A'râf Sûresi 46. Ayet
وَبَيْنَـهُمَا
حِجَابٌۚ
وَعَلَى
الْاَعْرَافِ
رِجَالٌ
يَعْرِفُونَ
كُلاًّ
بِس۪يمٰيهُمْۚ
وَنَادَوْا
اَصْحَابَ
الْجَنَّةِ
اَنْ
سَلَامٌ
عَلَيْكُمْ
لَمْ
يَدْخُلُوهَا
وَهُمْ
يَطْمَعُونَ
٤٦
Vebeynehumâ hicâb(un)(c) ve’alâ-l-a’râfi ricâlun ya’rifûne kullen bisîmâhum(c) venâdev ashâbe-lcenneti en selâmun ‘aleykum(c) lem yedḣulûhâ vehum yatme’ûn(e)
A'râf Suresi 46. Ayet Meâlleri

A'râf Suresi 46. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 46 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 201 |
Toplam Harf Sayısı | 127 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak insanları doğru yola davet etme, ahlaki değerleri ön planda tutma ve ahiretin önemine dikkat çekme temalarını işler. Bu sure, cennet ve cehennemin tasvirleri ile, bu iki grup arasında bir yer olan A'râf'ta bulunanların durumunu ele alır. Ayet 46, A'râf üzerinde bulunan kişilerin, cennet ve cehennem halkını tanıma yetenekleri olduğunu ve cennetliklere selam verdiklerini ifade eder. Bu bağlamda, cennet ve cehennem arasındaki perde, bir sınırı ve bu sınırın ötesindeki umudu simgeler. Aynı zamanda, A'râf'ta bulunanların cennet ehlinden selam alması, onların cennete girmeyi umut ettiklerini gösterir. Bu ayet, insanlığa, inanç ve amellerinin sonuçlarının farkında olmaları gerektiğini hatırlatmaktadır. Cennet ve cehennem arasındaki bu ayrım, ahiret inancının önemli bir parçasıdır ve insanlara yaptıkları seçimlerin sonuçlarını düşünme fırsatı sunar. A'râf Suresi, insanları ahlaka ve erdeme yönlendirmek amacıyla, bu tür tasvirlerle doludur. Ayetin geçtiği bu surenin genel içeriği, insanlara ahlaki öğütler vermek ve doğru yolda ilerlemeleri için bir uyarıda bulunmaktır.
A'râf Suresi 46. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
عَرَافَ | A'râf |
سَلَامٌ | Selam |
أَهْلٌ | Ehl |
رِجَالٌ | Erler |
يَعْرِفُونَ | Tanırlar |
Ayetin okunuşunda genel olarak 'İdgam' ve 'Med' gibi tecvid kuralları uygulanmaktadır. İdgam, bazı harflerin birleştirilmesi ile oluşur. Med, uzun okuma kurallarını ifade eder.
A'râf Suresi 46. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَرَافَ | A'râf | 7 |
سَلَامٌ | Selam | 15 |
أَهْلٌ | Ehl | 12 |
رِجَالٌ | Erler | 5 |
يَعْرِفُونَ | Tanırlar | 6 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçen kavramlar olup, A'râf Suresi'nin genel temasıyla doğrudan ilişkilidir. 'A'râf', cennet ve cehennem arasındaki durumu ifade ederken, 'Selam' hem bir selamlaşmayı hem de cennet halkının özelliklerini simgeler. 'Ehl' kelimesi, cennetliklerin ve cehennemliklerin tanımı için kullanılırken, 'Erler' ve 'Tanırlar' kelimeleri, A'râf'taki insanların özelliklerini ve yeteneklerini belirtmektedir.
سَلَامٌ
15
أَهْلٌ
12
عَرَافَ
7
يَعْرِفُونَ
6
رِجَالٌ
5
A'râf Suresi 46. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Cennetliklerle cehennemlikler arasında bir örtü var | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bir perde vardır. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Henüz cennete girmemişlerdir ama girmeyi umarlar. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Henüz cennete girmemiş bulunurlar. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Cennet halkına 'selam' diye seslenmiş | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Bir engel vardır. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Henüz ona girmemiş olanlara şöyle seslenirler. | Modern |
Tablodaki ifadeler arasında, çoğu mealde 'cennet ve cehennem arasında bir perde' ifadesi ortak olarak kullanılmıştır. Bu ifade, ahiretteki ayrımı net bir şekilde belirtmekte ve okura bu durumun ciddiyetini anlatmaktadır. Ayrıca, 'henüz cennete girmemişlerdir' ifadesi de sıkça tercih edilmiştir. Bu ifade, umudun ve beklemenin önemine vurgu yapmaktadır. 'Selam' ifadesi de çeşitli meallerde geçmekte olup, cennet halkıyla olan iletişimi simgelemektedir. Farklı mealler arasındaki farklılıklar ise bazen anlamda ince nüanslara yol açmakta; örneğin bazı mealler 'perde' yerine 'engel' terimini kullanarak daha güçlü bir ayrımı ifade ederken, diğerleri daha yumuşak bir dil kullanmaktadır. Dil açısından bu farklılıklar, okuyucunun ayetin ruhunu anlama şekline göre değişkenlik gösterebilmektedir.
A'râf Sûresi 46. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
A'râf Sûresi 46. ayette, cennet ve cehennemdeki huzur ve huzursuzluk durumları, insanların ruh hallerinin ortaya konması anlatılmaktadır.
- Bakara Suresi 25. Ayet: Bakarâ Sûresi 25. ayette cennetteki nimetlerin tarif edilmesi, insanların buradaki durumlarının A'râf Sûresi'nde geçen huzur duygusuyla bağlantılı kurulmaktadır.
- A'râf Sûresi 47. Ayet: A'râf Sûresi 47. ayette, insanların cennet ve cehennemle olan ilişkilerinin kurulması, 46. ayetteki ruh hallerinin devamı niteliğindedir.
- Tebareke (Mülk) suresi 2. Ayet: Mulk Sûresi 2. ayette, insanların denemeye tabi tutulduğu anlar, A'râf Sûresi 46. ayetteki insanların durumları ile örtüşmektedir.
Bu ayetler bir arada değerlendirildiğinde, insanların yaşamları süresince denemelere tabi tutulduğu, bu denemelerin sonucunda cennet ya da cehennemdeki durumlarının belirlendiği ve bu durumların da ruh hallerine yansıdığı anlaşılmaktadır. Cennet, huzur ve mutluluk kaynağı olarak sunulurken, cehennem ise huzursuzluğun yeri olarak tarif edilmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç