A'râf Sûresi 36. Ayet
وَالَّذ۪ينَ
كَذَّبُوا
بِاٰيَاتِنَا
وَاسْتَكْبَرُوا
عَنْهَٓا
اُو۬لٰٓئِكَ
اَصْحَابُ
النَّارِۚ
هُمْ
ف۪يهَا
خَالِدُونَ
٣٦
Velleżîne keżżebû bi-âyâtinâ vestekberû ‘anhâ ulâ-ike ashâbu-nnâr(i)(s) hum fîhâ ḣâlidûn(e)
A'râf Suresi 36. Ayet Meâlleri

A'râf Suresi 36. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 36 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 187 |
Toplam Harf Sayısı | 110 |
Toplam Kelime Sayısı | 24 |
A'râf Suresi, Kur'an'ın yedinci suresi olup Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, inananların ve inanmayanların akıbetini, ahlaki değerleri ve insanın yaratılış amacını ele alır. Surenin genelinde, Allah'ın varlığına, birliğine ve peygamberlik misyonuna dair çeşitli örnekler ve kıssalar bulunur. Ayet 36, özellikle Allah’ın ayetlerini yalanlayan ve bu ayetlere karşı kibirlenenlerin cehennem ile anılmasını vurgular. Bu, insanların inançlarına ve Allah'ın kelamına gösterdikleri tepkinin önemini ortaya koyar. Surenin genel akışı içerisinde, inananlar ve inanmayanlarla ilgili zıtlıklar üzerinde durulmakta ve ahiretteki karşılıkların ne olacağına dair uyarılar yapılmaktadır. Bu bağlamda, ayet, inkar ve kibir temalarını işlerken, insanın bu tutumlarının sonuçlarını da gözler önüne serer. Mekki bir sure olarak, bu ayet de genel olarak inançsızlık ve inkara karşı yapılan uyarıları içermektedir. Ayet, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde bir sorgulama ve irdeleme yapma amacı taşır.
A'râf Suresi 36. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَكَذِّبُ | yalanlamak |
كِبْرٌ | kibir |
أَهْلُ النَّارِ | ateş halkı |
Ayet içerisinde, "يَكَذِّبُ" kelimesi, 'yalanlamak' anlamına gelir ve bu kelime ayetteki temel temalardan biri olan inkarı ifade eder. "كِبْرٌ" kelimesi ise kibir anlamına gelir ve inkar edenlerin tutumunu tanımlar. Ayrıca, "أَهْلُ النَّارِ" ifadesi, ateş halkını temsil eder ve cehennemin ahalisini tanımlar. Ayetteki bazı tecvid kuralları arasında idgam ve med kuralları bulunmaktadır.
A'râf Suresi 36. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَكَذِّبُ | yalanlamak | 18 |
كِبْرٌ | kibir | 12 |
نَارٌ | ateş | 20 |
Ayet içerisindeki kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'يَكَذِّبُ' kelimesi, yalanlama ve inkarı simgelediği için sıkça kullanılır. 'كِبْرٌ' kelimesi de insanların kibirli tavırlarını ifade etmekte ve bu davranışın olumsuz sonuçlarına dikkat çekmektedir. 'نَارٌ' kelimesi ise cehennem teması nedeniyle önemli bir yere sahiptir. Bu kelimelerin sık kullanımı, insanlara karşı uyarı ve ikaz niteliği taşır.
نَارٌ
20
يَكَذِّبُ
18
كِبْرٌ
12
A'râf Suresi 36. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ayetlerimizi inkar edenler | Geleneksel |
Diyanet İşleri | ayetlerimizi yalanlayanlar | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | ayetlerimizi yalanlar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | ayetlerimizi yalanlayıp | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | ayetlerimizi tekzîp ettiler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ayetlerimizi yalanlayıp | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | yalan yanlış şeylere sarılan | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | yalanlayıp onlar karşısında burun kıvıranlara | Modern |
Yukarıdaki tablo, farklı meal sahiplerinin ayet üzerinden kullandıkları ifadeleri ve bu ifadelerin dilsel tonlarını göstermektedir. Ortak ifadeler arasında 'ayetlerimizi yalanlamak' ya da 'inkar etmek' gibi kelimeler yer alırken, her bir mealde kullanılan dil farklılıkları dikkat çekmektedir. Geleneksel mealler, genellikle daha klasik ve edebi bir dil kullanırken, modern mealler daha sade ve anlaşılır bir üslup benimsemektedir. Bu durum, farklı dönemlerdeki okuyuculara hitap etme amacı taşır. Belirgin farklılıklar arasında 'tekzîp ettiler' gibi terimlerin kullanımı, daha klasik bir dille yazılmış meallerde kendini gösterirken, daha akıcı ve güncel terimlerin modern meallerde tercih edildiği gözlemlenmektedir. Bu, okuyucu kitlesinin algısını ve metne yaklaşımını etkilemektedir.
A'râf Sûresi 36. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
A'râf Sûresi 36. ayet, azap ve hüsran içinde olanlar için bir uyarıdır. Bu ayette, Allah'a karşı gelerek inkâr edenlerin, ahirette yaşacakları kötü duruma işaret edilmektedir.
- Bakara Suresi 6. Ayet: Bu ayette inkâr edenlerin kalplerinin mühürlendiği belirtiliyor. A'râf 36. ayet ile ilişkilidir çünkü her iki ayet de inkâr edenlerin son durumuna dair uyarılar içermektedir.
- A'râf Sûresi 37. Ayet: Bu ayet, inkâr edenlerin kötülüklerinin kendilerine yazılacağına dair bir açıklama sunuyor. A'râf 36. ayet ile benzer bir temaya sahiptir ve inkâr edenlerin karşılaşacağı kötü sonuçları vurgular.
- Mü´minûn Suresi 100. Ayet: Bu ayette insanların ahiretteki durumlarına dair bir izah var. A'râf 36. ayet ile birleştirildiğinde, inkâr edenlerin sonsuz kaybına dair daha fazla bilgi verir.
A'râf Sûresi 36. ayet, inkâr edenler için ciddi bir uyarı niteliği taşırken, diğer verilen ayetler ile birlikte, inkâr etmenin sonuçlarını ve ahirette yaşanacak olan toplumsal adaletin bir göstergesini sunar. Bu ayetler, inkar ve iman arasındaki çatışmayı ve iman edenlerin karşılaşacağı mükafat ile inkâr edenlerin çektiği azabı daha anlaşılır kılmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç