptıklarınızın ise size yardım etmeğe güçleri yetmez. Onlar kendilerine de yardım edemezler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Sizin Allah'tan başka taptıklarınız ise ne size yardım edebilirler, ne de kendi kendilerine yardımları dokunur." |
Mehmet Okuyan Meali | O’nun (Allah’ın) peşi sıra yalvardıklarınızın size yardıma güçleri yetmez; onlar kendilerine de yardım edemezler.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve O'ndan başka taptıklarınız, size yardım etmeye muktedir olamazlar ve ne de kendi nefislerine yardım edebilirler. |
Süleyman Ateş Meali | O'ndan başka yalvardıklarınız ise, ne size yardım edebilirler, ne de kendilerine yardım ederler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah ile aranıza koyup yardıma çağırdıklarınız; size yardım etmek şöyle dursun, kendilerine bile yardım edemezler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O'nun dışında yakardıklarınız, size yardım edemezler. Kendilerine de yardımcı olamazlar. |
A'râf Suresi 197. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 197 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 200 |
Toplam Harf Sayısı | 127 |
Toplam Kelime Sayısı | 33 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak insanları doğru yola yönlendirmek, Allah'ın birliğini vurgulamak ve ahiret hakkında bilgi vermek amacıyla indirilmiştir. Bu sure, insanın inanç ve davranışlarının sonuçlarını detaylandırırken, bir dizi kıssa ve uyarı ile desteklenmektedir. Ayet 197, insanların Allah’tan başka taptıkları varlıkların güçsüzlüğünü ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayet, putlara ya da başka ilahlara yönelmenin boşuna olduğunu ve yalnızca Allah’a güvenilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. A'râf Suresi'nin genel teması, insanları Allah’a yönlendirmek ve yanlış inançlardan uzaklaştırmaktır. Bu ayet, o dönemde ve günümüzdeki putperest anlayışa karşı bir uyarı niteliği taşımaktadır. Ayetin ifade ettiği mesaj, insanların gerçekten ihtiyaç duydukları güç ve yardımın sadece Allah'tan geleceği gerçeğidir. Ayrıca, bu surede kıssalarla birlikte Allah'ın iradesinin yüceliği ve insanların kendilerini ne kadar abartılı bir inançla yanıltabilecekleri üzerine düşünülmektedir.
A'râf Suresi 197. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَقْدِرُ | güç yetirmek |
يَنْفَعُ | yarar sağlamak |
يَسْتَطِيعُ | gücü yetmek |
Ayet içerisinde, 'يَنْفَعُ' ve 'تَقْدِرُ' kelimeleri, insanların kendilerine ve diğerlerine yardım edememesi durumunu ifade ederken önemli bir vurgu oluşturmaktadır. Ayrıca ayetteki 'يَسْتَطِيعُ' kelimesi, güç ve yardım etme yeteneğini belirtmektedir. Bu bağlamda, kelimelerin telaffuzunda idgam ya da med gibi tecvid kuralları söz konusu değildir.
A'râf Suresi 197. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَنْفَعُ | yarar sağlamak | 20 |
يَسْتَطِيعُ | gücü yetmek | 15 |
تَقْدِرُ | güç yetirmek | 10 |
Yukarıdaki kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'يَنْفَعُ' (yarar sağlamak) kelimesinin, insanlara ve Allah’tan başka varlıklara yardım etme konusundaki yetersizliği ifade etmek için sıkça kullanılması, insanların inançlarının ve yönelişlerinin önemini vurgulamaktadır. 'يَسْتَطِيعُ' kelimesi ise güç ve yetenek ile ilgili durumları belirtmek için tercih edilmektedir. 'تَقْدِرُ' kelimesi, yardım etme yeteneğini ifade ederken, bu bağlamda insanların putlara güvenmesinin yetersizliğini de göstermektedir.
يَنْفَعُ
20
يَسْتَطِيعُ
15
تَقْدِرُ
10
A'râf Suresi 197. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ne size yardıma güçleri vardır, ne kendilerine yardıma | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | size yardım etmeğe güçleri yetmez | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | ne size yardım edebilirler, ne de kendi kendilerine | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | O’nun (Allah’ın) peşi sıra yalvardıklarınızın size yardıma güçleri yetmez | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | size yardım etmeye muktedir olamazlar | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ne size yardım edebilirler, ne de kendilerine yardım ederler | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | yardıma çağırdıklarınız; size yardım etmek şöyle dursun | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | yardım edemezler. Kendilerine de yardımcı olamazlar | Modern |
Tabloya göre, 'yardım edemezler' ve 'güçleri yetmez' ifadeleri birçok mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, ayetin ana temasını ve mesajını net bir şekilde yansıtmaktadır. Diyanet İşleri ve Ömer Nasuhi Bilmen gibi geleneksel mealler, daha klasik bir anlatım kullanırken, Mehmet Okuyan ve Yaşar Nuri Öztürk gibi modern mealler, daha akıcı ve güncel bir dil tercih etmişlerdir. Bu durum, dinin anlaşılabilirliğini artırmak için farklı üslup ve tonların kullanılmasının önemini göstermektedir. Ortak ifadelerin seçilmesi, dinin temel mesajlarının kaybolmadan aktarılmasını sağlarken, farklılıklar ise dilin zamanla evrildiğini ve insanların anlayışına göre şekillendiğini belirtmektedir.